Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Avrupa’nın savunma geleceği |

Danimarka da daha fazla savunma yanlısı

Avrupa’nın savunma geleceği |

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, AB bütçesinde savunma harcamalarının öncelik haline gelmesi gerektiğini vurgulayarak, ülkesinin artık “Tutumlu Dörtlü” grubunun bir parçası olmayacağını açıkladı.

HABER MERKEZİ – Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, AB’nin yeni dönem bütçesinin merkezine savunma harcamalarının yerleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Frederiksen, Danimarka’nın artık mali disiplini önceleyen “Tutumlu Dörtlü” (Frugal Four) grubundan ayrıldığını duyurdu.

“Avrupa kendini savunamazsa, bir noktada oyun biter,” diyen Frederiksen, Rusya tehdidi karşısında ortak güvenliğin tüm önceliklerin önüne geçmesi gerektiğini vurguladı.

Bu açıklama, Temmuz ayında başlayacak Danimarka’nın AB Konseyi dönem başkanlığı öncesi dikkat çekici bir yön değişimine işaret ediyor.

Frederiksen’in bu çıkışı, Finlandiya ve İsveç gibi ülkelerin de savunma odaklı bütçeye destek verdiği bir döneme denk geliyor.

Ancak Hollanda ve Almanya gibi bazı ülkeler hâlâ ortak borçlanma fikrine karşı çıkıyor.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ise, savunmaya öncelik verilmesini anlayışla karşılarken, diğer kritik alanların ihmal edilmemesi gerektiği konusunda uyardı.

×

Tutumlu Dörtlü (Frugal Four)

Avrupa Birliği içinde mali disiplin yanlısı olan Hollanda, Avusturya, İsveç ve Danimarka’dan oluşan gayriresmî bir gruptur. Bu ülkeler, AB bütçesinin büyümesine, ortak borçlanmaya ve kriz dönemlerinde yapılan yüksek hibeli yardımlara temkinli yaklaşır. 2020’de COVID-19 kurtarma fonu görüşmeleri sırasında ortaya çıkan grup, kaynakların dikkatli kullanılmasını ve kredilerin hibeler yerine tercih edilmesini savundu.

Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrası Avrupa’da güvenlik öncelikleri değişince, grubun etkisi azalmaya başladı. Danimarka 2025’te gruptan ayrıldığını duyurarak, AB’nin savunma harcamalarını artırmak için daha esnek bütçe politikalarına yönelmesi gerektiğini savundu. Bu gelişme, AB içinde mali tutuculuktan güvenlik odaklı dayanışmaya doğru bir kaymanın işareti olarak değerlendiriliyor.

 

Benzer Haberler