Meclis Komisyonu’nda konuşan İHD Eş Genel Başkanı Küçükbalaban, komisyonun Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini söyledi. İHD, komisyon çalışmalarının parçası olmak istediğini belirterek 10 maddelik önerilerini sundu.
HABER MERKEZİ – Kürt sorunun çözümü için devam eden süreç kapsamında Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu beşinci toplantısının ikinci oturumunda Cumartesi Anneleri ve Barış Anneleri’nin ardından insan hakları örgütlerinin temsilcileri dinlendi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının komisyonla nasıl bir ilişki kuracağının yasal çerçevesinin belirlenmemiş olmasını eleştirdi.
Komisyonun için belirlenen 6 aylık çalışma sürecinin de yeterli olmadığına dikkat çeken Küçükbalaban, 100 yıllık Kürt sorunun bu süre içerisinde tartışılamayacağını söyledi.
ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜLMELİ
Komisyonun ikinci toplantısında güvenlik bürokrasisi dinlendiğini hatırlatan Küçükbalaban, “Şüphesiz bu güvenlik bürokrasisinin dinlenmesi kapalı bir toplantının yapılması önemlidir ancak, akabinde hemen Abdullah Öcalan’la da görüşülmesi gerektiğini ifade etmek istiyoruz” dedi.
Küçükbalaban ayrıca Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine silahlarını imha eden Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun da sürece dahil olması gerektiğine işaret etti.
İHD olarak çatışmalı sürecin 39 yılını raporlaştırdıklarını kaydeden Küçükbalaban, bu raporlardan hazırladıkları verileri komisyona sundu.
36 BİN 409 İNSAN HAYATINI KAYBETTİ
“Verilerimize göre 36 bin 409 insan bu süreçte hayatını kaybetmiş. Bunların içerisinde 9 bin 454 kişi sivildir. Bunun yanında çatışmanın tarafı olmayan insanlar da hayatını kaybetmişler.”
KOMİSYON ÇALIŞMASININ PARÇASI OLMAK İSTİYORUZ
İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Vetha Aydın Yüksel ise komisyonun çalışmalarının bir parçası olmak istediklerini söyledi.
Konuşmaların ardından İHD Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Ercan Yılmaz, Türkiye’de kalıcı barışın tesisi için İHD olarak hazırladıkları önerileri komisyona sundu.
×İHD’nin çözüm önerileri şöyle:
*Komisyonun PKK militanlarının silahsızlanması ve toplumsal yaşama katılmaları için gerekli yasal düzenleme hazırlıklarına başlayarak bu konuda olumlu dünya deneyimlerinden ve uzman kişilerden faydalanması gerektiğini düşünüyoruz.
* Komisyon tarafından yapılacak çalışma ile Kürt toplumunda manevi değeri yüksek olan Şeyh Said, Seyid Rıza ve Said Nursi gibi büyüklerin mezar yerlerinin açıklanarak naaşılarının ailelere teslim edilmesi gerekmektedir. Bu husus toplumun sürece güveni güvenini artıracağı gibi onlarca yıldır devam eden kişilerin yakınlarını gömebilme hakkının ihlalini de sona erdirecektir.
* Kürtçenin Kürt meselesindeki önemi dikkate alınarak ana dil hakkı güvence altına alınmalı. Ana dilde eğitim, yayıncılık ve kültürel faaliyetler yasal güvenceye kavuşmalıdır. Komisyonun tavsiyesiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 17-29 ve 30. maddelerinde konulan çekicilerin kaldırılması sağlanması gerekmektedir.
* Kürt meselesinde güvenlikçi yaklaşımların bir sonucu olarak uygulanmaya konulan ve belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanmasını düzenleyen kanun maddesinin iptalini sağlayacak yasa değişikliği meclise sunulmalı. Avrupa yerel yönetimler özelliği şartına konulan çekincelerin kaldırılması Meclis’e tavsiye edilmelidir.
*Politik mahpuslar açısından ayrımcı uygulamalar doğuran terörle mücadele kanununun kaldırılması, infaz kanununun eşitlik ilkesi dikkate alınarak değiştirilmesi, keyfi uygulamalarıyla kamuoyunda gündem olan idari ve gözlem kurullarının kaldırılması, bir insan hakları krizine dönüşmüş olan hasta mahpusların tahliye edilmemeleri yönündeki engellerin kaldırılması komisyon tarafından hazırlanacak olası bir yasa tasarılarıyla Meclis’e tavsiye edilebilir.
