Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Faik Bulut yazdı |

İngiliz diplomat ve müzakereci Jonathan Powell, barış tecrübelerini paylaşıyor

Faik Bulut yazdı |

Deneyimli diplomat Powell’ın müzakere ve barış anlayışı “Bicycle Theory” (Bisiklet Teorisi) şeklinde formüle edilmiştir ki özü şudur: Bir sorunu çözmek için basitten başlayıp daha karmaşık olanı sonraya bırakmak.

Faik BULUT

“Terörsüz Türkiye” görüşmeleri resmi adıyla devam ediyor. Hedeflenen açılım süreci ise kolay bitmeyecekmiş gibi görünüyor.

Ben de bu münasebetle İngiltere’de uzun yıllar diplomat ve milli güvenlik danışmanı olarak görev yapan;  uluslararası müzakere ve görüşmelerdeki zengin tecrübeye sahip ünlü bir şahsiyet olan Jonathan Powell üzerinde yoğunlaştım.

“Teröristlerle Konuşmak-Silahlı Çatışmalar Nasıl Sona Erdirilir?” adlı eserinin 2015 yılındaki Türkçe basımı dikkatimi çekmişti. Tam zamanıdır diyerek İngiliz diplomatik ve müzakere kolaylaştırıcısı bu diplomatın siyasi profilini yazmaya karar verdim.

“Kitaptan çıkardığımız dersleri ele alalım. Başka yere uygulayabileceğiniz bir Kuzey İrlanda modeli yok. Her ihtilafın sebebi, sonucu ve çözüm şekli farklıdır…” tespitini yapan Powell, “Ben düzenin bir parçasıyım ama düzen karşıtı bir duruşum var!” demesine rağmen İngiltere’nin çıkarlarına hizmet eden “has adam” konumundadır. Yine de dünyadaki barış süreçlerini yürütenleri izleyip değerlendirmenin zararı yok, faydası vardır.

Powell, 17 yıl boyunca İngiltere Dışişleri Bakanlığında diplomat olarak çalıştı. İşçi Partisi’nin eski başkanı Tony Blair’in Özel Kalem Müdürü idi. Sonradan başbakanlık yapan Blair’in kabine şefi ve sağ kolu gibiydi.

1997-2007 yılları arasında İngiltere ile IRA arasındaki barış görüşmelerinde baş müzakereci olarak görev yaptı. İlaveten ETA-Katalonya (İspanya) meselesinin çözümüyle yakından ilgilendi. Afganistan ile Myanmar’daki çatışmaların bitmesini sağlayan arabulucularla görüştü.

2014 yılında İngiltere’nin Libya’daki özel temsilcisiydi.

Powell, Kuzey İrlanda gerillaları ile İngiltere arasındaki müzakerelerin de en önemli aktörüydü. Barışın sağlanmasında önemli bir rol oynadı. Bu başarı, Kolombiya’daki barış görüşmeleri için devreye girmesinin yolunu da açtı.

2016 yılında Kolombiya hükümetinin FARC gerilla temsilcileriyle görüşmesi öncesinde Powell, Devlet Başkanı Juan Manuel Santos’a IRA ile imzalanan barış sonrasının bir fotoğrafını gösterince, Santos şöyle demişti: “İngiliz Kraliçesi’ni bir IRA temsilcisinin elini sıkarken gördüğümde, bizde de mümkündür diyerek işe başladım!”

Powell halen aktif siyasette uzlaşmacı rolünü sürdürüyor. Öyle ki Mart 2024’te milli güvenlik danışmanı sıfatıyla Ukrayna’ya gittiği biliniyor.

Powell’ın Türkiye’deki rolü

Malum, Jonathan Powell Türkiye’deki birinci açılım sürecinde de devreye girmişti.. 8 Mart 2015 tarihli Hürriyet gazetesinde Cansu Çamlıbel ile yaptığı bir söyleşi yayınlanmıştı. 3 Nisan 2015’te Bianet iletişim ağına verdiği demeçte ise o tarihteki “Kürt açılımı sürecinde gelinen noktayı iyi gördüğünü” söylemişti.

Yabancı medyada okuduğum kadarıyla yeni açılım sürecinden önce Türk yetkililere üç farklı zamanda dört ayrı öneri götürmüştü:

1-Beşar Esad yakında devrilip gidecektir, onunla barışmayın!

2-PKK örgütünü masaya oturtmak istiyorsanız sürekli baskı yapın, askeri yöntemle iyice sıkıştırın ve hatta ezin!

3-Kürt meselesinin çözümünde iki güçlü lider işi ele alıp götürebilir: Erdoğan ve Öcalan.

4-Barış meselesinin ülke içi ve yurt dışındaki ilgili kesimler arasında toplumsallaşmasını sağlayın.

