BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

BM’den bir karar daha |

Fas ve Batı Sahra sorunu çözülecek mi?

BM’den bir karar daha |

On yıllardır Fas’a karşı mücadele eden Batı Sahra ile ilgili BM Güvenlik Konseyi yeni bir karar aldı. Karar, Batı Sahra’nın Fas’ın kontrolündeki özerkliğini öngörüyor. Fas memnun, ancak Batı Sahra’nın bağımsızlığı için 1973’ten beri mücadele eden Polisario Cephesi tepkili. Bu karar, aynı zamanda on yıllardan bu yana devam eden çözümsüzlüğü de gösteriyor. Peki, Batı Sahra ile Fas arasındaki sorun ne, ne zamandan beri var ve neden çözümsüz?

HABER MERKEZİ – On yıllardır kaderini tayin hakkı çerçevesinde bağımsızlık mücadelesi veren Batı Sahra ile ilgili Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nden dün yeni bir karar çıktı. ABD’nin desteklediği karar oy çokluğuyla kabul edildi ve böylece Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliği bir kez daha onaylandı.

On yıllardır çatışmalı ve gerilimli ilişkileri olan Fas ile Batı Sahra’yı ilgilendiren karar BM Güvenlik Konseyi’nde ABD dahil 11 üye tarafından onaylandı, Rusya, Çin ve Pakistan ise çekimser oy kullandı. Cezayir ise oy kullanmadı.

Karar, Fas’ın Batı Sahra üzerindeki iddiasına şimdiye kadarki en güçlü onay onlamına gelirken, “Fas egemenliği altında gerçek özerkliğin en uygun çözüm olabileceği” iddiasını içeriyor. Bu aynı zamanda Fas’ın planına Avrupa Birliği üyelerinin çoğunluğunun ve artan sayıda Afrika müttefikinin desteğini de ifade ediyor.

BM Güvenlik Konseyi’nde ortaya çıkan tablo, Fas ve Batı Sahra arasında on yıllardır süren ihtilafta uluslararası güçlerin aldığı konumu da gösteriyor.

FAS KRALI MEMNUN, POLISARIO DEĞİL

Fas, BM Güvenlik Konseyi’nden çıkan kararı memnuniyetle karşıladı, Fas televizyonuna konuşan Kral VI. Muhammed, sonucu kutladı ve Fas’ın önerisini ek detaylarla tamamlayacağını taahhüt etti. Kral, ayrıca Cezayir Devlet Başkanı Abdülmecid Tebbun ile diyalog çağrısında bulundu.

Ancak Batı Sahra’nın bağımsızlığı için mücadele eden Polisario Cephesi karardan memnun değil. Cephenin BM Büyükelçisi Sidi Mohamed Omar, çekimser kalan müttefiklere ve oylamayı protesto eden Cezayir’e teşekkür etti ve Fas’ın aksine şu iddiada bulundu: “Bugünkü kararın Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanımadığı çok açık hale geldi.”

Cezayir’in BM Büyükelçisi Amar Bendjama da, kararın önceki versiyonlara göre bir iyileşme olsa da, “hala bir dizi eksikliği” olduğunu kaydetti ve karar metninin “BM’nin dekolonizasyon doktrinini sadakatle veya yeterince yansıtmadığını” belirtti.

Karar aynı zamanda Batı Sahra’daki BM barış gücü misyonunun (MINURSO) görev süresini bir yıl daha, 31 Ekim 2026’ya kadar uzatıyor. Bu, otuz yılı aşkın süredir yapılıyor.

BM kararı, ilgili tüm taraflara “kalıcı bir barış için bu eşsiz fırsatı değerlendirmeleri” çağrısında bulunuyor. Gelişmelere bağlı olarak, Genel Sekreter Antonio Guterres’ten altı ay içinde barış gücü misyonunun görev süresini gözden geçirmesini istiyor.

×

SÖMÜRGECİLİK: ÖNCE İSPANYOLLAR, SONRA FAS

Batı Sahra ile Fas arasındaki sorun ise on yıllara dayanıyor. Batı Sahra’nın sömürgeleştirilme süreci İspanya’nın 1844’te bölgeyi işgal etmesiyle başladı.

