Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Helin Ümit’ten süreç açıklaması |

Kararların pratikleşmesi için yasal adımları işaret etti

Helin Ümit’ten süreç açıklaması |

Helin Ümit, devlet ve iktidarın sürece dair söylem düzeyinde kaldığını söyledi, “Sürece denk adımlar atılmalı” dedi. Kürt sorunun partiler üzeri bir mesele olduğunu belirten Ümit, Meclis komisyonu kurulması ve yasal adımların atılması gerektiğini vurguladı.

HABER MERKEZİ- Kürt Özgürlük Hareketi üyesi Helin Ümit, Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum çağrısı ile başlayan ve PKK’nin silahlı mücadeleyi sonlandırması ve fesih kongresiyle devam eden Kürt sorunun çözümünde devam eden yeni sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Medya Haber Tv’de yayınlanan Özel Program’da gazeteci Ersin Çaksu’nun sorularının yanıtlayan Helin Ümit, süreci Ortadoğu’daki demokratik çözüm, dünya demokrasi mücadelesi açısından da çok büyük hamle haline gelebilecek “heyecan verici” bir süreç olarak nitelendirdi ve “Yeniliğe kapı aralayan bir sürecin içerisindeyiz” dedi.

DEVLET SÜRECE DENK ADIMLAR ATMALI

PKK’nin sürece denk düşecek adımları hızlıca attığını belirten Ümit, alınan kararlar karşısında devletin de değişim ve dönüşüme açık olması ve buna göre adımları atması gerektiğini söyledi.

Ümit bu konuda şu ifadeleri kullandı:

“Bunda bir dönüşüm gerçekleşmezse, bu kararların pratikleşmesi mümkün değildir. Biz istediğimiz kadar, ‘Demokratik siyaset yapacağız” diyelim. Yollar açılmazsa nasıl yapacağız. Bunun yasaları çıkmazsa, biz istediğimiz kadar diyelim, böyle bir gelişme yaratacağız, fakat Önder Apo İmralı’da tutsak konumunda kalsın!  Bahsettiğim mekan olarak İmralı değil. Biz onu da reddediyoruz. İmralı sistemi. Halen görüşmeler izin dahilindedir. İki dudağın arasındadır. İzin verdi gitti, izin vermedi gitmedi. Ama biz, ‘Önder Apo’nun bu süreci yönetmesi temelinde biz bu adımları atarız, atıyoruz’ dedik. Fiziki özgürlüğü temelinde bunun hukuki karşılığı umut hakkı mı oluyor, öyleyse umut hakkı değilse özel yasa.”

AKP-MHP iktidarının bu adımlar noktasında “Bizim bu gücümüz yok” durumunda olmadığını belirten Ümit, iktidar cephesinden adım atılmıyorsa bunun “niyetle” alakalı olduğunu söyledi ve “Eğer bu konuda adımlar atılmıyorsa, sonunda gelip sorguladığımız konu niyet konusu oluyor” dedi.

SÖYLEM DÜZEYİNDE KALMAMALI, YASAL ADIMLAR ATILMALI

Devlet ve iktidar cephesini süreçle ilgili söylem düzeyinde kalmakla eleştiren Ümit, söylem düzeyinden çıkılıp, yasal ve anayasal adımlar için harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Ümit şunları söyledi:

“Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu çağrı ve sonrasında da gerçekten belli bir çabası gözüküyor, onu da yadsıyamam, fakat sözde kalıyor. Evet biz anlam veriyoruz. Türkiye’de öyle bir zihniyet gelişti ki Türkiye’nin kuruluşundan sonra, son 50 yılda bizi mücadelemizi bastırmak ve tasfiye etmek içinde korkunç bir şovenizm derinleşti. Türkiye toplumunun kafasında bir yalan inşa edildi bize dair, Kürtlere dair, PKK mücadelesine dair… Bunun kırılması açısından da yapılan açıklamalar gerçekten anlamlıdır. Bir şeyi sarsıyor. Şunu söylemesi önemli: ‘Kürtsüz Türk, Türksüz Kürt olmaz.’ Bu söylem bir Kürt varlığının da olduğunun kabulü oluyor. Şimdi o zaman bunun yasal-anayasal haklarının verilmesi lazım.”

MECLİS KOMİSYONU KURULMALI

Türkiye’nin en ağır sorunun Kürt sorunu olduğunu belirten ve çözüm için atılması gereken adımların sadece AKP ve MHP iktidarına bırakılamayacağını kaydeden Ümit, bu konuda Meclis’i rol almaya çağırdı.

Meclis’te bir çözüm komisyonu kurulmasının gerekliliğine işaret eden ve muhalefet partilerinin de böylesi bir komisyona destek verecekleri yönündeki açıklamaları hatırlatan Ümit, “Komisyonun kurulması ve çalışması konusunda güçlü bir eğilim var Türkiye siyasetinde. Peki niye olmuyor?” dedi. Bu konuda AKP’yi eleştiren Ümit, “Bahçeli’nin çok açık beyanları oldu kurulması yönünde. Geriye bir AKP kalıyor. Demek ki AKP istemiyor. Çıkan sonucu söylüyorum. Burada gördüğümüz AKP’nin tümü de değil aslında” dedi.

