Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Angola’da sübvansiyonların azaltılması öfke yarattı |

Protestolar kanlı çatışmaya dönüştü

Angola’da sübvansiyonların azaltılması öfke yarattı |

Angola’da hükümetin yakıt sübvansiyonlarını azaltma kararı sonrası başlayan protestolar ülke genelinde şiddet olaylarına dönüştü. Başkent Luanda’da başlayan taksi şoförlerinin grevi, onlarca kentin sokağa dökülmesiyle sonuçlandı. En az 22 kişi öldü, 200’den fazla kişi yaralandı.

HABER MERKEZİ – Güneybatı Afrika ülkesi Angola, hükümetin akaryakıt sübvansiyonlarını azaltma kararı sonrası patlak veren şiddetli protestolarla sarsıldı. Başkent Luanda’da birkaç gün süren taksi greviyle başlayan eylemler, ülke çapına yayılarak güvenlik güçleriyle çatışmalara ve yağmalamalara sahne oldu.

Angola İçişleri Bakanı Manuel Homem, protestolarda en az 22 kişinin yaşamını yitirdiğini ve yaklaşık 200 kişinin yaralandığını açıkladı. Polis sözcüsü Mateus de Lemos, sadece son üç günde 1200’den fazla kişinin gözaltına alındığını ve 66 iş yerinin, 25 aracın tahrip edildiğini bildirdi. Birçok süpermarket ve depo da yağmalandı.

ZAM KARARI BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLDU

Hükümet, kamu harcamalarını dengelemek amacıyla dizel yakıt fiyatını yaklaşık %33 oranında artırma kararı aldı. Bu da hali hazırda ekonomik zorluklarla mücadele eden halk için büyük bir darbe oldu. Bir litre dizel 400 Kwanzaya (yaklaşık 0,47 Euro) yükselirken, Angola nüfusunun yaklaşık yarısı günlük 3,15 Euro’nun altında gelirle yaşıyor.

Göstericiler yollara barikat kurarak ve araba lastiklerini ateşe vererek protesto düzenlerken, “Lourenço, istifa et!” sloganlarıyla Cumhurbaşkanı João Lourenço’ya doğrudan çağrıda bulundular.

Angola, Afrika kıtasının en büyük petrol üreticilerinden biri olmasına rağmen, sübvansiyonlar bütçe üzerinde büyük yük oluşturuyor. Maliye Bakanlığı’na göre, 2023’te akaryakıt sübvansiyonları GSYH’nin yaklaşık %4’üne denk geldi.

×

NEDEN PROTESTOLAR?

Angola, Afrika kıtasının en büyük ikinci petrol üreticisi olmasına rağmen, halkının büyük bir bölümü derin yoksulluk içinde yaşıyor. Ülke ekonomisi büyük ölçüde petrol gelirlerine dayanıyor; bu da Angola’yı küresel enerji fiyatlarına karşı kırılgan hale getiriyor. Devletin yıllardır uyguladığı yakıt sübvansiyonları, kamu maliyesi üzerinde ciddi baskı yaratırken, bu desteklerin kesilmesi özellikle düşük gelirli kesim için ağır sonuçlar doğuruyor.

Siyasi açıdan Angola, 1975’teki bağımsızlığından bu yana uzun süreli iç savaşlar ve tek parti iktidarıyla şekillenmiş bir yapıya sahip. 2017’den bu yana görevde olan Cumhurbaşkanı João Lourenço yönetimi, yolsuzlukla mücadele ve ekonomik reform vaadiyle öne çıksa da, muhalefet ve sivil toplum örgütleri demokratik hakların kısıtlandığını ve halkın taleplerine kulak verilmediğini savunuyor. Altyapı eksikliği, işsizlik, yüksek yaşam maliyeti ve siyasi baskılar, Angola halkının en temel sıkıntıları arasında yer alıyor.