Meclis Komisyonu ortak raporunu sunmaya hazırlanırken, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, siyasi partilerin komisyona sunduğu raporların “geçiş süreci” diye adlandırdığı döneme uymadığını savundu ve “Geçiş sürecinde bir demokrasi pazarlığı olmaz. İmkansız talepleri şart koşmak süreci sabote etmektir” dedi.
HABER MERKEZİ- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanlarından Mehmet Uçum, çözüm sürecinde her pazar kaleme aldığı yazıların bu haftaki bölümünde süreçte bir “demokrasi pazarlığı” yapılamayacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, X platformundan paylaştığı paylaştığı yazısında, “geçiş süreci hukuku” diye nitelediği dönemin kapsamının ve taleplerinin sınırlı tutulması gerektiğini savundu.
Uçum partilerden “makul” ve “gerçekçi” öneriler istedi:
Raporda geçiş süreci hukuk politikası için en geniş şekilde ortaklaşma sağlanması ve somut bir yaklaşımın ortaya konulması yol gösterici olur. Bu nedenle herkesin geçiş süreci hukuku açısından makul ve gerçekçi önerileri ortaya koyması kritik önemdedir.
Geçiş süreci hukukunun kapsamına girecek kişiler bakımından mevcut pozitif hukuk sistemine göre belirlenen (şüpheli, sanık, hükümlü gibi) statülerin esas alınacağı açıktır. Hem olan hukuk karşısında hem de olması gereken hukuk bakımından farklı statüler tarif etme gayretleri yersizdir ve sürece zarar verir.
Öte yandan geçiş süreci yasal düzenlemeleri anayasaya aykırılık iddiası doğuracak bir hüküm içermemelidir. Bu riski taşıyacak önerilerden kaçınmak gerekir.”
Uçum, geçiş sürecinin dili ve önerileri konusunda, kendini fesheden örgüt üyelerine ve Dem Parti’ye de “sorumluluk” yükleyerek eleştirdi:
“Kimden gelirse gelsin her şeyi en üst perdeden önermek toplumsal rıza zeminini tahrip eder. Geçiş sürecini sorunsuz tamamlamanın temel şartı; geçiş süreci sınırları dışına çıkmamak ve toplumsal rızaya zarar vermemektir.”
Uçum, adını anmadan Bursaspor tribünlerinden Kürt siyasetçi Leyla Zana’ya edilen cinsiyetçi hakaretleri de “Nereden gelirse gelsin ırkçı yaklaşımlara ve nefret söylemlerine sadece bu dönem değil her dönem şiddetle karşı çıkmak ve bunları mahkum etmek gerekir” diyerek eleştirdi.



