İsrail’in saldırısının ardından Evin Cezaevi’nden Karçek Cezaevi’ne nakil edilen kadın tutukluların hem nakil sırasında hem de cezaevinde ağır hak ihlalleri yaşadığı belirtildi.
HABER MERKEZİ– Siyasi tutuklu Ayda Neceflo, İran’daki Evin Cezaevi’nden Karçek Cezaaevi’ne nakledilen kadın tutukluların ağır hak ihlallerine maruz kaldığını duyurdu.
İsrail’in son saldırısının ardından yaşanan nakil sürecine dair bir sesli mesaj gönderen Neceflo, 62 kadın siyasi tutuklunun Evin Cezaevi’nden Karçek’e elleri kelepçelenerek sevk edildiğini aktardı.
Neceflo, Karçek’te 1200 kadının sağlık, iletişim ve yaşam koşullarına dair en temel haklarından dahi yoksun bırakıldığını belirtti.
Karçek, “İçme suyu dahi yok. Sağlık haklarından mahrum bırakılıyorlar ve aileleriyle iletişim kuramıyorlar” dedi.
2023 yılında Tahran’da Hristiyan inancına sahip olduğu gerekçesiyle güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan Ayda Neceflo, herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın Evin Cezaevi’ne gönderilmişti.
EVİN CEZAEVİ VE İSRAİL SALDIRISI
İran’ın başkenti Tahran’da bulunan Evin Cezaevi, ülkedeki en tartışmalı cezaevlerinden biri. Cezaevinde gazeteciler, siyasi tutuklular, kadın hakları savunucuları, üniversite öğrencileri, muhalif siyasetçiler ve sanatçılar da dahil olmak üzere binlerce kişi tutuluyor. Jin, Jiyan, Azadî sloganıyla gelişen protestolara katılan birçok kadın ve genç de burada tutulmuştu.
Evin Cezaevi, kötü muamele, işkence ve tecrit uygulamalarıyla sık sık uluslararası kamuoyunun gündemine geliyor.
İsrail ile İran arasında süren savaşın 11. gününde, 23 Haziran’da Evin Cezaevi doğrudan hedef alındı. İsrail’e ait savaş uçakları ya da insansız hava araçlarıyla düzenlendiği belirtilen saldırıda cezaevinin giriş kapısı ve özellikle kadınların kaldığı 8. Koğuş vuruldu. Saldırı, cezaevinin kadın bölümünde ciddi hasara yol açtı.
İran Yargısı sözcüsü Asgar Cihangir, İsrail’in düzenlediği saldırıda cezaevinde aralarında cezaevi personeli, askerler, tutuklular, mahkum yakınları ve cezaevinin çevresindeki binalarda yaşayan sivillerin de yer aldığı 71 kişinin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
Saldırının ardından açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), İran’a iki çağrıda bulunmuş ve keyfi olarak tutulanların derhal serbest bırakılması ve saldırı riski altındaki tüm tutsakların güvenli alanlara taşınması çağrısı yapmıştı. Örgüt, sivillerin doğrudan hedef alınmasının savaş suçu anlamına gelebileceğine ve bunun uluslararası insancıl hukuka aykırı olduğuna dikkat çekmişti.