İspanya’nın varlığına karşı II. Dünya Savaşı’nın ardından başlayan dekolonizasyon süreci, Batı Sahra’da görece daha yavaş işledi ve bu nedenle Batı Sahra, BM tarafından yayımlanan kendini yönetemeyen topraklar listesinde Afrika kıtasında bulunan tek toprak parçası olarak da kabul ediliyor.

Fas, eski bir İspanya sömürgesi olan Batı Sahra bölgesini kendi toprağı olduğunu ileri sürüyor. Afrika kıtasının kuzeybatısında, Sahra Çölü’nün en batısında yer alan bölge 266 bin kilometrekarelik yüzölçüme sahip. Kuzeyinde Fas, güneyinde Moritanya, batısında Atlas Okyanusu, doğusunda ise Cezayir bulunuyor.

Bati Sahra, mineral zengini bir bölge olarak dikkat çekiyor ve Fas ile uluslararası ortakları bu minerallerden dolayı da bölge üzerindeki hak iddialarından vazgeçmiyor. Batı Sahra halkı Sahravilerin bağımsızlık iddialarına karşı ise oldukça sert önlemler alınageldi.

Yıllar geçtikçe Fas, tartışmalı bölgeyi dönüştürerek derin su limanı ve 1.055 kilometrelik bir otoyol inşa etti. Devlet sübvansiyonları gıda ve enerji fiyatlarını düşük tutuyor ve Dahla ve Laayoune gibi şehirlere Faslıların yerleşmesiyle nüfus arttı.

Fas, Batı Sahra’nın neredeyse tamamını, inşa ettiği bir kum duvarıyla kontrol ediyor. Yıllar geçtikçe Fas, bölgeyi dönüştürerek derin su limanı ve 1.055 kilometrelik bir otoyol inşa etti. Devlet sübvansiyonları gıda ve enerji fiyatlarını düşük tutuyor ve Dahla ve Laayoune gibi şehirlere Faslıların yerleştirilmesiyle demografik değişim hızlandırılmaya çalışıldı.

POLISARIO CEPHESİ: HEDEF, BATI SAHRA’NIN BAĞIMSIZLIĞI

Batı Sahra’daki Sahravi halkının bağımsızlık mücadelesi de Fas’ın egemenlik iddiası kadar eskiye dayanıyor. Bugün önemli oranda su kanalları ve kum duvarıyla dar bir şeritte Fas’ın kuşatması altında tutulan, yaşam koşulları son derece kötü olan Sahravi halkı son BM kararını bulundukları mülteci kamplarında protesto etti.

Sahravi halkının bağımsızlığı için mücadele eden ve 1973’te kurulan Polisario Cephesi (Saguia el Hamra ve Rio de Oro’nun Kurtuluşu İçin Halk Cephesi – Frente POLISARIO) de BM Güvenlik Konseyi’nin kararına tepkili. Polisario’ya göre, ABD’nin desteklediği ve Fas’ın isteklerine göre olan son karar, BM Şartı’ndaki ilkelere uygun olarak Batı Sahra’ya yaklaşımının temelinden “çok tehlikeli ve benzeri görülmemiş bir sapma” oluşturuyor.

Polisario, BM destekli barış sürecine yapıcı bir şekilde dahil olmaya devam etmeye hazır olduğu belirtmekle birlikte, Fas’ın Batı Sahra’yı “yasadışı askeri işgalini meşrulaştırmayı” ve Sahravi halkını kendi kaderini tayin hakkından mahrum bırakmayı amaçlayan herhangi bir siyasi süreç veya müzakerenin tarafı olmayacakları da duyurdu.

Polisario Cephesi, Sahravi halkının kendi kaderini tayin ve bağımsızlık konusundaki müzakere edilemez haklarına güçlü bir şekilde bağlı olduğunu ve bu hakları tüm meşru yollarla savunacaklarını yineledi. Tek taraflı yaklaşımların çatışmayı yalnızca ağırlaştıracağını ve tüm bölgedeki barışı, güvenliği ve istikrarı tehlikeye atacağını da ekledi.

