Hicri İzgören
Barış süreçleri, sıklıkla dezenformasyonun, spekülasyonların ve algı yönetiminin en yoğun yaşandığı dönemlerdir. Medyanın bu aşamada üstleneceği en büyük sorumluluklardan biri, hakikatin yanında konumlanmak ve manipülatif içeriklere karşı bir filtre görevi görmektir. Dezenformasyon, sürece olan toplumsal desteği hızla azaltabilir ve güvensizlik ortamını derinleştirebilir. Bu nedenle şeffaflık, doğruluk ve etik ilkelerden ödün vermemek kritik öneme sahiptir.
Yalan yanlış bilgileri doğruymuş gibi yansıtarak insanları yanıltmak, propaganda ve ‘bilgi kirliliği’ moda tabiriyle ‘dezenformasyon’ bu ülkenin çoğu medyasında hiç eksik olmadı. Bu yüzden insanlar empatiden, insani değerlerden yoksun ırkçı ve saldırgan bir hale dönüştü.
YAZININ TAMAMI İÇİN BURAYI TIKLAYIN



