Meclis’teki tokalaşmayla başlayan süreç, Öcalan’ın tarihi açıklamalarıyla yeni bir evre aldı ve PKK’nin 12. Kongresi’ne kadar uzandı. Şimdi Kürt sorununda çözüm, tarihi ve yeni bir boyutta.
HABER MERKEZİ – Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 1 Ekim 2024 tarihindeki yeni yasama yılı açılışında bir ilk yaşandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti grubu sıralarına giderek Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan ve diğer milletvekilleriyle tokalaştı.
Bahçeli aynı gün yeni bir döneme girildiğini söylemiş ve “Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım” ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 9 Ekim’de partisinin grup toplantısında Bahçeli’nin çıkışı üzerine konuşmuş ve Türkiye’nin bulunduğu bölgede yaşanan gelişmeleri de işaret ederek sorunun “mümkün olan en geniş mutabakatla çözmeyi” umut ettiklerini söylemişti.
ÖCALAN GELSİN MECLİS’TE KONUŞSUN
22 Ekim’de Bahçeli’nin yaptığı Meclis konuşması ise konuyu tekrar Türkiye’nin gündemine koydu.
Bahçeli, konuşmasında PKK Lideri Abdullah Öcalan’a PKK’ye silah bıraktırması çağrısında bulundu. Bahçeli, “Gelsin TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın” ifadelerini kullandı.
Bu çağrının ardından, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’ndan “Ortadoğu ve Türkiye’de barışın muhatabı İmralı’da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan’dır. Çözümün yolu TBMM’dir. Biz inisiyatif almaya hazırız. Bir başlangıç olarak tecrit kaldırılsın” açıklaması geldi.
43 AYIN ARDINDAN ÖCALAN İLE İLK GÖRÜŞME
DEM Parti Urfa Milletvekili Ömer Öcalan 24 Ekim’de, 43 aydır tek bir avukat ve aile görüşünün gerçekleşmediği İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’ne giderek amcası PKK Lideri Öcalan ile görüştü.
ŞİDDET ZEMİNİNDEN ÇEKECEK PRATİK GÜCE SAHİBİM
Öcalan bu görüşmede, “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” ifadeleriyle iradesini ortaya koydu.
KCK: ESKİNİN TEKRARI BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDE
KCK ise bu açıklamadan sonra Öcalan’ın üzerindeki tecride dikkat çekti, tecrit devam ettiği sürece çözümün konuşulamayacağını açıkladı.
KCK Yürütme Konseyi üyesi Murat Karayılan, “Başkan Apo’nun özgürlüğünü eksen almayan çözüm arayışları bizim için yok hükmündedir. Eskinin tekrarı değil, eğer yeni yöntemlerle sürece yaklaşılacaksa bu halkadan yaklaşılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Süreç karşılıklı açıklamalarla devam ederken MHP Lideri Bahçeli, 26 Kasım’da partisinin grup toplantısında bir açıklama daha yaptı ve DEM Partiden bir heyetin, İmralı’ya giderek Öcalan’la görüşmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, “Ne demişsek aynen yanındayız. İmralı’yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz” ifadelerini kullandı.
DEM PARTİ: ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEK İSTİYORUZ
Aynı gün Bahçeli’nin bu açıklamalarına ilişkin konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Eş başkanlar olarak gidip Sayın Öcalan’la görüşerek bu ülkenin barışına katkı sağlamak istiyoruz” dedi.
CHP’DEN DE DESTEK
CHP Lideri Özgür Özel de konu hakkında açıklamalarda bulundu, konunun Meclis’te görüşülmesi koşuluyla destek açıklaması yaptı. Özel, 26 Kasım’da partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Biz ne diyoruz? ‘Şehit gelmeyecekse, annelerin gözyaşı dinecekse, Meclis odaklı, samimi, şeffaf ve toplumsal mutabakata dayalı bir iş olacak, bütün partiler içinde olacak, biz de oluruz’ diyoruz”.
DEM PARTİ HEYETİNDEN İLK ZİYARET
DEM Parti İmralı Heyeti üyeleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, PKK Lideri Öcalan’a ilk ziyareti 28 Aralık’ta gerçekleştirdi.
ÖCALAN: KARARLILIĞA SAHİBİM
Heyet görüşme sonrası Öcalan’ın “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır. Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim” dediğini açıkladı.
Öcalan, bu görüşmede ayrıca çözümde Meclis’in rolüne de işaret ederek, “Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır” dedi.
