DSG, Esad’ın devrildiği ve Ahmed El Şara liderliğindeki geçici yönetimin Suriye’de iktidara geldiği 8 Aralık’tan bu yana IŞİD’in Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi’ne yönelik 153 saldırı gerçekleştirdiğini duyurdu. DSG, IŞİD ile mücadeleye devam edeceklerini aktarırken, pek çok kaynağa göre IŞİD yeniden canlanıyor.
HABER MERKEZİ – Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Sözcüsü Ebcer Dawûd Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi’nin Cizire Kantonu’na bağlı Hesekê kentinde, son dönemde artan saldırılara ilişkin açıklama yaptı.
Dawûd, 8 Aralık 2024 ile 20 Eylül 2025 tarihleri arasındaki IŞİD saldırılarına ve yürütülen operasyonlara dair veriler paylaştı. Söz konusu dönemde IŞİD’in Kuzey ve Doğu Suriye’de toplam 153 saldırı gerçekleştirdiğini aktaran Dawûd, bu saldırılar sonucunda 30 DSG üyesi ile 6 sivilin yaşamını yitirdiğini, 12 DSG üyesinin de yaralandığını kaydetti.
Dawûd’un aktardığına göre, DSG, saldırılara karşılık olarak son 10 ay içinde 70 operasyon düzenledi. Bu operasyonlarda, aralarında üç IŞİD komutanın da bulunduğu 95 kişi yakalandı, 6 IŞİD militanı yaşımını yitirdi. Operasyonlarda çok sayıda silah ve mühimmat da ele geçirildi.
DSG Sözcüsü Ebcer Dawûd, IŞİD’e karşı savaşın devam etitğini, IŞİD’in hala yerel ve uluslararası düzeyde tehlike olduğunu kaydetti. DSG’nin Uluslararası Koalisyon ile işbirliğinin IŞİD’in geri dönüşünün engellenmesinde belirleyici unsur olduğunu vurgulayan Dawûd, şunları söyledi:
דDaha fazla operasyon ve lojistik desteğe ihtiyaç vardır. Terörle mücadele, özgürleştirilmiş bölgelerdeki insanlara umut aşılayan ve radikal düşünceleri engelleyen kalkınma ve hizmet projeleri olmadan tamamlanmaz. Bu, istikrarlı ve uzun vadeli uluslararası destek olmadan da mümkün değildir; zira bölgedeki durum, devam eden Suriye krizi nedeniyle zorludur. Son işaretler, bölgemizde çok sayıda IŞİD üyesi ve aileleri bulunmasına rağmen, IŞİD’in hâlâ rastgele saldırılar ve karmaşık planlarla (153 saldırı) zarar verebilecek bir güç olduğunu göstermektedir. Bu temelde, bu tehdidi acilen çözmek için sürekli operasyonel baskı ve uluslararası iş birliğine ihtiyaç vardır.”
BM’DEN UYARI
Bu arada Birleşmiş Milletler Terörle Mücadele Ofisi (UNOCT) 21 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, IŞİD’in hem Suriye’de hem de Irak’ta faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtmiş, örgütün bölgesel ve uluslararası barışa yönelik tehditlerinin devam ettiği konusunda uyarmıştı.
BM Güvenlik Konseyi’nde ‘Suriye’ uyarısı | Siyasi geçiş ‘son derece kırılgan ve bıçak sırtında’
REUTERS: IŞİD MİLİTANLARINI YENİDEN HAREKETE GEÇİRİYOR
Öte yandan, Reuters haber ajansının Haziran ayında geçtiği habere göre Suriye, Irak, ABD ve Avrupa’dan güvenlik ve siyasi yetkililer ile bölgedeki diplomatların da aralarında bulunduğu 20’den fazla kaynak, IŞİD’in bölgedeki istikrarsızlığı Suriye ve komşu Irak’ta yeniden canlanmak için kullanabileceği uyarısında bulunmuştu.
Reuters’a konuşan üç Suriyeli siyasi yetkili, IŞİD’in Esad’ın devrilmesinden bu yana uyuyan hücrelerini harekete geçirdiğini, potansiyel hedefleri gözetlediğini, eleman alımı yaptığını ve silah, susturucu ve patlayıcı dağıttığını söylemişti.
Derazor’da son 8 günde 9 saldırı | Uyuyan hücreler hareketlendi: IŞİD yeniden mi canlanıyor?
IŞİD VE HTŞ ARASINDA GİZLİ BİR SALDIRMAZLIK ANLAŞMASI
Lübnan merkezli haber portalı Daraj’dan Muhammed Hasan da Ağustos ayı sonlarında yayımladığı analizde örgütün önümüzdeki dönemdeki stratejisini anlatmıştı.
Hasan, analizinde liderliğini hâlâ Irak’ta sürdüren IŞİD’in Suriye’yi lojistik ve insan kaynağı üssü olarak kullandığına dikkat çekmiş ve şöyle demişti:
“Buna göre grup, Suriye’de sükuneti koruma fikrini öne sürüyor, Irak’taki operasyonlar için oradaki varlığını lojistik üs olarak kullanıyor, savaşçı, silah ve para sağlamak için güvenli bir liman sağlıyor ve örgütün ‘üçüncü kez dirilişini’ tetiklemeyi umuyor.”
Muhammed Hasan’a göre Esad’ın devrilmesinden sonra iktidara gelen Ahmed El Şara liderliğindeki Suriye geçici hükümeti ile IŞİD arasında işbirliği var. Hasan bu durumu şöyle analiz etmişti:
“İlk neden, IŞİD liderleri ile HTŞ yetkilileri arasında rejimin devrilmesini takip eden günlerde yapılan duyurulmamış bir anlaşmaya grubun bağlı kalmasıdır. Anlaşma, IŞİD’in Suriye çölünü geçen ikmal yollarına saldırmaktan kaçınmasını, karşılığında da geçiş hükümetinin askeri güçlerinin IŞİD hücrelerine veya varlık gösterdiği bölgelere operasyon düzenlememesini şart koşuyordu.”
