Seyfo’dan günümüze Süryani halkının inanç ve varlık mücadelesinin simgesi olan Mar Circis Katedrali, kapsamlı bir restorasyon süreciyle yeniden hayat buluyor.
HABER MERKEZİ- Kuzey ve Doğu Suriye’nin en eski ve en görkemli ibadethanelerinden biri olan Mar Circis Süryani Ortodoks Katedrali, yüzyıllık yaralarını sarıyor. 2022 yılında başlatılan restorasyon çalışmalarıyla birlikte, yalnızca taşlar ve duvarlar değil, Süryani halkının tarihsel hafızası ve ruhu da onarılıyor.
Mar Circis Katedrali’nin temelleri, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Süryani halkına yönelik gerçekleştirdiği “Seyfo Katliamları” sonrasında atıldı. Katliamdan kurtularak Hesekê’ye sığınan binlerce Süryani için bu katedral, yeni bir yaşamın başlangıç noktası oldu. Zamanla sadece bir ibadet mekânı değil, halkın belleğinde bir direniş ve varlık sembolüne dönüştü.
Cizîrê ve Fırat Metropoliti Piskopos Mar Maurîs Emsih, ANHA’ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Seyfo’dan sağ kurtulan halkımız buraya geldiğinde bu kutsal mekânı inşa etti. Zamanla Ortadoğu’nun en büyük Süryani katedrallerinden biri haline geldi. Bölgedeki savaşlar pek çok dini yapıyı yerle bir etti ama biz hiçbir zaman kilisemizden vazgeçmedik. Üç yıl önce başlattığımız restorasyon süreci, bu topraklara bağlılığımızın bir ifadesidir. Çünkü bu topraklarda kalmak, yaşamak demektir.”
HAFIZANIN RESTORASYONU
Devam eden çalışmalar, katedralin altyapı sistemlerini, çan kulelerini ve iç mekân düzenlemelerini kapsıyor. Ancak Piskopos Emsih’e göre bu süreç sadece fiziksel bir onarım değil:
“Aslında burada sadece bir yapı değil, bir hafıza, bir ruh onarılıyor. Umudu yeniden inşa ediyoruz. Varlığımızı bu topraklarda sürdürmeye kararlıyız. Bu mesaj, diasporadaki tüm halkımıza yöneliktir: Geri dönün. Ülkeyi, kimliğimizi birlikte yeniden inşa edelim.”
Toplamda 950 metrekarelik bir alana yayılan katedral, 1.200 kişilik ibadet salonuyla yalnızca bölgedeki en büyük Süryani Ortodoks kilisesi değil, aynı zamanda Cizîrê ve Fırat Piskoposluğu’nun da resmi merkezi. Hizmet verdiği alan, Hesekê’nin yanı sıra Dêrazor ve Fırat nehrine uzanan geniş bir coğrafyayı kapsıyor.
Piskopos Emsih, Mar Circis’in yalnızca Süryaniler için değil, bölgedeki tüm halklar için ortak bir kültürel ve insani miras olduğuna dikkat çekiyor:
“Katedralimiz, halklar arası barışın, inançların ve farklı kimliklerin birlikte yaşama iradesinin bir taşıyıcısıdır. Restorasyon tamamlandığında, Süryani Ortodoks Kilisesi Patriği Mor İgnatius Afram’ın katılımıyla ruhani bir kutlama düzenleyeceğiz.”
Geçmişte IŞİD tarafından gerçekleştirilen saldırılar sırasında ciddi hasar gören Mar Circis Katedrali, bugün yeniden yükselen taşlarıyla yalnızca mimari bir yapıyı değil, halkların yıkılmayan iradesini temsil ediyor.