İran cezaevlerinde tutulan kadın siyasi mahkumlar sağlık hizmetlerine erişemiyor. Kürt siyasetçi Werîşe Muradî, acil ameliyat ihtiyacına rağmen Karçak Cezaevi’nde tedavi edilmeden tutuluyor. Nobel Barış Ödüllü gazeteci Nergiz Muhammedi için ise ABD ve insan hakları örgütleri çağrı yaptı.
HABER MERKEZİ – İran’da kadın siyasi tutukluların cezaevlerinde karşılaştığı ağır ihlaller kamuoyunun ve insan hakları örgütlerinin gündeminden düşmüyor. Kürt siyasetçi ve Doğu Kürdistan Özgür Kadınlar Topluluğu (KJAR) üyesi Werîşe Muradî, ciddi sağlık sorunlarına rağmen tedavi edilmeksizin Karçak Cezaevi’nde tutuluyor.
Werîşe Muradî’ye Özgürlük Kampanyası, siyasi tutsak Muradî’nin sağlık durumunun hızla kötüleştiğini duyurdu. Tedavi görmeden cezaevi içinde yaşamak zorunda bırakılan Muradî, daha önce Tahran’daki Evin Cezaevi’nden Varamin Karçak Cezaevi’ne sevk edildi. Nakil sonrasında ise tedaviye erişimi tamamen engellendi.
Muradî’nin boyun fıtığı, omurilik kanal daralması ve ellerde sürekli uyuşma gibi ciddi sağlık sorunları bulunuyor. Buna rağmen cezaevinde uzman bir doktor bulunmadığı gibi, düzenli tedavi de uygulanmıyor.
Muradî’ye Özgürlük Kampanyası, İran İslam Cumhuriyeti’ni ve Karçak Cezaevi yönetimini, doğabilecek olumsuz sonuçlardan sorumlu tutarak kamuoyuna, sivil topluma ve uluslararası insan hakları örgütlerine çağrıda bulundu: “Tedavi hakkı bir lütuf değil, bir insan hakkıdır. Bu ihmal yaşam hakkı ihlaline dönüşmek üzere.”
NERGİZ MUHAMMEDİ İÇİN ABD’DEN ÇAĞRI
Öte yandan, İran rejiminin ağır baskısı altında tutulan bir diğer isim olan Nergiz Muhammedi için de uluslararası çağrılar artıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Yakın Doğu İşleri Bürosu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada İran’a seslendi: “Nergiz Muhammedi ve tüm siyasi tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır.”
Nobel ödüllü aktivist Muhammedi, daha önce defalarca tutuklandı, açlık grevleriyle sesini duyurmaya çalıştı ve son olarak cezaevinde ağırlaşan sağlık sorunları nedeniyle hapis cezası bir süre için ertelendi. Aralık ayı başında geçici olarak serbest bırakılmasından bu yana Mohammadi, insan hakları çalışmaları ve yazı yazmayı sürdürmesi nedeniyle yeniden hedefte. Tekrar hapse gönderilmesi yönünde devlet güdümlü kampanyalar yürütülüyor.
İnsan Hakları Örgütleri, İran’daki siyasi tutukluların durumunu “sessiz bir infaz biçimi” olarak tanımlıyor. Hem Werîşe Muradî hem de Nergiz Muhammedi’nin durumu, İran’da kadınlara ve siyasi muhaliflere yönelik sistematik hak ihlallerinin yalnızca iki çarpıcı örneği. Yerel kampanyalar ve uluslararası hak örgütleri, İran rejiminin keyfi tutumlarına karşı dünya kamuoyunun artık daha güçlü bir duruş sergilemesi gerektiği uyarısını yineliyor.