Human Rights Watch ile iki insan hakları kurumu Suriye geçici hükümetinin Alevilere yönelik katliamını raporlaştırdı. Mart ayında en az 1.400 kişinin katledildiği aktarılan raporda, doğrudan Alevi kimliğinin hedef alındığı, katliama katılan güçlerin Savunma Bakanlığı tarafından koordine edildiği vurgulandı. Daha önce BM ve Reuters de benzer raporlar duyurmuştu.
HABER MERKEZİ – Suriye geçici hükümetine bağlı güçlerin kıyı şeridindeki Alevi nüfusa yönelik katliam gerçekleştirdiğini ortaya koyan bir rapor daha yayımlandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Hakikat ve Adalet İçin Suriyeliler ve Suriye Arşivi tarafından hazırlanan ortak rapor açıklandı. “Siz Alevi misiniz? – Suriye’nin Geçiş Sürecinde Kimlik Temelli Cinayetler“ başlıklı raporun “100’den fazla görüşmeye, yüzlerce doğrulanmış video ile fotoğrafa ve uydu görüntülerine“ dayandığı kaydedildi.
Raporun “hükümet güçleri ve hükümet yanlısı silahlı grupların sözde güvenlik ‘tarama‘ operasyonları sırasında gerçekleştirdiği yaygın ihlalleri belgelediği“ vurgulandı.
DOĞRUDAN ALEVİ KİMLİĞİ HEDEFTİ: BİLANÇO KORKUNÇ
Esad’ın devrilmesinden sonra iktidarı ele geçiren Heyet-i Tahriri Şam ve onunla birlikte hareket eden grupların Suriye’nin kıyı şeridindeki operasyonlarının “kimlik temelinde sivilleri hedef alan ciddi ihlallerle sonuçlandığı“ belirtilen raporda, ortaya çıkan bilançoya ilişkin şu bilgiler ve değerlendirmeler aktarıldı:
ד7 Mart ile en az 10 Mart tarihleri arasında, hükümet güçleri ve diğer silahlı gruplar, eski hükümet yanlılarını hedef almak ve silah depolarını ortaya çıkarmak amacıyla 30’dan fazla Alevi çoğunluklu kasaba, köy ve mahalleye baskın düzenledi. Bu süreçte en az 1.400 kişiyi öldürdüler. Çoğu durumda, ev ev dolaşarak sakinlerin mezheplerini sordular, değerli eşyaları yağmaladılar, evleri yaktılar ve genellikle açıkça Alevi karşıtı hakaretler ve söylemler kullanarak çocukları, kadınları ve yaşlılar da dahil olmak üzere erkekleri infaz ettiler. Bazı yerlerde ise savaşçılar, aileleri tamamen yok etti.
Savunma ve İçişleri Bakanlığı birimlerinden oluşan hükümet güçleri, hükümet yanlısı silahlı gruplar ve gönüllülerle birlikte, Tartus, Lazkiye ve Hama vilayetlerindeki Alevilerin çoğunlukta olduğu mahalle, kasaba ve köyleri bastı ve geride yakılmış evler, yığılmış cesetler, toplu mezarlar ve parçalanmış topluluklar bıraktı. Sistemli ev baskınları ve vahşi infazlar öncesinde tekrarlanan tek bir sorunun cevabı, genellikle yaşayıp yaşayamayacağınızı belirliyordu: ‘Alevi misiniz?‘
Savaşçılar katliamların çoğunu “soruşturma” bahanesiyle gerçekleştirdiler, ancak taciz ve kimlik temelli hedefleme kalıpları daha karanlık bir niyeti ortaya koydu: Alevi topluluklarını, bireysel suçluluk veya masumiyete bakılmaksızın toplu olarak cezalandırmak.”
