AKP’nin torba yasayla Meclis’e sunduğu “Maden Kanunu’nda Değişiklik” teklifi görüşülmeye başlandı. Yaşam savunucuları ve hukukçular, toplantıya katılmak isterken darp edilerek engellendi. Yaşam savunucuları Meclis kapısında zeytin dallarıyla oturma eylemi yaptı.
HABER MERKEZİ – AKP’nin Meclis’e sunduğu, zeytinlik alanlarda madencilik yapılmasının önünü açacak yeni yasa teklifi, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı.
Teklifin görüşüldüğü toplantıya, muhalefet milletvekilleriyle birlikte Muğla başta olmak üzere çeşitli kentlerden gelen köylüler, çiftçiler, çevre ve yaşam hakkı savunucuları ile hukukçular da katılmak istedi. Ancak Meclis korumaları, listede yer almayan isimlerin içeriye alınamayacağını belirtti. Bu durum üzerine vekiller ve avukatlar arasında arbede yaşandı.
Komisyon Başkanı Mustafa Varank ile CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal arasında tartışma yaşanırken, basına yansıyan görüntülerde AKP Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun Sarıbal’a fiziki müdahalede bulunduğu görüldü. Gerginlik bu müdahalenin ardından tırmandı.
Arbede sırasında Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre Komisyonu üyesi avukat Yakup Okumuşoğlu yere düşürüldü ve darp edilerek Meclis’ten çıkarıldı.
Tüm itirazlara rağmen toplantıyı başlatan Komisyon Başkanı Varank’a tepki gösteren muhalefet vekilleri, salonun yetersizliğine ve dışarıdaki gerginliğe dikkat çekerek komisyon sıralarına vurarak oturumu protesto etti.
ZEYTİN DALLARIYLA OTURMA EYLEMİ
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Mahallesi sakinleri ve yaşam savunucuları, Meclis Dikmen Kapısı önünde zeytin dallarıyla oturma eylemi başlattı. Eyleme DEM Parti ve CHP’li milletvekilleri de destek verdi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, burada yaptığı açıklamada, yaşam savunucularının AKP’liler tarafından toplantıya alınmamasına tepki göstererek şunları söyledi:
“Niye? Halk toprağını savunamasın diye. Peki onlar neyi savunuyorlar? Onlar madencileri, doğayı katleden, zeytinleri yok edenleri savunuyor.”
Zeytinlikleri talan ettirecek doğa kırımı yasa teklifine karşı durmak için Akbelen’den gelen köylülerle birlikte Meclis bahçesindeyiz. Birlikte direneceğiz… pic.twitter.com/TjBEDdaw9H
— DEM Parti (@DEMGenelMerkezi) June 19, 2025
İkizköy Mahalle Muhtarı Nejla Işık ise şu ifadelerle tepki gösterdi:
“Madenlerle ne zeytin, ne toprak, ne mera, ne orman kalacak. Akbelen’den zeytinimizle, zeytinyağımızla geldik. Bunları kaybedemeyiz. Enerjinin alternatifi var ama bunların yok. Gıda bittikten, su bittikten sonra her şey biter.”
Muhalefet milletvekillerinin talebiyle komisyon toplantısının Plan ve Bütçe Komisyonu Salonu’na alınmasına karar verildi ve davetlilerin de toplantıya alınacağı duyuruldu. Ancak buna rağmen yaşam savunucularının içeri girmesi yeniden engellendi.
DEM PARTİ’DEN TEPKİ: TAM BİR EKOKIRIM YASASI
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de teklifle ilgili Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknolojileri Komisyonu’nda devam eden görüşmelerde söz alarak teklife tepki gösterdi.
Tasarıyı “ekokırım yasası” olarak nitelendiren Koçyiğit, Türkiye’nin geleceğine, doğasına, yaşamına, üretim alanlarına el koymak anlamına geldiğini söyledi.
Koçyiğit, AKP’nin politikalarının doğaya ve halka ölümü dayattığını vurguladı.
Koçyiğit şunları belirtti:
דYarın kurduğunuz her maden sahasında, zeytinliğine el koyduğunuz her köylü ya o madenle çalışacak, madende ölecek ya çalışmayacak, açlıktan ölecek çünkü siz onun üretim aracını elinden alıyorsunuz. Bu bir sermaye transferi, bu bir mülksüzleştirme, bu bir mala çökme, bu bir talan ve bunu yasayla yapacaksınız, adına da ‘Meclisten geçti.’ diyeceksiniz.”
YASA TEKLİFİ NE GETİRİYOR?
Teklif, ruhsat sahibi şirketlerin özellikle Muğla gibi bölgelerdeki zeytinlik alanlarda madencilik yapabilmesine olanak tanıyor. Ayrıca Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin hızlandırılması ve süreç tamamlanmadan diğer izinlerin alınabilmesini mümkün kılıyor.
Yalnızca zeytinliklerle sınırlı olmayan teklif; özel çevre koruma bölgeleri, sulak alanlar, yaban hayatı sahaları, Milli Parklar ve kültür ile SİT alanlarını da kapsıyor. Bu bölgelerde yürütülecek projelerde yetki, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) veriliyor.
MAPEG, ruhsat vermeden önce ilgili kurumlardan görüş isteyecek. Ancak bu kurumlar 4 ay içinde yanıt vermezse, başvuru otomatik olarak onaylanmış sayılacak.
