Eğitim-Sen Meclis’in önünde hükümetin 2026 bütçe teklifini protesto etti ve 7 maddelik talep listesini açıkladı.
HABER MERKEZİ – AKP hükümetinin 2026 bütçe tasarısıyla ilgili Meclis’te görüşmeler devam ediyor. Eğitim-Sen Meclis önünde bugün açıklama yaparak, 2026 yılı bütçesinde eğitime ayrılan paya dikkat çekti ve bütçe teklifini protesto etti.
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, yapılan açıklamada, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri tamamlanan ve Meclis Genel Kurulu’na sevkedilen bütçe teklifinin “siyasi iktidarın eğitime bakış açısının bir kez daha ‘kamusal bir hak’ değil, ‘piyasalaştırılabilir bir hizmet‘ ve ‘ideolojik bir aparat’ olduğunu tescillediğini“ söyledi. Irmak şunları söyledi:
MEB bütçesinin yaklaşık yüzde 83’ü (personel Giderleri ve SGK primleri), zorunlu harcamalara ayrılmıştır. Bu durum, bütçenin eğitime nitelik kazandıracak yatırımlara değil, sadece mevcut sistemi ‘döndürmeye’ odaklandığını göstermektedir.
2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18 iken, 2025 yılında yüzde 9,73 olan bu oran, 2026 yılı teklifinde yüzde 8,26 seviyesine kadar gerilemiştir. Yıkılan okulların yapılamadığı, sınıfların 40-50 kişiyi bulduğu, ikili eğitimin sürdüğü bir ortamda yatırıma pay ayırmamak, kaosa davetiye çıkarmaktır.
OECD’nin ‘Bir Bakışta Eğitim 2025’ raporuna göre Türkiye’de öğrenci başına yapılan harcama, OECD ortalamasının üçte biri kadardır. İlköğretimde OECD ortalaması 10 bin 812 dolar iken Türkiye’de bu rakam 3 bin 914 Dolar seviyesindedir. Aradaki bu uçurum, çocuklarımızın nitelikli eğitime erişim hakkının gasbedildiğinin kanıtıdır.”
EĞİTİM-SEN’İN TALEPLERİ
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, açıklamanın ardından taleplerini şöyle sıraladı:
- MEB ve Yükseköğretim bütçeleri, OECD ortalaması olan milli gelirin yüzde 6’sı seviyesine çıkarılmalıdır.
- Özel okullara yapılan teşvikler derhal durdurulmalı, tüm kaynaklar devlet okullarının fiziksel, teknolojik ve eğitsel altyapısını güçlendirmek için kullanılmalıdır.
- Okul öncesinden üniversiteye kadar tüm öğrencilere, ayrımsız bir şekilde günde bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek ve temiz içme suyu sağlanmalıdır.
- Okullardaki temizlik ve güvenlik sorununun çözümü için, geçici değil, kadrolu ve güvenceli 120 bin yardımcı hizmet personeli acilen atanmalıdır.
- Yüz binlerce öğretmen atama beklerken, ücretli öğretmenlik ayıbına son verilmeli, tüm öğretmen ihtiyacı kadrolu atama ile karşılanmalı ve mülakat uygulaması derhal kaldırılmalıdır.
- Öğretmenleri ayrıştıran, kariyer basamakları ile çalışma barışını bozan ÖMK iptal edilmeli; eşit işe eşit ücret ilkesi hayata geçirilmelidir. Öğretmenlerin yoksulluk sınırının altında kalan maaşları, insan onuruna yaraşır seviyeye çekilmelidir.
- Eğitim müfredatı, bilimsel ve evrensel değerler ışığında, pedagojik ilkeler gözetilerek yeniden düzenlenmeli; eğitimde dincileşmeye ve piyasalaşmaya yönelik protokollere son verilmelidir.