“SAVUNMA BAKANLIĞI KOORDİNE ETTİ”
Raporda, Alevilere yönelik katliamı gerçekleştirenlerin doğrudan hükümete bağlı olduklarının altı çizildi. Bu noktada Suriye geçici hükümetinin Savunma Bakanlığı’nın katliama katılanları koordine ettiği vurgulanan raporda, şöyle denildi:
“Birçoğu resmi veya gayri resmi olarak Savunma Bakanlığı’na entegre olan en az bir düzine gruptan savaşçı, bakanlıktan doğrudan emir aldıklarını, diğer gruplarla ortak operasyon odalarına katıldıklarını ve taramaların ardından bölgelerin kontrolünü Genel Güvenlik güçlerine devrettiklerini açıkladı.
Bu koordineli operasyon kapsamında, belgelenen ihlallerin ölçeği, süresi ve tutarlılığı, bunların münferit olaylar olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Cinayetlerin ve toplu ihlallerin çoğu operasyonun ilk dört gününde gerçekleşmiş olsa da, ihlaller birkaç gün boyunca birçok yerde devam etti ve savaşçılara göre, üst düzey yetkililer ve komutanlar, ağır ihlaller kamuoyuna yansıdıktan çok sonra bile silahlı birliklerle koordinasyonu sürdürdü.“
HRW DİREKTÖRÜNDEN AB’YE ÇAĞRI
Human Rights Watch’un (HRW) Avrupa Direktörü Phileppe Dam, raporu sosyal medya hesabında paylaşarak, Avrupa Birliği’ne şu çağrıda bulundu:
דSuriye’nin geleceği için geçmiş ve devam eden suçların hesap verebilirliğinin sağlanması elzemdir. AB şunlar için baskı yapmalıdır:
- Sivillerin korunmasını garanti altına alan güvenlik reformları
- Geçiş sürecinin merkezinde hesap verebilirlik
- Güvenilir, mağdur merkezli tazminat planı
ŞARA’YA BM’DE CEZASIZLIK ZIRHI
Mayıs ayına kadar başına konan 10 milyon dolarlık ödülle aranan ve işlediği savaş suçları nedeniyle ABD’nin “küresel terörist” olarak tanımladığı Muhammed Colani, Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el Şara olarak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 80’inci oturumuna katılmak için gittiği ABD’deki temaslarını sürdürüyor.
Cihatçı örgütlerle 21 yılda işledikleri savaş suçlarının hesabı ortada dururken Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Şara ve yönetimi sahil kentlerinde Alevilere ve Süveyda’da Dürzilere karşı yargısız infaz ve kurşuna dizme gibi savaş suçları işledi. BM’nin de savaş suçunu işlediğini belgelediği Şara’ya Genel Kurul’da boy göstermesine izin verilmesi, uluslararası bir cezasızlık örneği olarak kayıtlara geçti.
BM’de Şara şahsında savaş suçuna cezasızlık zırhı
×
BM RAPORU VE REUTERS ARAŞTIRMASI
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Suriye Soruşturma Komisyonu da Mart ayında Lazkiye ve Tartus gibi sahil kentlerinde Alevilere yönelik katliamlara ilişkin raporunu 14 Ağustos’ta açıklamıştı. Raporda, Şara yönetimine bağlı yeni ordu ve diğer silahlı grupların saldırılarının “yaygın, sistematik ve muhtemelen savaş suçu” olduğu duyurulmuştu.
Sahil kentlerindeki Alevi katliamları raporu | BM: Yaygın, sistematik ve muhtemel savaş suçu
Reuters tarafından 30 Haziran’da yayınlanan kapsamlı bir araştırma raporunda ise, üç gün süren katliamlarda yaklaşık 1.479 Alevi sivilin öldürüldüğü, onlarcasının da kayıp olduğu ortaya konmuştu. Reuters, Suriye’de Alevi katliamları sırasında Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hasan Abdul Ghani’nin katliamı koordine ettiğini ortaya koyan kanıtlara da ulaşmıştı.
Rapora göre yeni Suriye ordusuna dahil edilen ve Türkiye’nin yıllarca finanse ettiği Sultan Süleyman Şah Tugayı, Sultan Murat Tümeni ve Hamza Tümeni’nin 8 ayrı noktada yaklaşık 700 Alevi’yi katlettiği tespit edildi.