AKIN OLGUN
Sırrı Süreyya Önder’i herkesimden insanın dualarıyla, “İyi ki yoldaşlık, arkadaşlık yaptık, tanış olduk, hemhal olduk” diyenlerin sevgisiyle uğurladık, sırladık.
Hemhal olmayı çok önemserdi Sırrı Süreyya.
Bu toprakların özü hemhal olmaktı çünkü başkasıyla. Barışmak için en önce hemhal olmanız gerekirdi. O da bunu yaptı. İnsan ve sosyalizm anlayışını toplumun değerleriyle harmanlayıp, hakikati işledi vicdanlara. Bunun için çaba harcadı.
Bu toprakların hatrı vardı. Onu tekrar var etmek için hatır bildi, hatır çoğalttı ve her insana dokunarak o hatrı yaşattı.
Huzurlar içinde uyusun. Büyük bir miras bıraktı bizlere.
İşte bu hemhal olma kültürü, anlayışı birileri fena rahatsız etti, ediyor.
Birbirini anlamayı dert edinmenin, kötülüklerin, fenalıkların önüne geçen bir barış duvarı ördüğünü biliyoruz ve elbette bir insanın en masum anlarlarından biri olan, ölenle vedalaşma, helalleşme ortamında provokasyonlarını devreye sokup,
Özgür Özel’i hedef alanlar da biliyordu ve o duvarı üstümüze yıkmak için devredeydiler.
Çok muhtemel ki Özel’e saldırtanlar, duygusal olarak yoğun bir an yaşayan insanları birbirine kapıştırarak, kontrolden çıkmış bir cenaze töreni umut ettiler.
Her şey olup bittikten sonra, gerçeğin açığa çıkmasının bir önemi olmayacaktı çünkü…
Abarttığımı düşünebilirsiniz ama bu provokasyon, 1955 yılında, azınlıklara dönük bir katliam ve yağmaya dönüşen “Atatürk’ün evini bombaladılar” yalanını organize eden aklın bir yansıması bence.
Özgür Özel’e saldıranın bir Dem Partili olduğu yalanı hızla yayılabilir ve hızla bir kaotik duruma dönüşebilirdi ortam. (Saldırganın yakasında Sırrı Süreya’nın anma görseli vardı)
Bunu hem Özel hem Dem Partililer hem de iktidar hızla boşa düşürdü.
Saldırganın kimliği anında ortaya çıkarıldı. Erdoğan hızla Özgür Özel’i aradı. Özel, soğuk kanlılıkla durumu karşıladı ve kameraların karşısına geçti, en uygun dille mesajını verdi.
CHP’nin barış sürecine verdiği destek böylece kendini korudu.
Aynı zamanda sürecin ne kadar hassasiyet ve dikkat içinde yürütülmesi gerektiğini de gösterdi saldırı.
Belli ki devletin içinde bu süreçten rahatsız ve gözünü karartmış bir kesim var.
(İktidar medyası durumu okuyamadı bence ayrıca. Saçma sapan yorumlarla karşıladılar durumu. Vasat halleri artık ürkütücü boyuta gelmiş durumda.)
Sırrı Süreyya’nın hem cenaze töreninin etkisini kırmak hem CHP-DEM arasında bir çatışma yaratmak hem de Cumhur İttifakının sürece dair kurduğu hattı baltalamak isteyen o akıl, siyasetin ve kitlelerin ferasetine çarptı ve boşa düştü lakin saldırının dışarıya taşan mesajlarını okumaya devam etmeliyiz.
Herkes kendi üzerine düşen sorumluluğunu bana sorarsanız tekrar gözden geçirmeli.
Saldırganın Özel’in burnunun dibine kadar girip, saldırısını gerçekleştirmiş, yani “başarmış” olması oldukça ürkütücü.
Saldırganın elinde başka bir şey de olabilirdi ve biz bugün başka bir Türkiye tablosuyla karşı karşıya olabilirdik ki bu saldırı ile CB Erdoğan’a da bir mesaj verildiğini söylememiz mümkün. (Erdoğan’ın mesaj okuma deneyimini hiç küçümsemeyelim.)
Bu saldırının arkasındaki aklın, “kızıl elma”nın kendi kurdu olduğunu düşünmek olası…
Saldırıdan kısa zaman önce Ümit Özdağ’ın partisinin sosyal medya hesaplarından, Sırrı Süreyya’ya dönük, tasarlanmış ırkçı görsellerin dolaşıma sokulması da gözden kaçmasın bu temelde.
(Ümit Özdağ’ın partisinin tarlasını başkaları sürüyor olmalı ki Özdağ bile “kabul edilemez” buldu durumu…)
Özel’e saldırı provokasyonu bize bir başka şey daha söylüyor ayrıca.
Yani sürecin hızlandığını ve önemli bir aşamaya geldiğini.
Sırrı Süreyya’nın da çok iyi bildiği ve emek vererek hız kazandırdığı o şey, şimdi onun çabasına ve adına uygun olarak daha da ileriye sıçramış olarak karşımıza çıkabilir… (Büyük ihtimal)
Bu nedenle,
Dem Parti için daha fazla dikkat, özen ve öngörüye dayalı refleks şart…
Süreç hızlandıkça, risk de yükselecek çünkü…
Bu yazı Akın Olgun’un sosyal medya platformu X hesabından alınmıştır.
