Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi, barış sürecine dair yayınladığı bildirgede sanatçıların önerilerinin toplumsal barışa katkı sunmayı hedeflediğini belirtti ve “Devlet bu iradeyi karşılıksız bırakmamalı” çağrısında bulundu.
HABER MERKEZİ – Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi’nin 23 Haziran 2025’de düzenledikleri “Barış Forumu”nun sonuç bildirgesi açıklandı.
Bildirgede, forumda yürütülen tartışmalar sonucunda ortaya çıkan önerilerin, özgürlükçü, çoğulcu ve kalıcı bir toplumsal barışın inşasına katkı sunmasının hedeflendiği belirtildi.
İfade özgürlüğünün, kültürel çeşitliliğin ve sanatsal üretimin güvence altına alınmasının, barışın gerçek temellerini oluşturacağı vurgulanan bildirgede, PKK’nin silahları yakma töreniyle iradesini ortaya koyduğu belirtilerek, “Barışın tesisi için tüm tarafların sorumlu davranması, devletin de bu iradeyi karşılıksız bırakmayarak üzerine düşen adımları gecikmeden atması gerekir” ifadeleri yer aldı.
Bildirgenin başlıkları şöyle:
×Yüzleşme ihtiyacı
Geçmiş deneyimlerden hareketle, barışın ancak hakikatle yüzleşme ve ortak hafızanın inşasıyla mümkün olabileceğini biliyoruz. Baskı, sansür, tekçilik ve militarizm karşısında barış sadece bir ‘iyileşme dili’ değil, aynı zamanda yapısal bir dönüşüm olmalıdır.
Sanatın rolü ve sorumluluğu
Yaşanan adaletsizlikler, ayrımcılık ve baskılar karşısında sanatçının sorumluluğu; hakikatin üzerini örten sessizlik duvarlarını sanat aracılığıyla yırtmak, görünmeyeni görünür kılmak, söylenemeyeni ifade edebilmektir.
Katılım ve kollektif hareketin önemi
Barış; yalnızca siyasal aktörler eliyle değil, toplumun tüm kesimlerinin sahiplenmesiyle mümkün olabilir. Bireysel çabaların ötesinde, kolektif hareketin dönüştürücü gücü barışın toplumsallaşmasının lokomotifi olabilir.
Kamusal alan ve ifade özgürlüğünün önemi
Sanatın sansürsüz ve özgürce dolaşabildiği kamusal alanların inşası önemlidir. Militarize edilmiş mekânlar ve otosansür uygulamalarına karşı, yüz yüze temasın kurulabildiği çoğulcu platformlar oluşturmak gerekir.
Toplumsallaşma ve yayılma stratejileri
Yaratılan toplumsal kutuplaşmayı kırmak ve tek taraflı dili dönüştürebilmek ancak barışın daha geniş kitlelerle konuşulmasıyla mümkün olabilir. Bunun için yerel forumlar, yürüyüşler, sergiler, film gösterimleri ve dijital mecralar (örneğin X, Spaces…) gibi araçların etkin şekilde kullanılması, bu sürecin yalnızca Kürt illeriyle sınırlı kalmaması, Türkiye’nin tüm coğrafyasına yayılması gerekir.
Ekolojik yıkım ve barış ilişkisi
Barış yalnızca fiziksel şiddetin son bulmasıyla değil, doğaya yönelik savaş biçimlerinin de sona erdirilmesiyle mümkün olabilir. Madenler, taş ocakları ve enerji santralleri aracılığıyla sürdürülen doğa tahribatı da bir savaş biçimidir. Bu alanlardaki mücadeleler de barış inşasının bir parçası olarak görülmelidir.
Uluslararası dayanışma
Barış süreci uluslararası bir boyutta da ele alınmalı, diasporadaki sanatçılarla ilişkiler güçlendirilmeli ve önceki dönemlerin birikimi yeniden değerlendirilmelidir. Çok sesli, yaratıcı ve karşı anlatılara dayalı kolektif yapıların kurulması yönünde çaba gösterilmelidir.
