Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Funk müziğin efsanesiydi I

Sly Stone 82 yaşında hayatını kaybetti

Funk müziğin efsanesiydi I

Sly Stone, müziğiyle sadece ritim yaratmadı; ırk, cinsiyet ve sınıf ayrımlarına karşı bir sahne kurdu. 82 yaşında hayata veda eden funk efsanesi, müziğiyle özgürlük çağrısıydı.

HABER MERKEZİ- Funk müziğinin öncüsü, efsanevi sanatçı Sly Stone, 82 yaşında hayatını kaybetti. 1960’ların sonlarında soul ve funk müziğin patlamasına öncülük eden sanatçının ölüm haberini ailesi kamuoyuna duyurdu.

“Sly and the Family Stone” grubunun kurucusu olan Stone, özellikle 1969 yılında Woodstock Festivali’nde verdiği unutulmaz konserle hafızalara kazınmıştı. Sahneye sabaha karşı 3’te çıkan grup, festivalin en etkileyici performanslarından birine imza atmıştı.

Çok enstrüman çalabilen bir müzisyen olan Sly Stone, farklı etnik gruplardan üyeleri bir araya getirdiği grubu ile dönemin alışılmış kalıplarını yıktı. 1960’ların Amerika’sında alışılmadık bir eşitlik pratiği sunan grup, ırkçılığa, cinsiyetçiliğe ve ayrımcılığa karşı sahnede kurulan bir toplumsal ütopyaya dönüştü. Soul, funk, rock ve psikodelik tınıları harmanladığı müziğiyle sadece dönemin değil, kendisinden sonraki kuşakların da yönünü belirledi.

Grubun 1967 tarihli çıkış parçası “Dance to the Music”, ardından gelen “Everyday People” ve 70’lerin hitlerinden “If You Want Me To Stay”, funk müziğin yapı taşları arasında yer aldı. Funk ustası George Clinton, Stone’un sahnedeki karizmasını “Sanki siyahi bir Beatles izliyorduk” sözleriyle tanımladı.

1967’den 1982’ye kadar 10 stüdyo albümüne imza atan grup değişen kadrolarla Sly and The Family Stone adı altında kayıt yapmaya ve turnelere çıkmaya devam etti. Ancak Sly Stone’un artan kişisel sorunları nedeniyle grup, 1987’de sahnelere veda etmek zorunda kaldı. Kısa bir dönem, kariyeri boyunca iyi dostu olan George Clinton’ın Parliament-Funkadelic ekibiyle sahne alsa da burada da tutunamadı.

Sly and the Family Stone, 1993’te Rock and Roll Hall of Fame’e girdi. Sly Stone’un müziği, Prince’ten Red Hot Chili Peppers’a, Miles Davis’ten OutKast’a kadar birçok sanatçının yolunu aydınlattı. Ama belki de ondan geriye kalan en büyük miras, sahnede kurduğu eşit, özgür ve çoğulcu dünyanın melodileriydi.

Stone, siyah sanatçılar üzerindeki “sistem içi temsil” baskılarını reddederek daha özgür, deneysel ve asi bir tarz benimsedi. Funk müziği aracılığıyla siyah kültürünü sadece eğlenceyle değil, politik bir bilinci ve öfkeyi de taşıyan bir dille ifade etti.

“Everyday People” şarkısında geçen “I am no better and neither are you / We are the same whatever we do” sözleri, doğrudan ırk, sınıf ve kimlik ayrımlarını reddeden bir eşitlik çağrısıdır:

“Ben senden üstün değilim, sen de benden değilsin / Ne yaparsak yapalım, hepimiz aynıyız.”

2015 yılında ise “Stand!” albümü, ABD Kongre Kütüphanesi tarafından ‘kültürel, tarihsel ve estetik açıdan önemli’ kabul edilerek Ulusal Kayıt Arşivi’ne eklendi.