Bakıyorum da son bir yıldan bu yana tanık olduğumuz bölgedeki ve Türkiye’deki gelişmeler Powell’in raporlarındaki tespitler doğrultusunda ilerlemekte. Son aylardaki konferanslarımda Powell’ın oynadığı bu role hep işaret etmişimdir.

Bisiklet Teorisi ve Jonathan Powell

Deneyimli diplomat Powell’ın müzakere ve barış anlayışı “Bicycle Theory” (Bisiklet Teorisi) şeklinde formüle edilmiştir ki özü şudur: Bir sorunu çözmek için basitten başlayıp daha karmaşık olanı sonraya bırakmak.

Powell diyor ki: “Görüşmelerde, süreç çok büyük önem taşır. Ben bunu ‘bisiklet kuramı’ diye adlandırıyorum. Ne kadar zor olsa da, bisikletin pedalını hep ileriye doğru çevirmeniz gerekir. Bisiklet devrilirse, tekrar düzeltmeniz ve ileriye doğru yol almanız zorlaşır. Barış, sonuçta, bir olay değil, bir süreçtir. Bu süreçte adım adım güven duygusu inşa edilir. Kalıcı bir çözüm bulabilmek içinse, hem siyasî hem de kişisel anlamda, epeyce bir acıyı içinize atmanız gerekir.”

“Tolstoy’un bisikleti” diye de adlandırılan bu kavram, “Hayatta hiçbir şey için geç değil!” anlamına da gelmektedir. Amerikalı ünlü sosyalist düşünür Noam Chomsky bu düşünceyi, “Bisikletle hızlı giderseniz düşmezsiniz!” diyerek özetlemiştir.

Temel kural: Uygun zaman ve gizlilik

Powell açısından görüşme veya müzakerenin iki ana kuralı; uygun zaman ve gizli diyalogdur:

“IRA, hiçbir zaman yenilgiye uğratılamayacağını biliyordu ama asla kazanamayacağının da farkına vardı. 1980’lerin başlarında İngiliz ordusu da aynı durumdaydı. Güvenliği belli bir düzeyde tutabiliyorlardı lakin asla kazanamayacak, IRA’yı tümden yok edemeyecekti. Her iki taraf da aynı noktada olduğunda, barışçı bir çözüm yolu bulunabiliyor. Diyelim ki Taliban ile temas kuruldu, o zaman gizli görüşmeler başlar. Tıpkı 1993 yılında Oslo’da gerçekleşen FKÖ-İsrail ile görüşmesi gibi.”

Düşmanla konuşmak

Powell, “terörist” diye damgalanan örgütlerle görüşüp barışmanın anahtarını da verir:

“Ben bu programlarda, teröristlerle konuşmanın doğru olup olmadığı gibi ahlaki bir soruya yanıt aramadım. Terör olaylarında sevdiklerini kaybedenler ya da kendileri sakatlananlar açısından, bu insanlarla konuşmak bile, kökten hata olarak görülebilir. Sonuçta, barış istiyorsak, terörist gruplarla konuşmaktan başka bir seçenek var mı? Bu mantıkla hareket edildiğinde dünyada çatışmanın çözülemeyeceği hiçbir yer yoktur.”

Bazı görüşme öğütleri

  • Powell, görüşmelerden elde ettiği zengin tecrübeleri neredeyse slogan haline getirmiştir:
  • Halka açık bir diplomasi yapamazsın. Diplomasi kapalı kapılar arkasında yapılır.
  • Modern dünyada iç savaşlar insanlık açısından büyük felakettir.
  • Terörizm ortaya çıktığında hükümetler toplumsal amnezi (hafıza) kaybına yakalanırlar. Tarihi tecrübeler bize gösteriyor ki, siyasal bir meseleye salt bir askeri çözüm olmaz.
  • Barış yapmaya başladığınızda sadece iyi insanlarla buluşmanız imkânsızdır.
  • Barış anlaşması peri masalına benzemez. Daha sonra hiç mutlu olmayabilirsin.
  • Silahlı gruplar barışla değişir.
  • Bir de üçüncü tarafa ihtiyaç var. İrlanda’da üçüncü taraf katılmasın diye uzun süre direndik ama üçüncü taraf dâhil olduktan sonra süreç kolay ilerledi.
  • Futbol maçı hakemsiz oynanmaz. Bunlar sivil toplum kuruluşları, yabancı hükümetler olabilir.

Temenni edelim ki; Avrupa ve Türkiye’deki ilgililer Powell’ın “Teröristlerle Konuşmak-Silahlı Çatışmalar Nasıl Sona Erdirilir?” adlı eseri ile Nelson Mandela’nın “Özgürlüğe Giden Uzun Yol” isimli kitabından Türkiye şartlarına uygun dersler çıkarıp ona göre barış diplomasisine ağırlık verirler.

Benzer Haberler