Avrupa’da aşırı sağcıların göçmenlere yönelik saldırıları boyut değiştiriyor: İngiliz ırkçılar Fransa sınırını gizlice geçip, göçmenlerin tutulduğu kampa girdi ve şiddet uyguladı. Bu rahatlık ileride çok daha büyük olayların yaşanabileceğinin göstergesi olarak görülüyor.
HABER MERKEZİ- 30 Eylül Salı günü, Avrupa karşıtı ve yabancı düşmanı Birleşik Kralllık Bağımsızlık Partisi-United Kingdom Independence Party (UKIP)’ın X hesabında 40 saniyelik bir video yayınlandı:
Our Stop The Boats team disrupted and moved on illegal migrants attempting to cross into Britain from Northern France.
If the authorities won’t protect our borders, we will.
Support our border protecting mission here: https://t.co/a0o5mrm73I@NickTenconi pic.twitter.com/C2fIZazgSO
— UK Independence Party (@UKIP) September 30, 2025
‘MÜLTECİLERİN EŞYALARI ZORLA ALINDI’
Görüntülere İngiliz bayraklarını sallayan bir grup adam, duvar dibine sinmiş birkaç mülteciyi taciz ediyor. Fransa’nın kuzeyindeki Calais yakınlarında gerçekleşen olayda, mültecilerin battaniyeleri yırtılıyor, yüzlerine el fenerleri tutularak hakaret ediliyor, bulundukları yerleri terk etmeleri emrediliyor. Arka planda ise “Buradan geçemezsiniz” sloganı tekrarlanıyor.
Mülteci ve göçmenleri korumak için oluşturulan Ütopya56 isimli grup ise, aşırı sağcıların saldırısından mültecilerin eşyalarının da zorla alındığını belirtiyor.
MANŞ DENİZİNİ GEÇEREK GELDİLER
Bu haberi önemli kılan, bir grup İngiliz ırkçısının Manş’ın diğer tarafına izinsiz geçerek bu saldırıyı Fransa topraklarında işlemiş olması.
AFP’nin sorularını yanıtlayan UKIP, bazı üyelerinin Eylül ayında Fransa’nın kuzey sahiline “inceleme amacıyla” gittiğini doğruladı, ancak “saldırıya ilişkin hiçbir bilgimiz yok” açıklamasını yaptı.
MÜLTECİLERE YARDIM EDENLER DE HEDEF ALINMIŞTI
Aşırı sağcı bir İngiliz partisinin bölgede gözdağı eylemleri düzenlemesi ilk değil. Haziran ayı başında, UKIP’in lideri Nick Tenconi, diğer kişilerle birlikte Calais’deydi ve burada, göçmenlerle yiyecek dağıtımı yapan derneklere hakaretler ederek, tansiyonu yükseltti.
“You’re not refugees, where are the women and children?”
Nick Tenconi confronts illegal migrants in Calais, France and warns them they are not welcome in Britain.
Help us stop illegal migrants from coming to Britain here: https://t.co/tjcCowubp2@NickTenconi pic.twitter.com/hJOwN5kcpU
— UK Independence Party (@UKIP) June 6, 2025
İngiliz aşırı sağcılar, “Fransız polisi, İngiltere’ye geçmeye çalışan göçmenleri durdurmuyor, gözaltına almıyor, geri göndermiyor. Oysa biz, İngiliz vergi mükellefleri olarak Fransa hükümetine bu iş için para ödüyoruz.”
UKIP, yaz aylarında Fransa topraklarında kalıcı bir varlık oluşturmak amacıyla çevrimiçi bir bağış kampanyası da başlattı. “Kaçak geçişleri durdurmak” iddiasıyla toplanan para 20.000 euroyu geçti.
CALAIS PATLAMAYA HAZIR BOMBA GİBİ
Grand-Fort-Philippe’in bağımsız belediye başkanı Sony Clinquart, “aşırı sağ militanların sınırı geçip göçmenlere saldırmasının bölgede tansiyonu tehlikeli biçimde yükselttiğini” söylüyor:
9 AYDA 34 BİN KİŞİ MANŞ DENİZİNDEN GEÇTİ
Dunkerque ve Calais çevresi, uzun süredir Avrupa’nın en gergin sınır bölgelerinden biri. Göçmenler, küçük teknelerle Manş Denizi’ni geçmeye çalışırken sık sık polis müdahaleleriyle, insan kaçakçılarıyla ya da yerel ırkçı gruplarla karşı karşıya kalıyor.
İngiltere’deki İşçi Partisi hükümetinin göç akışını durdurma sözüne rağmen, 2025’in başından bu yana 34.000’den fazla kişi Manş Denizi’ni küçük teknelerle geçti. Bu, şimdiye kadarki en yüksek sayı olarak kaydedildi.

Yılın ilk dokuz ayında en az 27 göçmen geçiş sırasında hayatını kaybetti. İnsan hakları örgütleri, Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık arasındaki “geri itme” politikalarının, göçmenleri daha tehlikeli rotalara mecbur bıraktığını vurguluyor.
AVRUPA’DAKİ AŞIRI SAĞ İŞ BİRLİĞİ ENDİŞE VERİCİ
Fransa’nın kuzeyinde yaşanan bu son olay, Avrupa’daki aşırı sağ ağların uluslararası işbirliği içinde hareket etmeye başladığının da işareti. Britanya’daki militanlar, artık yalnızca sosyal medyada değil, sahada da varlık gösteriyor.
Dunkerque Savcılığı’nın başlattığı soruşturma, sadece bir şiddet vakasını değil, Avrupa’nın göçmenlere karşı giderek militarize olan sınır politikalarının sonuçlarını da görünür kılıyor.