Mustafa Karasu, PKK’nin 12. Kongresi’ne katılmamasına yönelik sosyal medyada yürütülen manipülasyon kampanyasına “Kongrenin verdiği bir görev vardı, kongreye bağlı çalışmalar vardı. Bu bakımdan kongreye katılamadım” ifadeleriyle yanıt verdi. Karasu, sürecin ilerleyebilmesi için iktidarın gerekli adımları atması gerektiğini vurgulayarak “Süreci sonuna kadar götürmek istiyoruz” dedi.
HABER MERKEZİ- KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, Medya Haber TV’de yayınlanan özel programa konuk oldu.
Karasu, Kürt sorunun çözümü için devam eden yeni çözüm süreci kapsamında değerlendirmelerde bulundu.
Karasu, PKK’nin fesih ve silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı aldığı 5-7 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 12. Kongre’ye katılamaması üzerine sosyal medyada ve bazı siyasi çevrelerde yürütülen manipülasyon kampanyasına yanıt verdi.
Karasu, “Kongrenin verdiği bir görev vardı, kongreye bağlı çalışmalar vardı. Bu bakımdan kongreye katılamadım” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın koşullarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karasu, “Tecrit hala devam ediyor” ifadelerini kullandı.
İmralı’ya ziyaretler yapıldığını fakat bunun yetersiz olduğunu belirten Karasu, “26 yıl özellikle son 10 yıl çok katı bir tecrit uygulandığı için, şimdi biraz görüşme olunca sanki normalleşme ye bir tecrit kalkmış gibi, öyle bir şey yok” dedi.
ÖCALAN’IN ROLÜNÜ OYNAMASININ SAĞLANMASI GEREK
Kürt sorununun Türkiye’nin temel sorunu olduğunu ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın bu konuda bir inisiyatif aldığını vurgulayan Karasu, şunları belirtti:
דEğer bir çözüm olacaksa, gerçekten Türk-Kürt kardeşliğine ulaşacaksa, o zaman Önder Apo’nun önünün açılması, rolünün oynamasının sağlanması gerekir.”
KÜRT SORUNU TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ İLGİLENDİRİR
Karasu, Türkiye’deki sol ve demokrat çevrelerin de bu konuda sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Kürt sorununun Türkiye’nin geleceğini doğrudan ilgilendirdiğini belirten Karasu, bu nedenle sol ve demokrat kesimlere önemli görevler düştüğünü ifade etti. Karasu şunları ifade etti:
דDemokratların geleceği ne olacak da bu soruna bağlı? Bu açıktır. Bu sorunun çözülmediği müddetçe sol üzerinde, demokratlar üzerinde baskı devam eder. Şu anda Türkiye’de şikayet edilen baskı ortamını yaratan nedir? Neden bu ortam hala değişmedi Türkiye’de? Bunun cevabı Kürt sorunun çözümüdür. Bunun herkesin böyle görmesi lazım, buna böyle yaklaşması lazım.”
ADIMLARIN ATILMASI GEREKİYOR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sürecin başındaki çağrısı ve “umut hakkı” açıklamasını hatırlatan Karasu, bu çağrıların gerektirdiği adımların hükümet ve devlet tarafından henüz atılamaması nedeniyle sürecin yavaş ilerlediğini söyledi.
Gerekli adımların atılması gerektiğini vurgulayan Karasu şu ifadeleri kullandı:
×Devlet Bahçeli’nin çağrısı Önderlik tarafından yerine getirilmiştir. Ama Devlet Bahçeli’nin verdiği taahhüt, umut hakkı, tecridin ortadan kaldırılması ve Önderliğin bu sürece aktif katılması hala gerçekleşmemiştir. Böyle olunca da bu süreç fazla ilerlemiyor. Bu böyle olmaz. Eğer Kürt sorunu ciddi bir sorunsa, eğer Devlet Bahçeli bu sorunu çok ciddi görüp öyle bir çağrı yaptıysa bu kadar ciddi bir konuysa o zaman da ciddiyetle yaklaşıp, gerekli adımların atılması gerekiyor. Önder Apo’nun bu durumu sürecin ilerlenmesini etkiliyor, yavaşlatıyor. Birçok çevrenin süreci yeterince anlamamasına yol açıyor. Halbuki herkesin hem bizlerin hem devletin; sürecin doğru anlamasına çaba göstermesi gerekir. Bunun yolu Önder Apo’nun özgürlüğün sağlanmasıdır.”
