ABD’nin Suriye’de asker azaltma planını, çekilme değil stratejik yeniden konumlanma olarak yorumlayan gazeteciler, IŞİD tehdidi ve Türkiye’nin askeri varlığının ABD’nin bölgeden çekilme olasılığını zayıflattığı görüşünde.
HABER MERKEZİ – ABD ordusunun Suriye’deki üç askeri üssü kapatarak asker sayısını 2 binden bin 400’e düşüreceği yönündeki iddialar gündemdeki yerini koruyor.
Geçtiğimiz hafta Reuters haber ajansının ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı habere göre ise Washington yönetimi Suriye’deki Amerikan askeri varlığını yeniden yapılandırarak “konsolide etmeyi” planlıyor.
MÜMKÜN GÖZÜKMÜYOR
Kuzey ve Doğu Suriye’de IŞİD’e karşı mücadele kapsamında bulunan ABD askerlerinin sayılarının azaltılacağı yönündeki iddiaları gazeteci Mutlu Çiviroğlu, ABD’nin Suriye’den asker çekmesinin çok mümkün olmadığını vurguluyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan Esra Solin Dal’a konuşan ABD’de yaşayan gazeteci Çiviroğlu, ABD ve Trump yönetiminin asker çekmeye dair doğrudan bir açıklamasının olmadığına dikkati çekiyor. Çiviroğlu bu iddiaların ise Kuzey ve Doğu Suriye’deki duruma karşı bir manipülasyon olduğunu söylüyor.
Çekilme olsaydı Trump bunu net bir şekilde söylerdi. Dışişleri Bakanı Marco Antonio Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth’in açıklamasına baktığımızda da ABD’nin Suriye’den çekileceğine dair bir ibare yok. Pentagon güçlerinin bulunduğu ülkelerde rutin olarak gözden geçirme, düzenleme ve ayarlama yapıyor. Bu da normal bir durumdur.
ÇEKİLME DEĞİL SAYI AZALTMA
Pentagon’dan yapılan açıklamaya göre, Suriye’de yaklaşık 2 bin ABD askeri bulunuyor. Çiviroğlu, bu sayının daha önce 900 olduğunu hatırlatarak, Pentagon’un asker sayısında azaltmaya gideceğini belirtti. Çiviroğlu, bunun ABD’nin tamamen çekileceği anlamına gelmediğini, sadece mevcut askeri varlığın eski seviyeye, yani 900 askere düşürülmesi anlamına geldiğini ifade etti.
IŞİD TEHDİDİ SÜRÜYOR
Kuzey ve Doğu Suriye’de gazetecilik yapan Mansur Adalı ise Rakka ve Deyrezor’da IŞİD’in sona erdirilmesinin ardından da ABD güçlerinin bölgeden çekileceğine dair haberlerin gündeme geldiğini hatırlattı.
Ancak bölgede tutuklu bulunan yaklaşık on bin IŞİD’li ile halen risk oluşturmaya devam eden Hol Kampı gerçeğinin tehdit potansiyelinin sürdüğüne işaret ediyor.
Adalı’ya göre, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığı da göz önünde bulundurulduğunda, ABD’nin kısa vadede bölgeden tamamen çekilmesi beklenmiyor. Suriye’de son dönemde yaşanan hareketliliğin, uluslararası koalisyonun mevcut mevzilerini yeniden yapılandırması ve artık ihtiyaç duyulmayan bazı noktaların boşaltılmasıyla ilgili olduğu ifade ediliyor.
Gazeteci Adalı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin bölgedeki dengeleyici konumuna dikkat çekiyor.
Bölgenin hiçbir dönemle kıyaslanamayacak ölçüde stratejik bir önem kazandığını belirten Adalı, Özerk Yönetim’in 12 yılı aşkın süredir demokratik toplum inşasına dayanan bir politikayla varlığını sürdürdüğünü ifade ediyor.
ÖZERK YÖNETİM ALTERNATİFSİZ DEĞİL
Yönetimin dış güçlere bağımlı bir yapı olmadığını vurgulayan Adalı şunları belirtiyor:
Özerk Yönetim denge oluşturan bir konumdadır. Hiçbir zaman dış güçlere bağlı ayakta kalma arayışı veya dış güçlere umut bağlayan bir pozisyon içerisinde olmadı. Bundan sonra da olmaz. Ama dengeleri gözeterek farklı alternatifler üzerinde farklı faaliyetler, farklı itibarlar geliştirme arayışları da olabilir. Bu konuda da alternatifsiz değiller.