Ümit, ayrıca kurulması gereken komisyonun sorunun çözülmesi için tartışmaları yürütmesi, süreci izlemesi ve yasaları çıkartması gerektiğini altını çizdi.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE” SÖYLEMİ DEĞİŞMELİ

“Türk-Kürt kardeşliği” söylemine de değinen ve bunun iki halkın geçmişe ortak bakabilmesi ve birlikte değerlendirebilmesi ile inşa edilebileceğini belirten Ümit, “Bu olursa gerçek kardeşlik süreci olur” dedi. Ümit bu noktada kullanılan söylemlerin de değişmesi gerektiğini belirterek, iktidarın kullandığı söylemlere değindi ve “‘Terörsüz Türkiye’ söyleminin değişmesi lazım” dedi.

Ümit’in bu konuda değerlendirmelerden bazı bölümler şöyle:

“Kürtlerle Türkler arasında kan bağı yok. Ayrı halklardır. Peki kardeşlik ne üzerine olacak. Zihniyet birlikteliği üzerine olacak. Zihniyette ortaklaşma olursa kardeşlik olur. Köken olarak da ayrı, ama biz diyoruz ki; ortak bir ulus, demokratik ulus olabiliriz. Geleceği birlikte inşa edebiliriz. Geçmişte bu olmuş. Şimdi ikinci Türkiye yüzyılını yeniden kuralım diyorlar. Katılıyoruz. Ama bunun demokratik uluslaşma temelinde ortak zihniyete dayalı, kardeşlik hukuku inşasıyla yapılması gerekir.”

“Yeni Anayasa” tartışmalarına da değinen Ümit, Kürt sorununda çözümün Anayasal ve toplumsal sözleşmenin şart olduğunun altını çizdi bunun da en geniş katılımlı bir tartışmayla yapılmasını gerektiğini işaret etti.

Ümit şunları belirtti:

“Çok sağlıklı yürümesi ve birçok kesimin içine girerek, sahiplenerek, katılarak geliştirebileceği bir Anayasa tartışması yürütmek gerekli. Şimdi AKP bir komisyon oluşturmuş, Erdoğan’ın talimatıyla 11 kişilik, onlar çalışıyor. Bir komisyonun oluşmasıyla Türkiye’de demokratik anayasa oluşmaz. Bir taslak, bir çerçeve oluşturabilirler ama bunun mutlaka çok geniş kesimlerce tartışılması ve Türkiye toplumunun zenginliğine, gerçekliğine, sosyopolitik yapısına hitap eden bir düzeye getirilmesi gerekir.”

CHP’YE OPERASYONLAR OLUMSUZ ETKİLİYOR

CHP’ye dönük operasyonlara da değinen Ümit, bu operasyonların içinde bulunulan süreci olumsuz etkilediğini söyledi.

“CHP’ye dönük sert bir saldırı var. Sağlıklı bir ortam değil. Bu, içinde bulunduğumuz süreci olumsuz etkiliyor. Acaba gerçekten süreci akamete uğratmak ya da tersinden kontrol etmek için mi böyle bir süreç yürütülüyor diye insan düşünüyor. Bizim yürüttüğümüz tartışmalarda bu da var. Bu gündem olmasa, Türkiye esas olarak Kürt sorunu ve içinde bulunduğumuz süreci tartışacak. CHP başta olmak üzere diğer partiler bu sürecin gelişmesine dönük tutum takındılar. Daha güçlü bir ses çıkacak, acaba bu engellenmek mi isteniyor. Böyle bir soru işareti var, bir acaba var.”

PARTİLER ÜSTÜ BİR MESELE

Kürt sorununun partiler üstü bir mesele olduğunu ve tüm Türkiye’nin meselesi olduğunu vurgulayan Ümit, “AKP-MHP, özelde de AKP açısından şöyle bir şey var; bu süreçten elbette çıkar sağlamaya çalışıyor. Oyları düşmüş, yükseltmek istiyor. Kürtleri yeniden arkasına almak istiyor. Çünkü Kürtler özgürlükçü bir halk, yeniyi arıyor, kiminle olsa onu sürüklüyor. Kürtler böyle bir dinamizm. Demokratik ulus böyle bir dinamizm. Bunu arkasına almak istiyor AKP, fakat bu mesele Türkiye’nin meselesidir, partilerin meselesi değildir. Hiçbir partiyle bir anlaşma yoktur. Partiler üstü bir mesele. Türkiye halklarının, emekçi sınıfının kaderini ilgilendiren bir durumdan bahsediyoruz.” ifadelerini kullandı.

MEDYANIN BU DİLİYLE YENİ TÜRKİYE OLUŞMAZ

Medyanın süreçteki diline de değinen Ümit, “Yeni bir dile, yeni kavramlara ihtiyacımız var” dedi. Türk medyasının geçmiş tekrarlardan dilini arındırması gerektiğini belirten Ümit, “Bıraksınlar bu tekrarı. Biraz yenilikçi olsunlar, biraz heyecan yaratsınlar, biraz değişsinler. Başta medyanın değişmesi lazım. Bu medya diliyle yeni Türkiye oluşamaz, yeni zihniyet oluşamaz. Bunun mutlaka değişmesi gerekir” uyarısında bulundu.

Benzer Haberler