Von der Leyen ile Trump, İskoçya’daki görüşmelerinde aylardır süren gümrük gerilimini sona erdiren bir anlaşmaya vardı. AB, 750 milyar dolarlık enerji alımı ve 600 milyar dolarlık yatırım sözü verirken, çelik ve alüminyuma uygulanan %50’lik gümrük vergileri ise yerinde kaldı.
HABER MERKEZİ – ABD ile Avrupa Birliği, aylardır süren gümrük krizini sonlandıracak tarihi bir anlaşmaya vardı. ABD Başkanı Donald Trump ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in İskoçya’nın Turnberry kentinde yaptığı görüşme sonrası açıklanan mutabakata göre, iki taraf ticarette yeni bir sayfa açma konusunda uzlaştı.
Trump, anlaşmayı “tüm anlaşmaların en büyüğü” olarak nitelendirirken, Von der Leyen, zorlu geçen müzakerelerin ardından elde edilen sonucun “iyi ve gerekli” olduğunu vurguladı.
Anlaşmaya göre, otomotiv sektörü de dahil olmak üzere çoğu ithalat kaleminde gümrük vergisi oranı %15 olarak belirlendi. Ancak çelik ve alüminyumda Trump yönetiminin daha önce getirdiği %50’lik yüksek vergi oranı korunacak.
TRUMP’IN BEKLENTİSİ: AMERİCA FİRST
Trump, Avrupa’nın 750 milyar dolar değerinde ABD menşeli enerji alacağını, bunun yanı sıra 600 milyar dolarlık ek yatırımı da ABD’ye yönlendireceğini duyurdu. Bu anlaşmaların, hem ABD üretimini canlandırma hem de seçim vaatlerinden biri olan büyük vergi indirimlerine kaynak oluşturma hedefiyle yapıldığı belirtildi.
ABD Başkanı, anlaşmanın “ülkesine geri dönen üretim” anlayışının bir parçası olduğunu söyledi ve “America First” politikasını yineledi. AB tarafı ise bu vergi uygulamalarının Dünya Ticaret Örgütü kurallarıyla bağdaşmadığı görüşünü sürdürüyor.
MERKEL SONRASI AB: PRAGMATİZM ÖNE ÇIKTI
Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in de aralarında olduğu birçok AB lideri, daha büyük bir kriz yaşanmaması adına hızlı bir uzlaşı çağrısı yapıyordu. Merz, görüşmeler öncesi yaptığı açıklamada “Karmaşık bir anlaşmadan çok, hızlı ve uygulanabilir bir çözüm daha önemli” demişti.
Özellikle otomotiv ve metal sanayi sektörlerinin ağır vergi yükü altında ezildiği ve bir uzlaşının kaçınılmaz hale geldiği belirtildi.
AB’nin pozisyonunu zayıflatan unsurlardan biri de, ABD’nin NATO üzerindeki askeri gücü oldu. Özellikle Doğu Avrupa ülkeleri, Rusya tehdidine karşı ABD’nin desteğini kaybetmekten endişe ediyordu. Trump’ın NATO yükümlülüklerini sorgulama tehdidi, AB’yi masada daha tavizkâr hale getirdi.
