BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Sinop ve Trakya için teknik süreç başladı I

Nükleer enerji santralleri longoz ormanları yutacak

Sinop ve Trakya için teknik süreç başladı I

Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, Kanada merkezli AtkinsRealis şirketiyle yapılan görüşmelerin ardından Türkiye’nin kuzey ve batısında iki yeni nükleer santral projesi için teknik sürecin başlatıldığını duyurdu. Uzmanlar, Akkuyu’nun ardından bu adımın Türkiye’yi nükleer bağımlılık ve çevresel riskler açısından zorlayacağı uyarısında bulunuyor.

HABER MERKEZİ – Türkiye, enerji politikasında yeni bir eşiğe yaklaşıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Sinop ve Edirne-Trakya bölgelerinde kurulması planlanan iki büyük ölçekli nükleer santral projesi için hazırlıkların başladığını duyurdu.

Kaynak: AA

Bayraktar, Kanada merkezli küresel mühendislik ve teknoloji firması AtkinsRealis ile yapılan görüşmelerde, CANDU tipi reaktörlerin uygulanabilirliği üzerine çalışıldığını belirtti.

CANDU REAKTÖR TİPİ NEDEN TARTIŞMALI?

AtkinsRealis, Kanada’da ve dünyanın farklı bölgelerinde nükleer altyapı geliştiren bir şirket olarak biliniyor. Ancak şirketin kullandığı CANDU reaktör tipi, yüksek maliyetleri ve radyoaktif atık yönetimi sorunları nedeniyle uzun süredir tartışmalı.

Bakan’a göre taraflar, bu iki proje için teknik fizibilite çalışmalarının başlatılması konusunda uzlaştı. Söz konusu çalışmalar, yatırım kararları öncesi jeolojik, çevresel ve teknik uygunluk analizlerini kapsayacak.

Bu gelişme, Türkiye’nin Mersin Akkuyu’da yapımı süren Rusya ortaklı nükleer santral projesinden sonra ikinci ve üçüncü nükleer girişimine dönüşebilir. Ancak çevre örgütleri ve enerji uzmanları, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı hedefinin yabancı teknolojiye ve dış sermayeye yeni bir bağımlılık ilişkisi doğurabileceği görüşünde.

Sinop’ta daha önce Japon-Fransız ortaklığıyla planlanan nükleer santral projesi, maliyet artışları ve sismik riskler nedeniyle iptal edilmişti. Şimdi aynı bölgenin yeniden gündeme gelmesi, çevresel güvenlik ve toplumsal onay konularında yeni sorular doğuruyor.

×SİNOP’TA 2 MİLYONDAN FAZLA AĞAÇ KESİLDİ

Sinop’taki nükleer santralın geçmişi 1981 yılına dayanıyor. 1986 yılında Çernobil  faciasından sonra askıya alınan Sinop Nükleer Santral projesi, yıllar içinde çeşitli kez gündeme getirildi ancak ihaleler iptal edildi.

AKP’nin iktidara gelmesiyle Sinop yeniden masaya geldi. İlk olarak Japonya’daki Mitsubishi şirketiyle Fransız Areva şirketi bu santralı yapacağı konuşuldu ancak sadece fizibilite çalışmaları ve sondajların maliyetinin 22 milyar dolardan 40 milyar dolara çıkmasıyla hükümet projeyi askıya aldı, Japonya bu işten çekildi.

Yaşam savunucularının açtığı ÇED iptal davası ise halen devam ediyor. Santral için düşünülen alan 10,5 kilometre kareyi kapsıyor. Bölge halkı santral için 2 milyondan fazla ağacın kesildiğini tespit etti.

LONGOZ ORMANLARI YOK OLACAK

Dünyanın en büyük longoz ormanından birini barındıran Kırklareli İğneada ise üçüncü nükleer santral projesinin adresi.

Dünyanın yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiği bir süreçte Türkiye’nin nükleeri öncelemesinin yanlışlığına işaret eden ekolojistler, İğneada projesinin hayata geçmesi durumunda sadece Türkiye’nin değil, tüm Balkanlar’ın risk altında olacağına işaret ediyor.

Benzer Haberler