Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Tülay Hatimoğulları’ndan ‘güçlü adım’ çağrısı:

Covid yasasını oybirliğiyle çıkaralım

Tülay Hatimoğulları’ndan ‘güçlü adım’ çağrısı:

Hatimoğulları, iktidara, “Sürecin ciddiyetini göstermek için güçlü adımlara ihtiyaç var. Hala bir fırsatımız var, bu fırsatı değerlendirelim. Covid yasasını oybirliğiyle parlamentodan çıkaralım” çağrısı yaptı.

HABER MERKEZİ – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmelere ilişkin konuştu.

Konuşmasına Muğla’daki depremden söz ederek başlayan Hatimoğulları, “Biz ülke olarak depremden çok çektik, 6 Şubat depremlerinin acısı hala yüreğimizde taze. Başımıza daha büyük bir felaket gelmeden deprem konusunda ciddi adımların atılması gerekiyor” dedi.

TARİHLE YÜZLEŞME

Gözaltında kaybedilenlere dikkat çeken Hatimoğulları, “31 sene önce kaybedilerek daha sonra katledilen Savaş Buldan, Adnan Yıldırım, Hacı Kara’yı sizlerin önünde saygıyla anıyoruz. Ümit ediyoruz ki 90’lı yıllarda Susurluk çetesi dahil olmak üzere, yargısız infazlar, o karanlık dönemi geride bırakmak ve yepyeni bir barış sayfası açarak, o karanlık tarihin sayfalarını kapatabiliriz” ifadelerini kullandı.

×Barış konusunda bir adım atılması gerekiyor. Kalıcı bir barış inşa edebilmemiz için aynı zamanda hafızayı diri tutmak ve tarihle cesur bir şekilde yüzleşmek önemlidir.

“GAZZE’DE YAŞANANLAR İNSANLIĞIN SIFIR NOKTASIDIR”

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına işaret eden Hatimoğulları, “Ortadoğu’da küresel ve bölgesel güçlerin rekabet ve nüfus mücadelesine sahne olan bölge olarak her gün yeni gelişmelere tanıklık ediyoruz. Gazze’de yaşananlar insanlığın sıfır noktasıdır. Uluslararası hukuk kağıt parçasına dönüştü. Bölgenin jeopolitik yapısı kaotik bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Deyim yerindeyse kabuk aynı ama içi hızlı bir şekilde değişiyor” diye konuştu.

דBölgedeki birçok karmaşık sorunun çözümünde kilit bir rol oynayan Kürt jeopolitiği Ortadoğu’nun labirentinden bir çıkış kapısıdır. Kapıyı görmezden gelenler labirentte kaybolmaya mahkumdur. Türkiye’nin artık taraf olmaktan çıkıp, sorunları çözen, bölge barışı için arabulucu rol üstlenmesi acildir.”

TÜRKİYE’YE DSG İLE GÖRÜŞME ÇAĞRISI

Türkiye’ye Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile görüşme çağrısında bulunan Hatimoğulları, “Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’yi ziyaret etmesi, oradan gelen heyetlerin Ankara’da ya da Rojava’da ağırlanmasının barış sürecinin daha sağlıklı adımlarla ilerlemesine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu sadece Türk ve Kürdün barışı ya da Türkiye’nin iç barışı için değil; atılacak adımlarla Türkiye bölgenin barışına büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

×Askeri ve güvenlik odaklı yaklaşımları aşarak ekonomik işbirliği sosyal kültürel bir etkileşimin yaşanabildiği diplomatik ilişkilerin güçlü bir biçimde yaşam bulduğu bir ilişki biçimi elbette ki Türkiye’yi bahsini ettiğimiz konuma hızlı bir şekilde taşıyacaktır.

İZMİR’DEKİ GREVE TAM DESTEK

İzmir’de Genel-İş Sendikası’na üye 23 bin işçinin başlattığı greve destek veren Hatimoğulları, “İşçilerin hakları acilen verilmeli, hakları acilen karşılanmalıdır. İşçi kardeşlerime sesleniyorum; Hem bu parlamentoda sizlerin haklarını savunmaya devam edeceğiz hem de alanlarda birlikte olmaya devam edeceğiz. Ey İzmirli işçi kardeşim, DEM Parti olarak meydanlarda direnişinizle birlikte olmaya devam edeceğiz” diyerek direnen işçileri selamladı.

