Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Özerk Yönetim’den diyalog çağrısı |

Çiya Kurd: Halkımız yalnız olmayacaktır -YENİLENDİ

Özerk Yönetim’den diyalog çağrısı |

Şam’a bağlı güçlerin Halep’in Şêxmeqsûd ve Eşrefiye mahallerine yönelik saldırılarından Türkiye’yi de sorumlu tutan Bedran Çiya Kurd, saldırıların durdurulması için uluslararası güçlere ve Arap ülkelerine seslendi. Çiya Kurd, “Mahallelerimizdeki halkımız, herhangi bir saldırıya maruz kalırsa varlığını korumada yalnız olmayacaktır” dedi.

HABER MERKEZİ – Suriye geçici hükümetine bağlı silahlı grupların Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi’ne bağlı Halep’in Şêxmeqsûd ve Eşrefiye mahallerini yönelik saldırısı sürüyor.

Geçici hükümet güçleri mahallelere giden tüm yolları kapattı. Bunun üzerine akşam saatlerinden itibaren binlerce kişi protestolara başladı.

Şam’dan ağır silahlarla ‘tam kuşatma’ | Şêxmeqsûd ve Eşrefiye’de kuşatmaya karşı protestolar başladı

Şam geçici hükümetine bağlı grupların halka saldırdığı ve yaralıların olduğu bildirilirken, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Danışmanı Bedran Çiya Kurd, sosyal medya hesabında iki mahalledeki gelişmelerle ilgili bir açıklama yaptı.

‘‘Mahallelerimizdeki halkımız, herhangi bir saldırıya maruz kalırsa varlığını korumada yalnız olmayacaktır“ uyarısında bulunan Çiya Kurd, tüm Suriyelilere, “tüm Suriye kesimlerini hedef alan bu planlara ve fitnelere karşı durmaya, sahil ve Süveyda’da yaşanan katliamların tekrarlanmasını önlemeye“ çağırdı.

Çiya Kurd, saldıran grupların Türkiye yanlısı silahlı gruplar olduğunu ve Suriye geçici hükümetinin kontrolünde mahellelere saldırdıklarını kaydetti. Aynı grupların Deyr Hafir cephesinde de saldırılarını sürdürdüğünü belirten Çiya Kurd, “Bu adımlar, Suriye’de daha geniş bir çatışma yaratmayı ve kalan yaşam altyapısını yok etmeyi, daha fazla Suriyeliyi öldürmeyi amaçlayan bir Türk planının parçası olarak görülüyor; tıpkı geçmiş yıllarda ve son olarak Süveyda’da yaşananlar gibi” dedi.

Bedran Çiya Kurd, açıklamasında şunları belirtti:

דBu, tüm Suriyelileri tehdit eden bir fitne olup yeni bir savaşın fitilini ateşlemek herkesi uçuruma sürükleyecektir. Türkiye, ‘Suriye ya sadece bizim olacak ya da onu yakarız‘ anlamına gelen bir söylemi tekrarlıyor. Ancak biz, Suriye halkının bilincine ve varlığını, birliğini hedef alan tüm komploları boşa çıkarma yeteneğine güveniyoruz.

Halkımız, kimliğini ve yaşamını savunmak için varoluş savaşını verecektir. Mahallelerimizdeki halkımız, herhangi bir saldırıya maruz kalırsa varlığını korumada yalnız olmayacaktır. Bu nedenle, tüm Suriyelileri, tüm Suriye kesimlerini hedef alan bu planlara ve fitnelere karşı durmaya, sahil ve Süveyda’da yaşanan katliamların tekrarlanmasını önlemeye çağırıyoruz.

Geçici otorite, durumun gidişatından öncelikle sorumludur. Ayrıca, Şam ile ilişkilerini normalleştirerek istikrar sağlamayı hedefleyen uluslararası ve Arap güçlerin, geçici otorite ile diyaloğumuz önündeki engelleri kaldırmak ve 10 Mart anlaşmasının uygulanmasının yolunu açmak için derhal harekete geçmesi gerekiyor.

Aksi takdirde, mahallelerimize ve bölgelerimize yönelik bu tehditler ve saldırılar altında verimli bir diyalog mümkün olmayacaktır.

Biz, tehdit ve silah yoluyla değil, diyalog ve müzakere yoluyla engelleri aşmayı hedefliyor ve buna çabalıyoruz. Arabulucu devletlerin, Halep ve Deyr Hafir’deki gerilimi yatıştırmada, vatandaşların hareketini engelleyen geçiş noktalarını yeniden açmada, çabaları dağıtan ve Suriye ulusal yakınlaşmasını engelleyen olumsuz uygulamaları ve söylemleri dizginlemede rol oynaması zorunludur.”

ÖZERK YÖNETİM İLETİŞİM OFİSİ’NDEN AÇIKLAMA: ŞİDDET DEĞİL DİYALOG

Öte yandan, saldırılarla ilgili bir açıklama da Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İletişim Ofisi’nden geldi.

Açıklamada, “Halep’ten gelen haberlere göre, Savunma Bakanlığı unsurlarının yol kapatmalarını protesto eden sivillere karşı göz yaşartıcı gaz ve gerçek mühimmat kullanmasının ardından Şêxmeqsûd mahallesinde çatışmalar çıktı. İlk belirlemelere göre en az 50 sivil yaralandı” denildi.

“Bu olaylar, sivillerin korunması ve iç çatışmaların önlenmesinin acil bir ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır. 10 Mart Mutabakatı, sivillerin korunması ve anlaşmazlıkların şiddet yoluyla değil, diyalog yoluyla çözülmesi ilkesini açıkça vurgulamaktadır. Bu, Suriye genelinde ulusal istikrar ve karşılıklı güvenin sağlanması açısından vazgeçilmez bir ilke olmaya devam etmektedir.”

Benzer Haberler