Hatimoğulları, sürece ilişkin iktidara “İktidar ve devlet yasal düzenlemeler başta olmak üzere somut adımlar evresine ivedilikle girmeli” çağrısında bulundu. Bütçe görüşmelerine geçilmeden önce yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, “Sürecin ritmi düştükçe savaştan yana olanların cesareti artıyor” dedi.
HABER MERKEZİ – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis grup toplantısında konuşuyor.
Hatimoğulları konuşmasına, Kürt sorununda devam eden sürece değinerek başladı. Hatimoğulları, DEM Parti olarak, barışın toplumsallaşması için emek vermeye devam edeceklerini belirtti ve “Barış bir inşa işidir. Barışın toplumsallaşması için daha çok emek vermeye devam edeceğiz” dedi.
DEMİRTAŞ VE YÜKSEKDAĞ’IN BARIŞA İNANÇLARI ÇOK YÜKSEK
Hafta sonu HDP’nin eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a yaptıkları ziyarete değinen Hatimoğulları, “Barışa inançları çok yüksek. ‘Bu sürecin adı barışsa gerekleri yapılmalı. Devlet ve iktidar gereken adımları atmalı’ Cezaevinde kimi ziyaret ettiysek onların görüşlerinin özetleri” dedi.
İKTİDAR SOMUT ADIMLAR EVRESİNE GİRMELİ
Süreçle ilgili değerlendirmelerine devam eden Hatimoğulları, Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat olduğuna dikkat çekti ve bu tarihi fırsat noktasında herkesin görev ve sorumluluklarının belli olduğunun altını çizdi. İktidarın görev ve sorumluluklarının yasal düzenlemeler konusunda ivedilikle adım atması gerektiğini belirten Hatimoğulları şunları söyledi:
דHerkesin görev ve sorumlulukları belli.
İktidar ve devlet yasal düzenlemeler başta olmak üzere somut adımlar evresine ivedilikle girmeli. Güven arttırıcı adımlar ivedilikle atılmalı. Toplumsallaşmayan barış sonuç alamaz. Barışın toplumsallaşmasının yoluysa başta kadınlar ve gençler olmak üzere toplumun bir bütün olarak barışın mimarı haline gelmesiyle mümkün.
Burada iktidar ve muhalefet herkese ama herkese, hepimize çok büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.
Meclis komisyonuna da çağrıda bulunan Hatimoğulları, Meclis’te bütçe görüşmelerine geçilmeden yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi:
Komisyonun önümüzdeki süreçte somut adımlara yoğunlaşması tekil, özgün, bütüncül geçiş yasalarının çerçevesinin bir an önce çizilmesi, 2026 Bütçesi genel kurula gelmeden yasal düzenlemelerin yapılması hem güven arttıracaktır hem de sürecin başarıya ulaşması için son derece ön açıcı olacaktır.”
KÜRTÇE PAYLAŞIM YAPILINCA ÜLKE Mİ BÖLÜNDÜ?
Hatimoğulları, Meclis Başkanı Numa Kurtulmuş’un, geçtiğimiz hafta Diyarbakır’a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Meclis’in resmi sosyal medya hesabı üzerinden yapılan Kürtçe paylaşıma dair gelen tepkilere dikkat çekti.
“Kürtçe paylaşım yapınca Türkçeye veya başka bir dile halel mi geldi? Ülke bölündü mü? Hayır! Tam tersi. Tam tersi bu ülkede yaşayan milyonlar Kürt’ü tanımış oluyor, ana dillerine saygı göstermiş oluyor.”
ATILMAYAN HER ADIM SÜREÇ KARŞITLARINI CESARETLENDİRİYOR
Süreç karşıtı kesimlerden son dönemde gelen açıklamalara da değinen Hatimoğulları, bu kesimleri “savaş siyaseti yapanlar, siyaseti çatışmadan ibaret görenler” olarak nitelendirdi.
Hatimoğulları, süreçte atılmayan her adımın, yaşanan her gecikmenin, süreç karşıtlarını cesaretlendirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Sürecin ritmi düştükçe savaştan yana olanların cesareti artıyor. Adeta tüm tuşlara basılmışçasına sistematik olarak barış karşıtı sesler yükseliyor. Süreç bitsin, ölümler sürsün diyorlar mealen. Bu topraklarda yaşayan her insan, barışın bu topraklara gelmesini, demokrasinin bu topraklarda inşa edilmesini canı gönülden ister. O Meclis kürsülerinde çığlık atanlar, kendi kapalı dünyalarında yaşayan bir avuç ayrıcalıklı azınlıktır. Onlar kendi imtiyazlı hayatları bitmesin diye Kürtlerle eşitlenmemek için bu adımları attıklarını biliyoruz. Bu sistematik provokasyonlara pabuç bırakacak değiliz. Tek sermayesi nefret olan bu kesimin ırkçı hayallerinin toplumu bölmesine izin vermeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun onurlu bir barış ve demokratik bir cumhuriyetin inşası için sonuna kadar çalışacağız, başaracağız.”
TEZKERE SÜRECİN RUHUNA UYMUYOR
Bugün Meclis Genel Kurulu’na gelecek Irak ve Suriye tezkerelerine de tepki gösteren Hatimoğulları, muhalefeti tezkereye “hayır” demeye çağırdı:
דFesih kararı alan PKK’ye ve sivil siyasi parti olarak Suriye’nin önemli siyasi aktörlerinden PYD’ye karşı ilk defa 3 yılı kapsayan sınır ötesi operasyon tezkeresi Meclis’e sunuldu. Tezkereci anlayış güvensizliği arttırmaktan başka hiçbir sonucu açığa çıkaramaz. Tezkere siyaseti 27 Şubat ruhuna uymuyor. Eller namluda barış olur mu? Kürtlerin, Türklerin, Arapların ve etnik dinsel kimliklerin eşit haklara sahip olduğu daha demokratik ve özgürlükçü yaklaşımlara ihtiyaç var. Bunlar tezkerelerle olacak işler değil. Bakın 21’inci yüzyılda teknolojinin, yapay zekanın, nükleer silahların geldiği boyutlara baktığımızda dönem silahların yarıştırılacağı bir dönem değil. Halkların barışını, özgürlüğünü, demokratik haklarını merkeze alan stratejiyi ve siyaset üretmenin dönemidir. Biz bu tezkereye hayır diyeceğiz ve bütün muhalefeti bu tezkereye ‘hayır’ demeye davet ediyorum.”