FAS’IN İŞGALİ VE “UTANÇ DUVARI” – KUM DUVARI

Palisario Cephesi’nin kurulması ve bağımsızlık mücadelesi vermesinin ardından BM 1975’te Batı Sahra bölgesine ve komşu ülkelere ziyaretler gerçekleştirdi. Uluslararası Adalet Divanı da Sahravilerin kendi kaderini tayin etme hakkı olduğuna, Fas ve Moritanya’nın bölgede hakkı bulunmadığına karar verdi. Ancak dönemin Fas Kralı II. Hasan, yüzbinlerce Faslı’yı ellerine Kur’an ve bayraklar vererek Sahravilerin üzerine yürüttü. Bu kayıtlara Yeşil Yürüyüş olarak geçti.

Diktatör Francisco Franco’nun ölümü sonrasında İspanya 1976’da bölgeden görünürde çekildi. Polisario Cephesi de, 27 Şubat 1976’da Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti’nin (SADC) kuruluşunu ilan etti. Ancak bu devlet, 1975 tarihli BM’nin Sahravilerin kaderlerini tayin hakkını tanıyan kararına rağmen, ne komşuları ne de uluslararası alanda tanındı.

Devlet ilanından sonra Polisario Cephesi’nin hem Fas hem de Moritanya ile savaşı başladı. Bu Fas ve Moritanya’nın saldırıları üzerine Sahravilerin yüzde 40’ı Cezayir’in güney kesimelerine sığınmak zorunda kaldı ve hala da bu bölgede zor mülteci şartlarında bulunuyorlar.

Moritanya 1979’da Batı Sahra’da işgal ettiği bölgelerden çekildi ve üstelik Polisario Cephesi’nin ilan ettiği devleti de tanıdı. Ancak Fas Moritanya’dan boşalan yerleri de ele geçirdi ve çatışmalar sürdü. İşgal ettiği bölgelere Polisario Cephesi üyelerinin girişini engellemek için Fas, Ağustos 1980’de bir duvar inşa etmeye başladı. Batı Sahra boyunca uzanan yaklaşık 2 bin 700 kilometrelik duvar, bugün Fas Duvarı adıyla biliniyor.

BM’NİN SONUÇ GETİRMEYEN HAMLELERİ

Polisario Cephesi ile Fas arasındaki silahlı mücadele 1991’e kadar sürdü. BM, 1991’de Batı Sahra’daki Referandum İçin Birleşmiş Milletler Misyonu’nu kurup arabuluculuk görevini üstlendi. Böylece 1991’de savaş sona erdi ve referandum için karar alındı. Ancak bu referandum hiçbir zaman yapılmadı.

BM, 2001’de Sahravilerin Fas devletinin kontrolünde olacağı sınırlı özerklik planını açıkladı; Polisario Cephesi bunu reddetti. BM, 2007’de bu kez bağımsızlık, özerklik ve tam entegrasyon seçeneklerini içeren bir referandum önerdi; bu kez de Fas devleti bu teklifi reddetti. Fakat aynı yıl Fas, Sahravilerin genişletilmiş özerkliğe sahip olduğu, savunma ve dış politika alanlarında Fas’a bağlı kaldığı bir planı BM’ye sundu. Polisario bunu kabul etmedi ve bu plan da hayata geçmedi. Nihayetinde BM Güvenlik Konseyi 2016’da taraflar arasında gerilimin doğrudan yaşandığı Kerkerat bölgesini tampon bölge ilan etti.

Batı Sahra bölgesiyle ilgili 1991’den beri BM’nin dahil olduğu süreçlerde yaşananlar bu şekildeydi ve hala da bir çözüm bulunabilmiş değil. Bu haliyle dün BM Güvenlik Konseyi’nin ABD desteği ve Fas’ın isteği doğrultusunda aldığı karar da muhtemelen var olan ihtilafı derinleştirmeye devam edecek.

Benzer Haberler