Kazdağları Ekoloji Platformu’ndan Füsun Kayra, Alamos Gold ile Türkiye arasında süren 1 milyar dolarlık davanın askıya alınmasının bir anlaşma değil, müzakere süreci olduğunu belirtti: “Her şeyi altın tabakta sunmuş olabilirler.”
HABER MERKEZİ- Türkiye’de çevre koruma mücadelesinin simgesi haline gelen Kazdağları’nda 200 binden fazla ağacı kesen Kanadalı maden şirketi Alamos Gold, tartışmalı bir yasal düzenleme sonrasında yeniden sahneye çıktı. Şirketin 2021 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı başlattığı ve tahkim süreci kapsamında 1 milyar doları bulabileceği belirtilen tazminat davası, taraflar arasındaki anlaşmayla 2 Temmuz’da askıya alındı. Bu gelişme, Meclis’te kabul edilen ve kamuoyunda “işgal yasası” olarak anılan yeni torba yasanın hemen ardından geldi.
Peki, Alamos Gold hangi karşılıkla bu büyük tazminat talebinden vazgeçti?
YASANIN ARDINDAKİ DİPLOMASİ
21 Haziran’da TBMM komisyonlarında kabul edilen torba yasası, orman, mera, zeytinlik ve tarım alanlarının enerji ve madencilik yatırımlarına açılmasını kolaylaştırıyor. Yasayla birlikte, çevre koruma kararları veya yerel halkın itirazları nedeniyle durdurulmuş projelerin önü fiilen açılmış oldu. Yasaya yönelik eleştiriler, doğrudan çok uluslu maden şirketlerine alan açmak için hazırlandığı yönünde yoğunlaşıyor.
Bu eleştirilerin en somut örneği Alamos Gold dosyasında kendini gösterdi. Türkiye, 2019’da kamuoyunun yoğun tepkisi sonucu şirketin ruhsatını yenilemeyince Alamos Gold, Türkiye ile arasındaki ikili yatırım anlaşmasına dayanarak uluslararası tahkime başvurdu. Dava sürecinde Türkiye’nin milyar dolarlık bir tazminatla karşı karşıya kalabileceği belirtilmişti.
Ancak dava, torba yasanın Meclis gündemine gelmesinden sadece bir gün sonra, 2 Temmuz’da askıya alındı. Bu eşzamanlılık, kulislerde yeni bir mutabakatın işareti olarak yorumlanıyor.
ALAMOS GOLD GERİ Mİ DÖNÜYOR?
2019’da Kazdağları’nda yürüttüğü faaliyetler sırasında 200 binin üzerinde ağacın kesilmesine neden olan Alamos Gold, çevre hareketlerinin hedefi olmuştu. Şirketin yol açtığı tahribat karşısında sivil toplum, “Su ve Yaşam Nöbeti” başta olmak üzere çeşitli protestolarla aylar süren bir direniş örgütlemişti.
Bugün ise aynı şirketin, tazminat davasını askıya alma karşılığında Kazdağları’na yeniden dönebilmesinin önü açılmış olabilir. Zira yeni yasa, hukuki engelleri büyük ölçüde ortadan kaldırıyor.
Ancak Alamos Gold’un bu anlaşma kapsamında hangi koşulları kabul ettiği kamuoyuna açıklanmadı. Türkiye tarafından da herhangi bir resmi açıklama yapılmış değil. Şirketin dava sürecinden çekilmesinin ardında ekonomik, diplomatik ya da idari bir taahhüt olup olmadığı bilinmiyor.
Şeffaflıktan uzak bu süreç, hem çevre aktivistleri hem de hukukçular tarafından eleştiriliyor. Türkiye’nin doğal kaynaklarının hangi koşullarda uluslararası şirketlere yeniden açılacağı sorusu hâlâ yanıtsız. Alamos Gold’un 1 milyar dolarlık tazminattan feragat etmesinin ardındaki gerçek bedel ise henüz bilinmiyor.
FÜSUN KAYRA: “ALAMOS GOLD’LA ANLAŞMA YOK, YALNIZCA MÜZAKERE VAR”
Kazdağları Ekoloji Platformu’ndan Füsun Kayra, Kanada merkezli Alamos Gold’un Türkiye’ye karşı açtığı 1 milyar dolarlık tahkim davasının askıya alınmasına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kayra, sürecin henüz bir “anlaşma” ile sonuçlanmadığını, yalnızca taraflar arasında devam eden bir müzakere bulunduğunu söyledi.
NuMedya24’e konuşan Kayra, mevcut durumda tarafların yargılamanın durdurulması talebinde bulunduğunu, ancak bunun davanın sona erdiği anlamına gelmediğini vurguladı. “Taraflar kendi aralarında görüşmeler yürütüyorlar. Eğer bu görüşmelerde anlaşmaya varılırsa dava düşer. Ancak uzlaşma sağlanamazsa yargılamaya kaldığı yerden devam edilecek,” dedi.
Ancak Alamos Gold’un davacı taraf olduğuna dikkat çeken Kayra, Türkiye’nin davayı durdurabilmek için bazı tavizler vermiş olabileceği görüşünde. “Şu an için yalnızca müzakere masasındalar ama Alamos’un tazminat talebi ortada. Türkiye’nin bunu askıya aldırabilmek için şirketi yeniden Kazdağları’na davet etmiş olabileceğini düşünüyoruz,” ifadelerini kullandı.
“ALTIN TABAK İÇİNDE SUNMUŞLARDIR”
Kayra, Alamos Gold’a nasıl bir teklif sunulmuş olabileceğine dair ise çarpıcı bir yorum yaptı: “Her şeyi altın tabakta sunmuşlardır diye düşünüyorum. Yeniden ruhsat verilmiş ya da maden sahaları tahsis edilmiş olabilir.”
Kayra ayrıca kamuoyunda sıkça gündeme gelen Cengiz Holding iddialarına da değindi: “Cengiz ile ilgili çok fazla spekülasyon var. Hatta Ekrem İmamoğlu’nu desteklediği ve bu nedenle malvarlığına el konulacağı yönünde söylentiler dolaşıyor. Bu yüzden şahsi kanaatim, Cengiz’e vermezler.”
×Ne olmuştu?
Alamos Gold, Kazdağları’nda gerçekleştirdiği madencilik faaliyeti sırasında çevresel tahribat nedeniyle yoğun kamuoyu tepkisiyle karşılaşmış, ruhsatı yenilenmemişti. Bunun üzerine şirket, Türkiye’ye karşı uluslararası tahkim yoluna başvurmuş, dava süreci ise 2 Temmuz itibarıyla tarafların talebiyle askıya alınmıştı. Süreçle ilgili henüz resmi bir anlaşma açıklanmadı.