İKTİDARA ADIM ATMA ÇAĞRISI

“Bir kez daha çağrımızı yineliyoruz, gelin barışı hep birlikte inşa edelim. Gelin iç barışı hep beraber inşa edelim ve tahkim edelim. Aynı zamanda bölge barışını hep birlikte kuralım. Gelin demokratik bir Türkiye’yi, demokratik bir cumhuriyeti hep beraber inşa edelim” diyen Hatimoğulları konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yüzyılın en önemli meselesi umutlar ve beklentiler eşiğindeki kritik bir kavşakta olduğunu önemle belirtiyoruz. Süreci doğru anlamak, hakikatleri cesaretle dillendirmek, tepkisellik yerine bu ruh haline kapılmaksızın sakince bu süreci ele almak gerekiyor. Hem iktidar çeperinde hem de muhalefetin bir kısmında bu sürecin hacmi tam anlamıyla kavranabilmiş değil maalesef. İktidarın pratiklerine bakınca ‘Bu sürece neden güvenelim’ sorusu soruluyor; ‘Hayırlı olsun, Türkiye’de yepyeni bir sayfa açılıyor’ diyenler de aynı soruyu bir kez daha soruyor. ‘Biz bu sürece neden güvenelim’ diyorlar. Yeterince adım atılmadığını görüyorlar.”

×Bu beklemeci durumun birinci sorumlusu ve adım atması gereken iktidardır. Bir kez daha vurguluyoruz; iktidar mutlaka bazı adımları atmalıdır. Olumlu adımların atılması şarttır.

“COVİD YASASINI ÇIKARALIM”

Meclis’teki 10. Yargı Paketi ve kapsam dışı bırakılan 31 Temmuz Covid yasasına dikkat çeken Hatimoğulları, “Biz barışı konuşurken, birçok yasamanın barışa hizmet eder bir şekilde olmasını beklerken, ne yazık ki yargı paketinde Covid yasasının çıkacağına ilişkin bilgiler paylaşıldığı halde son anda iktidar geri çekti. Bu nedenle güvensizlik gittikçe artıyor. Sürecin hukuki alt yapısının kurulmaması güvensizliği varken, bizler barış ortamını nasıl inşa edeceğiz?” diye sordu.

“Sürecin ciddiyetini, geri dönülmezliğini göstermek için güçlü, sembolik adımlara ihtiyaç vardır. Bunlardan biri Covid yasasıydı, infaz paketinin genişletilmesiydi ama bunlar olmadı. Hala bir fırsatımız var ve bu fırsatı değerlendirelim. Covid yasasını oybirliğiyle parlamentodan çıkaralım.”

ÖZGÜR ÖZEL’İN ANADİLDE EĞİTİM KAPSAYICI VATANDAŞLIK TANIMI ÇIKIŞI

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un “komisyon kurulacak” söyleminin “son derece önemli” olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, “Ülkenin oyalanacak vakti yok ve bir an önce çalışmalarına aktif şekilde başlamalıdır. Sadece laf üretmeyen somut öneriler geliştiren, takvimi olan bir mekanizmayı kastediyoruz. Bu ülkenin sorunlarının komisyona havale edilip, orada çürümeye bırakılacak bir durumu yoktur. O nedenle komisyon bir an önce kurulmalıdır” dedi.

דYerel yönetimlerden silahsızlanmaya, yargı işleyişinden kolektif haklara uzanan birçok hayati gündem önümüzde durmaktadır. İşlevsel komisyonla hızlı adımlar atılabilir. Bu komisyon tarihin ve barılın sesine kulak vermelidir. Barışı kuran bir komisyon olarak tarihe geçmelidir. Bu anlamda Sayın Bahçeli’nin yeni bir kimlik ve kardeşlik vurgusu önemlidir. En geniş toplumsal mutabakat, demokratik anayasa yapım sürecinin ruhunun vazgeçilmezlerindendir. Yine Sayın Özgür Özel’in ifade ettiği üzere anadilde eğitim ve kapsayıcı bir vatandaşlık tanımının da desteklendiği bir çözüm sunabilmelidir yeni toplumsal sözleşme

“BELEDİYE OPERASYONLARI DEMOKRASİYE HİZMET ETMİYOR”

Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere belediyelere yönelik operasyonlara tepki gösteren Hatimoğulları, “Anayasa tartışmalarını bir tabuya veya tıkayıcı tartışmalara kurban etmemek lazım. Vesayet rejiminden kurtulmuş, sivil bir anayasa diyorsak gerçekten sivil bir anayasa olmalıdır. Bakın muhalefet belediyelerine operasyonlar yapılıyor. Bu operasyonlar demokrasiye hizmet etmiyor. Mesela bir Anayasa sürecinden bahsediliyorsa bunlardan vazgeçilmelidir. Bu konuda ana sorumluluk iktidardır. Anayasa yapım sürecinin sağlıklı sürdürülebilmesi için siyasi iklimin yumuşatılması ve yol temizliği şarttır. Bu konuda ana sorumluluk sizde” dedi.

×Sürece dair çalışmalarımız hız kazanmış durumda. Barış ve demokratik toplum çalışmalarına ilişkin bizler sadece konuşulmasını doğru bulmadığını ifade ettik. Bu konuda icraate ihtiyaç var. Sadece DEM Parti değil, bütün muhalefet partilerinin toplum için harıl harıl çalışma yürütmesi gerekiyor.

Benzer Haberler