PKK, 52 yıllık tarihinde yalnızca silahlı bir örgüt değil; derin bir toplumsal değişim hareketi oldu.
HABER MERKEZİ – Bugün silahlı mücadeleyi sonlandırığını ilan eden Kürdistan İşçi Partisi (PKK), 52 yıl sürdürdüğü mücadelesinde Kürt toplumunda kimlik bilincinin yükselmesi, kadınların özgürleşmesi, yeni bir siyasal paradigmaya yönelim, alternatif yaşam pratiklerinin gelişmesi ve uluslararası düzeyde tanınma gibi pek çok boyutta etkili oldu.
Elbette bu süreç ağır bedellerle, çatışmalarla ve tartışmalarla ilerledi; ancak bugün Kürtlerin geldiği politik ve toplumsal seviye, büyük ölçüde PKK’nin öncülük ettiği mücadeleyle şekillendi.
DOĞANIN UYANIŞI HALKIN DA UYANIŞI OLDU: NEWROZ
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana resmi devlet tezleri ile varlığı, dili ve kültürü yok sayılan bir halk, Kürt özgürlük Mücadelesi ile Kürtlük bilincine kavuştu.
Özellikle 1980 ve 1990’dan itibaren halkın kendi kimliğine sahip çıkışının en önemli sembolü görkemli Newroz alanları oldu.
1982’de Diyarbakır Cezaevi’nde Mazlum Doğan’ın 21 Mart günü gerçekleştirdiği eylem, Newroz’un modern Kürt tarihinde politikleşmesinin simgesi oldu.
Geleneksel olarak baharın gelişi ve doğanın uyanışıyla kutlanan Newroz, Kürt özgürlük hareketinin etkisiyle politik bir eylem, direniş ve kimlik beyanı haline geldi.
KADIN DEVRİMİ: JIN, JIYAN, AZADI
PKK, tarihsel toplumun direniş mirasından yola çıkarak doğal toplumun manevi ve ahlaki değerlerini demokratik modernite çerçevesinde yeniden canlandırarak hayata geçirdi. Bu yüzden PKK’nin temel hedefi, özgür kadın öncülüğünde yeni bir zihniyet, yeni bir toplum ve yaşam inşasıydı. Kadın özgürlük mücadelesi toplumsal bir devrim hattına dönüştü. Dünyanın dört bir tarafında kadın eylemlerinin temel sloganı haline gelen “Jin, Jiyan Azadi” işte bu dönüşümün ürünü.
Jineoloji’nin geliştirilmesiyle kurulan kadın özgürlükçü paradigma, kadın mücadelesinde önemli bir değer yarattı. Kürt kadınlarının siyasette, savunmada ve toplumsal alanda özneleşmesini sağladı. Bugün Rojava başta olmak üzere, Kürt kadınları birçok alanda öncü konumuna geldi.
KÜRTLER DÜNYANIN EN POLİTİK HALKI
PKK’nin ideolojik ve örgütsel çalışmaları, 52 yılda Kürt toplumunun geniş kesimlerinin siyasallaşmasına neden oldu. Gençlerden kadınlara, köylülerden işçilere kadar geniş halk kesimleri, PKK’nin etkisiyle siyasal sürecin aktif bir parçası haline geldi. Bu durum, çok bileşenli siyasi partilerin kitlesel desteğini ve Kürt illerindeki demokratik direnişin gücünü doğrudan etkiledi.
KAPİTALİST MODERNİTEYE KARŞI ALTERNATİF TOPLUM ÖRNEĞİ: ROJAVA
Abdullah Öcalan’ın fikirleri doğrultusunda PKK, devlet kurma hedefinden vazgeçerek demokratik konfederalizm ilkesine dayanan bir model geliştirdi. Bu model, merkeziyetsiz, ekolojik, cinsiyet özgürlükçü ve komünal bir toplumu esas aldı. Bu paradigma, özellikle Rojava’daki özyönetim pratikleriyle somutlaştı ve Kürt toplumunun yeni bir siyasal ve toplumsal örgütlenme deneyimi yaşamasını sağladı.
ISLIKLAR DAHİ POLİTİZE OLDU
Kürtçe ıslık çaldığı gerekçesiyle katledilenlere, tutuklananlara, Kürtçe şarkılarla halay çekilmesinden duyulan korkuya tanıklık etti Kürtler Türkiye’de. Tüm bu baskılara rağmen halaylar daha coşkuku, ıslıklar ve şarkılar daha güçlü çalındı.Yasaklı dönemlerden sonra Kürt dili kamusal alanda yeniden kullanılmaya başlandı. Gerilla kültürü, müzik ve şiirde güçlü bir damar oluşturdu. Sanatçılar, aydınlar ve edebiyatçılar bu dönüşümün hem taşıyıcısı hem de üreticisi oldu.
KÜRTÇE DİLİ KULLANIMI YAYGINLAŞTI
Özellikle 80 darbesinden sonra yasaklanan, kamusal alanda reddedilen Kürtçe unutulan diller arasına girmedi çünkü halk günlük hayatında Kürtçe konuşmaktan vazgeçmedi. Kürtçenin eğitim dili olması talebi hala karşılanmasa da tüm dünyada 40 milyon insan Kürtçe konuşuyor. Kürtçe yayınların ve tv’lerin, Kürtçe edebiyatın ilerlemesiyle Kürtçe’nin günlük hayattaki yeri daha da genişledi.
KÜRT MÜCADELESİ TÜM DÜNYANIN GÜNDEMİNE GİRDİ
PKK’nin mücadelesi, Kürt meselesini Ortadoğu’dan çıkarıp dünya gündemine yerleştirdi.
20 yılı aşkın süredir Strasbourg’ta tutulan adalet nöbetleri, Avrupa’da, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için düzenlenen Uzun Yürüyüş’ler, Kürtlere dönük tüm saldırı ve müdahalelere anında tepki veren diaspora Kürtleri, yaşadıkları her ülkenin gündemine oturmayı başardı. Uluslararası medya ve insan hakları örgütleri aracılığıyla Kürtlerin talepleri görünürlük kazandı. Özellikle Rojava’daki mücadeleyle birlikte PKK ve Kürt hareketi, dünya kamuoyunda özellikle radikal demokrasi ve kadın özgürlüğü üzerinden daha fazla tanındı.