ÇÖZÜM İSTENİYORSA YAKLAŞIMIN DEĞİŞMESİ LAZIM
Sürecin geldiği aşama ve iktidarın yaklaşımı hakkındaki soruyu da yanıtlayan Karasu, sürecin tıkandığını söyleyemeyeceklerini fakat bu yoruma sebep olan bir durum yaşandığını söyledi. Bunu yaratanın ise iktidarın yaklaşımı olduğuna dikkat çeken Karasu, şunları belirtti:
דKesinlikle bizim yaklaşımımızda bu süreci geriye çeken bir şey yoktur. Bu sürecin de bir karakteri, bir diyalektiği, gereklilikleri var. Eğer böyle büyük bir sorunun çözümü isteniyorsa, kafalarının, politikalarının ve yaklaşımlarının değişmesi lazım. Yeni bir başlık, yaklaşım ve söylemin olması gerekiyor. İktidarda bunu göremiyoruz. DEM Parti ‘hala süreç tıkanmadı’ açıklamaları yapıyorsa, nedeni Önderliğin yaklaşımlarıdır. Önderlik bu süreci yürütmek istiyor. Ama Önderliğin de çabası, emeği, niyeti bir yere kadardır. Zaten kendileri demedi mi ‘Tek kanatlı uçmaz.’ Biz gereklerini yerine getirdik. Kongremizi topladık. Örgüt feshi yapıldı ve silahlı mücadelenin sonlandırılması yapıldı.”
SÜRECİ SONUNA KADAR GÖTÜRMEK İSTİYORUZ
İktidarın atması gereken adımlara dikkat çeken ve hasta tutukluların durumuna değinen Karasu, bu konunun acil bir konu olduğunu söyledi. Sürece kendi taraflarından iyimser yaklaşmak istediklerini ve yaklaşımlarının teşvik edici olduğunu belirten Karasu, iktidarın tutumunu şu sözlerle eleştirdi:
“Şu anda iyimserlik yaratacak adımlar yok. Süreci sonuna kadar götürmek istiyoruz. Bu konuda bizim yaklaşımımızda, tutumumuzda herhangi bir yetersizlik yok. Biz netiz ama gereklerini yerine getirmeyen hükümet olmaktadır.”
DEVLET İÇİNDE BİR KESİM SÜRECİ BOZMAK İSTİYOR
PKK’nin 1 Mart’ta tek taraflı ateşkes ilan etmesi ve 5-7 Mayıs tarihlerinde yaptığı 12’nci Kongre ile çalışmalarını sonlandırma kararına rağmen Türkiye’nin askeri operasyonlara devam etmesini provokasyon olarak değerlendiren Karasu, “Devlet içinde bir kesim bu süreci bozmak istiyor” dedi.
Karasu şu değerlendirmelerde bulundu:
דKim bunu kabul ediyor. Oradaki insanlar kendini savunacaktır. Sen öldürmeye gidiyorsun. Kimyasal gaz atıyorsun, yasaklı silah kullanıyorsun. Bu çok ciddi bir durumdur. Biz bunu değerlendiririz; ‘Devlet içinde bir kesim bu süreci bozmak istiyor.’ Bunun anlamı budur. Sen niye saldırıyorsun o insanlara? Herhangi bir eylem, eylem girişimi, çabası, planlaması yok. Bu tür şeyler toplumda kaygı yaratıyor. Devletin içinde bir kesim sürece karşı sabote etmek istiyor. Ama o zaman devlet de bu süreci götüren hükümet de buna müdahale etmesi gerekiyor. Bunu seyretmemesi gerekiyor.”