İktidar, “örgüt adına suç işleme” maddesini infaz düzenlemesine yeniden dahil etmeyi tartışıyor. DEM Parti ise “böyle tuhaf bir suçu yeniden düzenlemeye gerek yok” diyerek tepki gösterdi.
HABER MERKEZİ – PKK’nin silah bırakma kararı sonrası barış sürecine dair atılacak adımlar ve yasal düzenlemeler yeniden gündeme gelirken, infaz rejiminde tartışmalı bir maddenin iktidar tarafından yeniden düzenlenmek istendiği öne sürüldü.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) daha önce iki kez iptal ettiği “terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçlamasının infaz indirimi kapsamında tekrar düzenlenmesine ilişkin hazırlık yapıldığı iddia ediliyor.
DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı, Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan, Evrensel’e yaptığı açıklamada, bu maddenin hukuki bir dayanağı olmadığını vurgulayarak, “Böyle tuhaf bir suçu yeniden düzenlemeye gerek yok. AYM iki defa iptal etti zaten. TMK’da infaz yakmacılığın sona erdirilmesi gerekiyor” dedi.
SÜRECİ ÖCALAN YÖNETECEK
PKK’nin fesih kararında, sürecin doğrudan Abdullah Öcalan tarafından yönetileceğinin ifade edildiğini hatırlatan Türkdoğan, partileri adına henüz resmi bir görüşmenin yapılmadığını belirtti. Ancak barış sürecinin toplumda güven kazanması için taleplerinin net olduğunu söyledi:
“Başta hasta mahpusların serbest bırakılması, siyasi mahpusların infazda uğradığı ayrımcılığın sona erdirilmesi ve infaz yakma uygulamalarının durdurulması gibi insan haklarına dayalı düzenlemeler gerekiyor.” Bu talepler doğrultusunda iktidarla görüşmelerin sürdüğünü ifade etti.
KAYYIM TARTIŞMALARI YENİDEN ALEVLENDİ
PKK’nin silah bırakma kararı sonrası, kayyım uygulamalarının geleceği de merak edilen başlıklardan biri oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kayyımların “istisna olacağını” belirtirken, CHP’li belediyeleri hedef alarak Belediye Kanunu’nda değişiklik sinyali verdi.
Türkdoğan ise, esas meselenin mevcut kayyım uygulamasının sona ermesi olduğunu ifade etti:
“Öncelikle görevden alınan belediye başkanlarının göreve dönmesi sağlanmalı. Eski düzene dönülmeli. Belediye Kanunu’nun değişmesi ise sistemsel bir konudur. Bu tartışma ileride yapılacak demokratik sivil anayasa çalışmaları kapsamında ele alınmalıdır.”
Yerel yönetimlerin kendi içindeki özerkliğine dikkat çeken Türkdoğan, vali ve kaymakamların belediye işlerine müdahil olduğu bir sistemin, halkın oylarıyla seçilen yöneticileri işlevsiz kılacağını vurguladı.