MECLİS’TE SİYASİ TEMASLAR
DEM Parti İmralı Heyeti de bu görüşmenin ardından Öcalan’ın görüşlerini paylaşmak amacıyla siyasi partilerle görüşme turları başlattı. Heyet Ocak ayı içerinde MHP, AKP, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, CHP, Yeniden Refah Partisi ve DEVA Partisi’yle görüştü.
ÖZEL: ÇÖZÜM HEPİMİZE AİT
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti İmralı heyeti ile Erdoğan görüşmesine değinerek, “Kürtler sorun var diyorsa vardır, çözmek hepimize düşer” dedi.
Özel, sözlerinin devamında, “Meclis zemininde atılacak her adımı da desteklemeye hazırız ama Kürtleri, sorunu yok sayıp buyurganlıkla laf edenlerin samimi olmadıklarını ifade etmek isterim” dedi.
‘SÜRECE KATKI SUNACAĞIZ’
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, heyete teşekkür ederek ziyarete ilişkin şu açıklamaları yaptı:
Önemli bir süreç yaşıyoruz. Hem süreçle alakalı katkılarımızı hem de kaygılarımızı kıymetli heyetle paylaştık. Onlar önemli bilgilendirmelerde bulundular. Biz bu bilgilendirmeleri yetkili kurullarımızla görüşeceğiz. Yakın bir zamanda sürece katkı anlamında kendilerine destek olmaya çalışacağız.
DEM Parti heyetinin ikinci İmralı ziyareti ise 22 Ocak’ta gerçekleşti. Heyet bu görüşmede Öcalan’a siyasi partilerle yaptıkları görüşmelerin sonuçlarını aktardı.
Heyet, görüşmelerini tamamladıktan şu açıklamayı yaptı: “Sayın Öcalan’ın sürece ilişkin çalışmaları devam etmektedir. Bu konudaki hazırlıkları tamamlandıktan sonra kamuoyuna gerekli açıklamalar yapılacaktır. Bizler de heyet olarak çalışmalarımızı ve temaslarımızı yürüteceğiz, gelişmeler oldukça da kamuoyunu bilgilendireceğiz. Bu süreç herkesi, hepimizi birlikte ve özgürce yaşatacaktır. Bunun gerçekleşmesi umuduyla tüm toplumsal kesimlerin kıymetli katkılarını bekliyoruz.”
KÜRT PARTİLERİ İLE SİYASİ TEMASLAR
DEM Parti İmralı heyeti bu görüşmeden sonra ise Kürdistan Federe Bölgesi’ne geçti ve Kürt siyasi liderleri ve partileriyle süreç hakkında temaslarda bulundu.
15 Şubat’ta Federe Kürdistan Bölgesi’ni ziyaret eden DEM Parti İmralı heyeti, 3 günlük süre zarfında KDP lideri Mesut Barzani, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, YNK lideri Bafil Talabani, Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani ve YNK Başkanlık Divanı Üyesi Şanaz İbrahim Ahmet’le görüşmeler gerçekleştirmiş, Abdullah Öcalan’ın mesajlarını iletmişti.
TARİHİ GÜN: 27 ŞUBAT
Tüm bu gelişmelerin ardından PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan 3. görüşme 27 Şubat’ta gerçekleşti. Bu görüşme hem Türkiye hem de bölge için tarihi bir görüşmeyi ifade ediyordu. Bu kez DEM Parti heyeti görüşmeye, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder ile Ahmet Türk’ün yanı sıra Eş Genel başkanlar Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, milletvekili Cengiz Çiçek ve Asrın Hukuk Bürosu’ndan Av. Özgür Faik Erol ile genişletilmiş bir heyetle katıldı.
Öcalan ile yapılan görüşmede İmralı’daki tutuklular Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş da yer aldı.
Görüşmeye katılanların tamamı bir masa etrafında toplandı ve PKK Lideri Öcalan tarihi “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısını okudu. Açıklamanın görüntüleri ve fotoğrafları çekildi. Fakat DEM Parti heyetine sadece açıklamanın fotoğrafı teslim edildi.
Ardından DEM Parti Heyeti, Öcalan’ın bu tarihi çağrısını aynı gün İstanbul’da Türkiye ve dünya kamuoyuyla paylaştı. Türkiye ve dünya medyasından yüzlerce gazetecinin izlediği bu açıklama Kürt sorunu açısından bir milat oldu. Öcalan, PKK’nin feshi çağrısında bulundu. Öcalan’ın çağrısında şu ifadeler yer aldı:
דCumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir.
Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.
Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.
Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”
Çağrının tam metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://mezopotamyaajansi35.com/tum-haberler/content/view/268843
PKK’DEN ATEŞKES İLANI
Öcalan’ın bu çağrısına PKK’den yanıt gecikmedi. PKK Yürütme Komitesi, 1 Mart’ta bir açıklama yayınladı.
PKK, Öcalan’ın çağrısına uyacaklarını ve ateşkes ilan ettiklerini açıkladı. PKK, kongrenin toplanabilmesi için güvenlikli ortamın oluşturulması ve Abdullah Öcalan’ın bizzat kongreyi yürütmesi gerektiğini vurguladı.
PKK’nin açıklamasının tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz
https://mezopotamyaajansi40.com/tum-haberler/content/view/268981
ERDOĞAN İLE GÖRÜŞME
Sürecin kritik eşiklerinden birisi de DEM Parti Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ın 10 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşme oldu.
Heyetin bu görüşmeden sonra Adalet Bakanı ile görüşmesi ve İmralı’ya bir ziyaret daha gerçekleştirmesi bekleniyordu fakat Önder, 15 Nisan’da hastaneye geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
ÖNDER’İN HASTANE SÜRECİ VE 4. İMRALI ZİYARETİ
İmralı heyetinden 4. ziyaret ise Önder’in hastanedeki tedavisi sürerken gerçekleşti. Pervin Buldan ile Asrın Hukuk Bürosu’ndan Faik Özgür Erol, İmralı Adası’na giderek 21 Nisan’da Öcalan ile görüştü.
Bu görüşmede Öcalan, Önder için geçmiş olsun dileklerini iletti ve onun barış ve demokrasi mücadelesine dikkat çekti.
Öcalan mesajında şunları söyledi:
דSırrı Süreyya Önder’e yaşadığı rahatsızlık nedeniyle şifa diliyorum; ailesine ve tüm dostlarına, sevenlerine geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Sırrı Süreyya Önder ile 12 yıllık mesaimiz var. Onun taşıdığı büyük önem şudur: Adıyamanlı ve Türkmen kökenli ideal biri olarak Baba İshak geleneğini temsil ediyor. Büyük barış çabasını topluma yansıtan, toplumsal ön yargıları şahsında kırabilen biridir. Bunu da yaptı. Ön yargıları toplumda kırdı, Meclis’te kırdı, sokakta kırdı.”
Öcalan’ın açıklamasının tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz
https://www.numedya24.com/o-baba-ishak-gelenegini-temsil-ediyor/
SIRRI SÜREYYA ÖNDER’İN VEFATI
Tarih 3 Mayıs’ı gösterdiğinde ise Sırrı Süreyya Önder, tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Önder’in vefatı Türkiye’nin her kesiminde derin bir üzüntü ve sarsıntı yarattı. Öcalan, Önder’in vefatının ardından gönderdiği mesajda şu ifadeleri kullandı:
דSevgili Sırrı Süreyya Önder’in anısına,
Sevgili Sırrı Süreyya Önder’in vefatıyla kalbimize derin bir hüzün çöktü. Çok değerli bir insan, halkların gerçek bir evladıydı. Anadolu ve Türkmen geleneği büyük bir evladını yitirdi, coğrafyamızın bütün toplulukları ve halklarımız büyük bir yoldaşını kaybetti. Onun anısına büyük bir saygı duyuyorum. 27 Şubat’ta, son görüşmemizde yapacağımız çağrıya eklediğimiz son cümleyi elleriyle not almıştı ve bizzat okumak istemişti. Barış içinde bir arada yaşamak adına unutulmaz bir çalışkanlığı ve emekçiliği vardı. Yaşanan tüm olumsuzlukları olumluya çevirmek gibi ustaca bir hünere sahipti. Gerçek bir barış kimliği ve barış kültürüydü. Barışın ve barış sürecinin hepimize kazandıracağını çok iyi biliyordu ve bu onun büyük özlemiydi. Bu umut asla yarım bırakılamaz. Hepimiz için mühim olan, bu ruhu barışa taşımak ve Sırrı Süreyya Önder’in adıyla taçlandırmaktır.
Bir kez daha anısına sonsuz bağlılığımı ifade ediyor; değerli ailesine, dostlarına, sevenlerine ve tüm halklarımıza başsağlığı diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun.”