DEM Parti milletvekilleri Sağlık Bakanlığı’nı eleştirdi. Bozdağ, sağlık alanında Kürt illerindeki ayrımcılığı dile getirdi. Sakık, Ağrı’da yaşanan sorunları örneklerle anlattı. Gergerlioğlu, çift kelepçeyle hastaneye götürülen tutuklulara dikkat çekti. Aydeniz ise, anadilde sağlık hizmetlerinin olmamasını eleştirerek, “Bu sadece bir iletişim sorunu değil tabii ki. Doğrudan tıbbi bir hata ve ölüm nedenidir” dedi.
HABER MERKEZİ – AKP hükümetinin 2026 bütçe tasarısı Meclis’te görüşülüyor. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün Sağlık Bakanlığı ve bağlı kurumların bütçelerine ilişkin görüşmeler yapıldı. DEM Parti milletvekilleri Heval Bozdağ ve Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sağlık Bakanlığı’nı eleştirdi.
DEM Parti Milletvekili Heval Bozdağ, sağlıkta dönüşüm programına dikkat çekerek, sağlığın hak olmaktan çıktığını söyledi. Sağlık hizmetlerinin 3’te 1’inin özel sektöre devredilmiş durumda olduğunu belirten Bozdağ, “Sağlık artık piyasaya açıldı ve devletin sağlıkla ilgili yükümlülükleri özel sektöre devredildi. Şehir hastaneleri bunlardan biriydi. 2026 yılında şehir hastanelerine hizmet alımı ve kullanım bedeli başlığı altında Toplam 136 milyar TL ödeme yapacaksınız. 1 trilyon 475 milyar TL’lik bir bütçenin yaklaşık yüzde 10’unu daha hiçbir kalem oynatmadan direkt şehir hastanelerine boca ediyorsunuz” diye konuştu.
ŞARK ISLAHAT PLANI’NI HATIRLATTI
Heval Bozdağ, Kürt illerindeki sağlık hizmetlerini de gündeme getirdi. 1925’te yürürlüğe konulan ve Kürtlerin Türkleştirilmesine dair tedbirler içeren Şart Islahat Planı’nın sağlık alanında hala yürürlükte olduğunu ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:
דAslında bir yansımasını yaşıyoruz. 2024 istatistikleriyle 100 bin kişiye düşen toplam hekim sayısı bu illerde diğer bölgelere kıyasla çok düşük. Uzman hekim sayısı İstanbul’a kıyasla yarı oranından bile az. Diş hekimi ve ebe hemşire sayılarında da aynı tablo söz konusu. Barınma, beslenme, iş olanakları olmadığı gibi sağlık hizmetlerinde de geri bırakılmış durumda olduğunu görüyoruz. 5 yaş altı çocuk ölümleri sosyoekonomik gelişmişlik ile çok yakından ilintili ve bu bölgeler 2024 istatistikleriyle 5 yaş altı ölüm oranlarında ve bebek ölüm hızında Türkiye ortalamasının 1,5 katından fazla. Bunun açık anlatımı şudur; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde her bin canlı doğumda, 16.4 çocuk 5 yaşını göremeden ölürken Türkiye ortalamasında bu sayı 10.9 ve maalesef Türkiye ortalaması da OECD ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa bölgesi ortalamalarının çok üzerinde ve bu ülkelere kıyasla Türkiye daha dezavantajlı konumda.”
SAĞLIK ALANINDA SKANDALLAR: FATİH’TEKİ ZEHİRLENME OLAYI
DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, sağlık alanlarında yoğun bir şekilde skandalların yaşandığına dikkat çekerek, son olarak İstanbul Fatih’te anne, baba ve iki çocuklarının zehirlenerek ölmesini örnek gösterdi. Gergerlioğlu, şöyle konuştu:
דBu konuda sizden bir cevap bekliyoruz. Bir otelde ilaçlamadan dolayı bir aile yok oldu. Ama erken teşhis zamanında olsaydı bu aile kurtarılabilirdi. Yani bir hekimin en başta yapması gereken şey anemnezdir. Anemnez almayı siz önemsemiyor musunuz? Yani iyi bir anemnez alınsa o otelde bir zehirlenme vakası olabileceği ortaya çıkardı. Şimdi iyi hekimliğin şartlarını ortadan kaldırdınız maalesef ve sonuçta bu tür olaylar devam edip gidiyor.”
“MAHPUSLAR ÇİFT KELEPÇE İLE GÖTÜRÜLÜYOR”
Gergerlioğlu, cezaevlerinde yaşanan sağlık sorunlarını da gündeme getirdi. Gergerlioğlu, “Hastaneye giden mahpuslar tek kelepçe ile bile değil, çift kelepçe ile götürülüyor. Bunu kabul etmeyen mahpuslar ise hastaneye gitmiyor ve sağlık hakları ihlal ediliyor. 12-13 aydır hastaneye gidemeyen mahpuslar var. Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı oturup bu meseleyi halledebilir. Hipokrat ilkelerine aykırı bir şekilde çift kelepçeyle hasta muayenesi olur mu ya?” diye konuştu.
AĞRI’YI ÖRNEK GÖSTERDİ
DEM Parti Milletvekili Sırrı Sakık ise Ağrı’da yaşanan sağlık sorunları üzerinden Sağlık Bakanlığı’nı eleştirdi. Sakık, şunları söyledi:
Doğum sonrası çocukların hepsi ölüyor Ağrı’da. Doğum sırasında da Türkiye’de üç ilk ilkteyiz. Ancak çocukları yaşatamıyorsa bu devlet, bu devletin o halka karşı bir özür borcu vardır.
Ağrı’da dolaşırken yolumu kesen bir vatandaş bağırıyordu, feryat ediyordu. Benim çocuğum uyuşturucu bataklığının içerisinde. Gidiyorum yetkililer ilgilenmiyor. Gerçekten de ilgilenmiyorlar. Ne diyorlar; Kürt müdür, varsın ölsün, uyuşturucuyla gebersin!”
ANADİLDE SAĞLIK HİZMETİNİN OLMAYIŞINI DİKKAT ÇEKTİ
DEM Parti Milletvekili Salihe Aydeniz ise, sağlıkta anadilde hizmetin olmamasına dikkat çekti. Aydeniz, “Türkiye’de milyonlarca Kürt var ve bunların anadili de Kürtçedir. Anadilinde hizmet maalesef yok. Milyonlarca kişinin dilinin yasak olması, milyonlarca hasta ile sağlık çalışanları arasında iletişim sorunları yaşanmasına sebep oldu ve bunlar da birçok hayati meseleye sebep oldu. Bununla ilgili onlarca yüzlerce örnek verebiliriz. Bu sadece bir iletişim sorunu değil tabii ki. Doğrudan tıbbi bir hata ve ölüm nedenidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün ana dilinde sağlık hizmeti standardı maalesef Türkiye’de kâğıt üzerinde bile yok” diye konuştu.
