Yusuf Karadaş
Suriye elbette Irak değil. Ancak masadaki uzlaşma arayışına rağmen sahada yaşanan çatışmalar, ABD emperyalizminin yeni Suriye planının; bu planın merkezine koyduğu cihatçı-mezhepçi HTŞ ile Kürt halkı ve etnik, dinsel-mezhepsel topluluklar arasındaki gerilim, uyuşmazlık ve bunların tetikleyeceği çatışmaları ortadan kaldırmasının hiç de kolay olmayacağını ortaya koyuyor. ABD emperyalizmi yeni Suriye’yi Türkiye, İsrail ve S. Arabistan’ın başını çektiği körfezdeki Arap rejimleriyle birlikte inşa etmek isterken bugün güç ve mevzi kaybetmiş olsalar da Rusya ve İran da buradaki oyun sahnesinde yer almaya devam ediyor. Dolayısıyla kendi iç sorunlarını demokratik-seküler-barışçıl bir temelde çözme kabiliyeti olmayan bir yönetimin bulunduğu; birçok emperyalist güç ile bölge gericiliğinin müdahalesine açık olan bir ülkede, bu güçlerin inşa edeceği bir düzende halkların, etnik-dinsel toplulukların barış ve huzur içinde bir arada yaşaması pek mümkün görünmüyor.



