BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Meclis Komisyonu İmralı’ya gidecek mi?

Hatimoğulları: Öcalan'ın sürece çok önemli katkıları olacak

Meclis Komisyonu İmralı’ya gidecek mi?

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, Kürt meselesinin çözümü için iktidarın atması gereken somut adımları sıraladı, Meclis Komisyonu’nun Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini ve bunun sürece önemli katkı sunacağını söyledi ve bir kez daha Demirtaş ile Yüksekdağ’ın serbest bırakılmasını istedi.

HABER MERKEZİ – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürt meselesinin çözümü için devam eden süreci ve Meclis’te Kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarını değerlendirdi.

Mezopotamya Haber Ajansı’ndan Mehmet Aslan ve Selman Güzelyüz’e konuşan Hatimoğulları, “Türkiye’nin ve bütün demokrasi güçlerinin“ “Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne çok güçlü bir şekilde destek vermesi gerektiğini“ belirterek, bundan sonra atılması gereken adımları somut olarak şöyle açıkladı:

×İlk olarak şunları sıralayabiliriz: Silahsızlanmayı hızlandıracak bir özel yasanın çıkması, İnfaz Yasası düzenlemesi. Cezaevlerinde haksız ve hukuksuz bir şekilde tutulmuş binlerce siyasi tutsak var. Biz, birçok kesimin faydalanabileceği infazda eşitlik istiyoruz. Diğer yandan TCK, TMK bir sonraki evrede konuşulması gereken çok önemli konular.

Ve umut hakkı, Sayın Öcalan başta olmak üzere cezaevlerinde 25 yılını doldurmuş olan bütün siyasi mahpusları kapsaması gereken çok önemli bir konu. Bir diğeri, Sayın Abdullah Öcalan’ın özgür yaşam ve özgürce çalışabileceği koşulların oluşması, bütün bunlar çok önemli.”

“ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜLMESİNİ HERKES İSTİYOR”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis Komisyonu’nun İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüşmesi konusundaki talepleri hakkında, şöyle konuştu:

דKomisyonun gitme ihtimali güçlenmiş gibi görünüyor. Umarız bu görüşme gerçekleşir. Sayın Öcalan sürecin bu aşamaya kadar getirilmesinde çok önemli bir rol ve misyon üstlendi. Kürt halkının ve bölge halklarının hakikaten çok önemsediği bir baş aktör. Halkların Kürt sorununun çözümünde baş aktör olarak gördüğü bir lider. Kendisiyle görüşülmeden bu süreçte yol alınamayacağını herkes biliyor. Dolayısıyla bunu kendi örgütü istiyor, Türk-Kürt halkı istiyor, demokrasi güçleri istiyor. Görüşmenin gerçekleşmesi durumunda Sayın Öcalan’ın bu sürece sunacağı çok önemli katkıları olacağını düşünüyoruz.”

“DEMİRTAŞ VE YÜKSEKDAĞ’IN CEZAEVİNDE TUTULDUKLARI HER SAAT İHLALDİR”

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği kararı da değerlendiren Hatimoğulları, şunları dile getirdi:

דAİHM kararına göre sevgili Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde tutuldukları her saat AİHM kararlarını ihlal etmektir. Üçüncü kez AİHM karar alıyor ve bu karar yine uygulanmıyor. Normal şartlarda sevgili Figen Yüksekdağ’ın, Selahattin Demirtaş’ın ve bütün Kobani Kumpas davasında tutuklu bulunan arkadaşlarımız an itibariyle serbest olmalılar. Bu karar artık kesinleşmiştir. Bu kararın hayata geçmemesi, bu kararı hayata geçirmemek suç işlemek demektir. Dolayısıyla Bahçeli’nin de altını çizdiği gibi bu karar acilen hayata geçmeli.

İnfaz yakmalar devam ediyor. Sincan Cezaevi’nde 32 seneyi doldurmuş, 33’uncü senesine girmiş mahpuslar var. Hasta mahpuslar konusunda adım atılmıyor. Bunlar kabul edebileceğimiz şeyler değil.”

“ROJAVA MODELİ SURİYE’DE İHTİYAÇ DUYULAN MODELDİR”

Kürt meselesinin çözülmesi halinde bunun dış politikada da Türkiye’nin önünü açaçağını belirten Hatimoğulları, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi ve Suriye geçici hükümeti arasındaki görüşmeleri de değerlendirdi. Hatimoğulları, şöyle konuştu:

דBugün Rojava’da oluşturulmuş olan özyönetim her ülkenin, her toplumun, her halkın özlemini duyduğu; eşitlikçi, barışçıl, kadın özgürlükçü, seküler; bütün farklı halkların ve inançların bir arada, ortak yaşayabileceği ve kendi kendini yönetebileceği, kendi ekonomilerini bir komün zemini üzerinden kurabileceği çok önemli bir modeldir. Şimdi böyle bir model, başta Suriye olmak üzere bütün bölge ülkeleri için en ihtiyaç duyulan modeldir. Bunu Kürt halkı Rojava’da başardı. Bölgenin bütün halkları ve Ortadoğu çözüm reçetesi de budur.

Biliyorsunuz, Suriye’de Dürziler kendi özerkliklerini ilan etmişlerdi. Aleviler ise çok büyük bir soykırıma maruz kaldılar. Suriye’nin şimdi yeniden inşa edildiği bir dönemde gerek Alevilerin gerek Dürzilerin oluşturulacak yeni Suriye yönetiminde mutlaka yer alması ve temsil edilmesi çok önemlidir. Kürt halkı zaten bu konuda gerçekten son derece örgütlü bir duruş sergilemiştir; kendi özyönetimlerini fiilen hayata geçirmişlerdir.

Ümit ediyoruz ki, önümüzdeki günlerde şimdi başlamış olan Şam yönetimi ile DSG arasındaki müzakereler sağlıklı bir şekilde ilerler ve demokratik bir Suriye’nin inşa edilmesi konusunda somut adımlar atılır.”

Benzer Haberler