Indiaexpress’e demeç veren Mazlum Abdi, Suriye’nin demokrasi ve ademi merkeziyetçi bir sisteme doğru ilerleme şansının yüksek olduğunu söyledi, “Suriye gibi bir toplum, demokrasiyi ancak ademi merkeziyetçi bir sistemle sağlayabilir” dedi.
HABER MERKEZİ – Hindistan’da yayın yapan Indianexpress’te Haritha Savithri Barselona imzasıyla Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi ile bir röportaj yayımladı. “Hindistan, Suriyeliler ve Kürtlerle dostluğuyla Suriye’nin istikrarında önemli rol oynayabilir” başlığıyla yayımlanan röportajda Mazlum Abdi, Suriye’deki güncel gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu.
Mazlum Abdi, röportajda şöyle takdim edildi:
דSuriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) komutanı ve Kürt liderliğindeki Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’nin (DAANES) en kıdemli liderlerinden biri olan Kürt lider General Mazlum Abdi, karmaşık ve benzersiz bir güvenlik ve yönetişim sorunları kümesine sahip bir bölgede kilit bir oyuncu.”
‘GEÇİCİ HÜKÜMET TEK TARAFLI KONTROL İSTİYOR’
Suriye’deki yeni duruma dair sorulan soruya yanıt veren Abdi, ekonomik açıdan bazı olumlu gelişmeler olmakla birlikte, esas olarak Suriye geçici hükümetinden ve IŞİD’ten kaynaklanan güvenlik sorunlarının devam ettiğine dikkat çekti. Abdi, şöyle konuştu:
דGüvenlik açısından birçok zorluk ve tehlike var. Geçici hükümet tek taraflı bir yaklaşımla kontrolü ele geçirmeye çalışıyor, ancak çok sayıda ihlal var ve şiddet arttı. Büyük şehirlerde birçok intihar saldırısı gördük. IŞİD ve IŞİD hareketinin tehdidi de arttı.”
‘10 MART MUTABAKATINA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ’
Suriye geçici hükümeti cumhurbaşkanı Ahmet El-Şara ile imzaladığı 10 Mutabakatının hayata geçirilmesinde karşılaşılan zorluluklara dair soruya Abdi, şöyle yanıt verdi:
דBu mutabakat zaptına büyük önem veriyoruz. Şu anda onu genişletmek ve uygulamak için çalışıyoruz. DAANES’in deneyimi, Suriye için olumlu bir yönetim modeli teşkil ediyor. DAANES, son 10 yıldan uzun süredir IŞİD ile yapılan büyük çatışmalarda yıkılan bölgeyi yeniden inşa etmeyi ve orada güvenliği yeniden sağlamayı başardı. Bu, dikkate alınması gereken çok önemli bir konu. Beşşar Esad’ın son derece merkezi ve diktatör rejiminin çöküşünün ardından, Suriye’nin artık demokrasiye ve ademi merkeziyetçi bir sisteme doğru ilerleme şansı daha yüksek. Suriye gibi bir toplum, demokrasiyi ancak ademi merkeziyetçi bir sistemle sağlayabilir. 10 Mart’ta imzalanan mutabakat zaptında SDG’nin Suriye ordusuyla bütünleşmesini kabul ettik. Şimdi, ülkedeki istikrarın bozulmaması ve kimsenin güvenlik açıklarından faydalanmaması için detaylar üzerinde çalışmalıyız. Ancak vurgu, diğer tüm grupların Suriye ordusuna entegrasyonunun açık yoluna yapılmalı, ordunun ulusal bir kimliğe sahip olması ve rolünün tüm Suriye halkını savunmak olması gerekir. Başka bir deyişle, başka hiçbir çıkar grubuna tabi tutulmamalıdır. Suriye’de istikrarı sağlamak için, tüm Suriyeli seçmenlerin iradesini temsil eden ve koruyan demokratik kurumlara ihtiyacımız olduğuna inanıyorum.”
‘SÜVEYDA’DA GEÇİCİ HÜKÜMET SORUMLU’
DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi’ye son olarak Süveyda’da yaşanan olaylar da soruldu. Abdi, şu yanıtı verdi:
דBu çatışmalar ve savaşlar, geçici hükümetin bugüne kadar izlediği politikaların bir sonucudur. Suriye, çeşitlilik gösteren bir ülkedir. İstikrarı korumak için tüm grupların ve kimliklerin hakları korunmalı ve karar alma süreçlerindeki yerleri garanti altına alınmalıdır. Örneğin, hükümet seçimler yoluyla bölgesel konseyler kurabilir ve bu konseyler kendi bölgelerinin işlerini yönetebilir. Ayrıca, en önemlisi, güvenlik güçleri ve ordunun bu etnik ve dini savaşlara taraf olmaması gerekir.”
‘ÖCALAN’IN ÇAĞRISI TARİHSEL NİTELİKTE’
Abdi, Abdullah Öcalan’ın PKK’ye yaptığı çağrılar, Türkiye’de devam eden süreç ve Türkiye’nin DSG’ye yönelik izlediği politika hakkındaki sorulara da yanıt verdi. DSG’nin hiçbir zaman Türkiye için tehdit olmadığını vurgulayan Abdi, Öcalan’ın yaptığı çağrıyı tarihsel nitelikte olduğunu ve büyük destek gördüğünü söyledi. Abdi, “Türkiye’de Kürt halkına yönelik savaş ve şiddetin sona ermesi, tüm Kürtler için yeni yollar açacaktır. Bu çağrının ardından Kuzey ve Doğu Suriye’de ateşkes sağlandı ve Türk devletinin bize yönelik saldırıları durduruldu. Dolayısıyla gerilim önemli ölçüde azaldı. Bu, Kürtlerin yeni bir demokratik Suriye’nin inşasında yer almasının önünü açacaktır“ dedi.