BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Bölgeler arası eşitsizlik |

Diyarbakır’daki aylık tüketim İstanbul’un üçte biri

Bölgeler arası eşitsizlik |

DTSO, Türkiye’nin batısı ile doğusunda ekonomik yaşam standartları arasındaki farklılığın gittikçe derinleştiğine dikkat çekti ve “bölgeye özgü yoksulluğu azaltacak politikaların ve kalkınma modellerinin yaşama geçirilmesini” talep etti.

HABER MERKEZİ – Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın (DTSO) “Bölgeler Arası Eşitsizlik Raporu’nu yayımladı. “Harcamamız düşük, paramız da yok” başlıklı raporda, Türkiye’nin batısı ile doğusu arasındaki ekonomik şartların farklılığına dikkat çekildi.

Anka haber ajansının haberine göre, raporda TÜİK’in 2024 hane halkı tüketim harcaması araştırmasından hareketle bölgesel farklılıkların tarihsel düzeyde derinleştiği tepsiti yapıldı. Diyarbakır ve Urfa illerinde yaşayan yurttaşların kişi başı aylık tüketiminin İstanbul’daki yurttaşların üçte biri düzeyinde olduğuna dikkat çekilen raporda, bu farkın “yalnızca gelir eşitsizliğini değil, tüketim ve yaşam standardı farkını yansıttığı“ da vurgulandı.

Raporda, batı ve doğu bölgeleri arasında eğitim harcamalarındaki farkın 26,4 kat olduğu, bu farkın sağlıkta 8 kata, kültür ve spor alanında 9,7 kata, lokanta, konaklama hizmetlerinde 14,5 kata ulaştığı kaydedildi. Bu verilerden hareketle raporda, şöyle denildi:

דBu veriler, doğudaki ekonomik kısıtlılığın yalnızca gelir değil, fırsat eksikliği meselesi olduğunu ortaya koymaktadır. Tüketim miktarlarındaki bölgeler arası farkların boyutu, bölgeler arası eşitsizliğin derinliğini ortaya koymaktadır. Özellikle eğitim ve sağlıktaki uçurumun fazla olması yoksulluğun kuşaktan kuşağa ulaştırılmasına neden olmaktadır.

Türkiye’nin batısı tüketen ve biriktiren bir ekonomik yapıya sahipken, doğusu tüketemeyen ve borçlanan bir yapıya sahip. Bu fark yalnızca sosyal adaletsizliği değil, aynı zamanda istikrarsızlık riskini büyütmektedir. Barışın ekonomik sürdürülebilirliği, tüketim ve tasarruf dengesinin eşitlenmesiyle mümkündür. “Harcamamız düşük, paramız da yok” gerçeği artık sosyolojik değil, ekonomik bir alarmdır. Bölge için acilen, bölgeye özgü yoksulluğu azaltacak politikaların ve bölgesel kalkınma modellerinin hızlıca yaşama geçirilmesi gerekmektedir.”

Benzer Haberler