Mesajlarda Önder’in barış mücadelesinin paha biçilmez olduğu vurgulandı ve anısına bağlılık sözü verildi.
HABER MERKEZİ – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in yaşamını yitirmesinin ardından taziye mesajları gelmeye devam ediyor.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Önder için yayınladığı mesajda onun anısına layık olmanın en doğru yolunun barış ve demokrasi mücadelesini geliştirmek olduğunu vurguladı.
Mesajda şu ifadeler yer aldı:
Sırrı Süreyya Önder, çok değerli bir çalışma olan barış ve demokrasi çalışmasını yürütürken rahatsızlanmış ve maalesef neticede yaşamını yitirmiştir. Kendisi bu anlamda barış ve demokrasi şehididir. Keza Sırrı Süreyya Önder büyük bir mücadele insanıdır. Sosyalist, devrimci ve yurtseverdir. Yaşamı sosyalizm, demokrasi ve özgürlük mücadelesiyle geçmiştir. Bunun için ağır bedeller de ödemiştir. O’nun en önemli özelliği, bir tarafta Türkiye sosyalist hareketinin ve sosyalizm mücadelesinin önemli bir öncüsüyken öbür tarafta Kürt halkıyla dayanışma içinde olması ve bu mücadelenin de önemli bir neferi olmasıdır. Kendisini kaybetmenin büyük acısını yaşasak da anısına layık olmanın en doğru yolu yürüttüğü barış ve demokrasi mücadelesini geliştirmek ve sonuca ulaştırmaktır. Kendisine olan saygı ve ideallerine olan bağlılığımız gereği böyle bir çaba içerisinde olacağımızı belirtiyoruz.
‘MAHİRLERİN, DENİZLERİN, GÜNEYLERİN ÇİZGİSİNİ HAKKIYLA TEMSİL ETTİ’
Devrimci önderler Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, İbrahim Kaypakkaya’nın ve Kürt sanatçı Yılmaz Güney’in yaşamlarına ve mücadelelerine atıfta bulunulan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
Anlatmakla olumlu özelliklerini bitiremeyeceğimiz değerli Sırrı Süreyya Önder gerek yaşamıyla, gerek sanatıyla, gerekse de sosyalizm ve demokrasi mücadelesiyle Mahirlerin, Denizlerin, İbrahimlerin, Yılmaz Güneylerin çizgisini hakkıyla temsil etmiş ve bu çizgiyi günümüze taşıyan önemli neferlerden biri olmuştur. Kendisini saygıyla anıyor, değerli anısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Kendisi şehitler ayı olan Mayıs ayında şehit düşmüştür. Bu vesileyle şahsında Mayıs ayı şehitlerini ve bütün devrim ve demokrasi şehitlerini de saygı ve minnetle anıyoruz.
KJK: ÖNDER BABA İSHAK’IN DEVAMCISIYDI
KJK Koordinasyonu tarafından yayımlanan yazılı mesajda da Sırrı Süreyya Önder’in barış mücadelesine vurgu yapılarak, ”O’nu halkların kardeşliğini, eşit ve özgür ilişkisini mutlaka gerçekleştirme sözü ile uğurluyoruz” dendi.
Kürt halkının değerli dostu, yoldaşı ve barış elçisini, Türkmen halkının devrimci geleneği Baba İshak’ın devamcısı Sırrı Süreyya Önder’i kaybetmenin derin hüznü içindeyiz. Sırrı Süreyya Önder, halkları milliyetçilik zehiri ile düşmanlaştırıp, soykırım rejimini sürdürmek isteyenlere karşı yaşamı, eşit ve özgür kardeşlik ilişkisinin seçkin örneğini temsil etti. Eşitliğin ve özgürlüğün barış kişiliği ve bilgesi Sırrı Süreyya Önder’in yarattığı barış mirası bu topraklarda yeniden büyük insanlığı açığa çıkarmıştır. Onun anısına bağlılık, bu büyük insanlığı sürdürmeyi, büyük barış mücadelesini geliştirmeyi ve tamamlamayı gerektirmektedir.
‘BARIŞ ÇABASI PAHA BİÇİLMEZDİ’
Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) de yayınladığı mesajla Önder için Kürdistan ve Türkiye halklarına, DEM Parti’ye ve Önder’in ailesine başsağlığı dileklerini iletti.
Önder’in yürüttüğü barış mücadelesinin “paha biçilmez” olduğu belirtilen açıklama şöyle:
12 yıl boyunca Sırrı adı, Kürt sorununa barışçıl çözüm arayışları birlikte dile getirildi. Hem 2013-2025 sürecinde hem de 7 ay önce başlayan bu süreçte kilit rol oynadı. Barış çalışmalarından ötürü tutuklandı ve 3 yıldan fazla hapis yattı. Çalışmaları kapsamında onlarca kez İmralı Adası’na gitti ve Sayın Abdullah Öcalan’la çok önemli görüşmeler yaptı. Sayın Öcalan’ın Özgürlük Hareketi yönetimlerine, Türkiye hükümetine, parti ve örgütlerine ve kamuoyuna gönderdiği mesajları güzel bir dille paylaştı ve Kürt sorununun barış ve demokratik çözümü için zemin hazırlamıştır. Ayrıca tüm tarafların mesajlarını Sayın Öcalan’a iletti. Sırrı Süreyya Önder’in yokluğu, barışçıl çözüm çalışmaları ve demokratik bir ülke inşa etme çabaları açısından büyük bir eksikliği beraberinde getiriyor.