Hewlêr kentinde, genç bir kadın erkek kardeşi tarafından sokak ortasında 10 kurşun ile katledildi.
HABER MERKEZİ – Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Hewlêr kentinde kadın cinayeti işlendi.
Hewlêr Polis Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, N.A.E. adlı genç kadın, erkek kardeşi E.A.E. tarafından uzun namlulu silah ile öldürüldü.
Cinayetle ilgili Rudaw’a konuşan bir polis yetkilisi, “Zanlı gözaltına alındı ve sorgusu sürüyor” dedi.
Görgü tanıkları ise olayın vahametini şu ifadelerle anlattı:
דSaldırgan, kız kardeşine 10’dan fazla kurşun sıktı. Herkesin gözü önünde oldu.”
KÜRDİSTAN’DA KADINA YÖNELİK ŞİDDET ENDİŞE VERİCİ BOYUTTA
Bu cinayet, Güney Kürdistan’da son yıllarda artan kadın infazlarını yeniden gündeme taşıdı. Resmi olmayan verilere göre 2024 yılı içinde sadece Güney Kürdistan Bölgesi genelinde en az 20 kadın, erkek şiddeti sonucu hayatını kaybetti. Kadın hakları savunucuları, yasal boşlukların ve toplumsal sessizliğin bu suçları teşvik ettiğine dikkat çekiyor.
Rojnews’in mercek altına aldığı 2025 yılının ilk 4 ayına ait kadın katliamı verileri ise şöyle:
×
*Ocak ayında Süleymaniye, Hewlêr ve Pencwîn sınırlarında 3 kadın katledilirken, 2 kadın da intihara sürüklendi.
*Şubat ayında ise Süleymaniye ve Hewlêr sınırlarında 3 kadın katledildi, bir kadın da şüpheli bir şekilde yaşamına son verdi.
*Mart ayında ise Soran İdaresi, Akrê ve Ranya bölgelerinde bir kadın katledildi ve 2 kadın da şüpheli şekilde intihar etti.
*Nisan ayında ise Bazyan, Mexmur, Akrê, Soran İdaresi ve Hewlêr’de 3 kadın katledildi ve 4 kadın da intihara sürüklendi.
Kadın örgütleri, aile içi şiddet, zorla evlendirme ve erkek egemen kültürün hala ciddi sorunlar yarattığını vurgulayarak Kürdistan hükümetine çağrıda bulunuyor:
×Her öldürülen kadın, sistematik sessizliğin kurbanıdır. Gerçek önlemler alınmazsa cinayetler devam edecek.
YETKİLİLERDEN ACİL YASA VE KORUMA TALEBİ
Kadın hakları savunucuları, faillerin cezasız kalmaması, kadınları koruyacak sığınma evlerinin artırılması ve eğitsel-toplumsal kampanyaların derhal başlatılması gerektiğini söylüyor.
Özellikle “namus cinayeti” adı altında işlenen kadın ölümlerine karşı cezaların artırılması ve bahaneye yer bırakılmaması gerektiği belirtiliyor.