*İç hukukta uygulanması zorlu zorunlu olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi ihlal kararlarının yerine getirilmesi yönündeki politik engellerin ortadan kaldırılması için komisyon tarafından çalışmalar yapılmalıdır.
* Özellikle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış olan mahpusların umut hakkına dikkat çeken Siyasi gerekçelerle gerçekleşen tutuklanma kararlarının hak ihlali sayıldığı, başta yaşam hakkı olmak üzere işkence, kötü muamele, ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri hakkıyla ilgiyi verilmiş olan ve yine aynı mahkeme kararlarının kararları doğrultusunda yasa değişikliği ve yasa değişikliği tekliflerinin Meclis’e sunulması gerekmektedir.
*Bir Türkiye gerçeği olan gözaltında zorla kaybetme ve faili meçhul cinayetlerinin araştırılması amacıyla hakikat ve adalet komisyonu kurulması gerekmektedir. Bugün cumartesi insanlarını ve barış annelerini de dinlediniz.
*Türkiye’deki zorla kaybetme gerçeğiyle hesaplaşılabilmesi için Birleşmiş Milletler bütün kişilerin zorla kaybedilmesinden korunmasına dair uluslararası sözleşmeye taraf olunması konularında komisyon tarafından meclise tavsiyede bulunulmalıdır. Yargı pratiği haline dönüşen cezasızlık kültürü ile mücadele edilmeli, insan hakları ihlallerine karışan kamu görevlilerinin etkin şekilde etkin şekilde yargılanabilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
*Derneğimiz verilerine göre 2004-2014 yılında hazırlamış olduğumuz Toplu Mezarlar Raporu’na göre Türkiye genelinde henüz açılmamış 309 toplu mezar ve bu mezarlar içerisinde en az 3 bin 920 insan naaşı bulunmaktadır. Söz konusu toplu mezar iddialarının araştırılması için bağımsız bir araştırma komisyonunun kurulması ve Minnesota protokolüne uygun bir şekilde kazı işlemlerini yapılması.
MAZLUM-DER’DEN YAPICI TAVIR VURGUSU
İnsan Hakları Ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Genel Başkanı Kaya Kartal da komisyonda konuştu. Çözüm yönünde atılan adımları desteklemek gerektiğini belirten Kaya, “Yapıcı tavır içerisinde olmak hepimizin temel bir sorumluluğudur, bundan hiç kimsenin kaçmaması lazım. Kanaatimizce Kürt meselesi Türkiye’nin en önemli İnsan hakları sorunlarından da birisidir” dedi.
TAHİR ELÇİ VAKFI: ADALET VE HAKİKAT KONUSU ÖNEMLİ
Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı Başkanı Mahsum Batı da sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirterek, kalıcı barış ve refah ortamı için Türkiye’nin demokrasisinin güçlenmesi gerektiğini kaydetti. Cezasızlık ikliminin ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Batı, “Bununla yüzleşmeden bu toplumsal barışı tesis etmemiz de mümkün değildir. Toplumsal barış içinde çok önemsediğimiz bir unsur var, bu da adalet ve hakikat konusudur” dedi.
Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı Başkan Yardımcısı Erkan Şenses ise, komisyonda barış ve demokratikleşme müntesabatı oluşturulması gerektiğini söyledi. Şenses şöyle konuştu:
“Komisyonun Güney Afrika, İspanya, Kolombiya ve Kuzey İrlanda modellerini incelemesi yine Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve Birleşmiş Milletler Özel Raportörlerinin Geçiş Dönemi Adaletine İlişkin Müktesebatı Türkiye’de de hayata geçmelidir. Bu kadim bölgede silah, çatışma, operasyon istemiyoruz.”
İnsan Hak Ve Hürriyetleri Ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) yöneticileri de sürece destek verdiklerini belirterek hazırladıkları raporları komisyona sundu.
Konuşmaların ardından komisyonun 5’inci toplantısı sone erdi.