Suriye’de IŞİD’i finanse etmekle suçlanan Fransız çimento firması Lafarge hakkındaki dava devam ediyor. Davayı açan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri “finansmanın terör örgütlerinin gelişmesine sebep olduğunu” belirtti. Sanıklar ise iddiaları reddediyor.
HABER MERKEZİ – Fransa’nın dünya genelinde faaliyetleri bulunan çimento firması Lafarge’ın IŞİD’i “finanse etmek” suçlamasıyla yargılandığı davada sürüyor.
Lafarge’ın, IŞİD’i Fransız istihbaratının bilgisi dahilinde finanse ettiğine dair iddialar nedeniyle 2016’dan beri şikayetler söz konusu. Firma hakkındaki suçlamaları kanıtladığı belirtilen belgeler ise 2021’de yayımlanmıştı.
Tüzel kişi olarak Lafarge ile 8 sanığın aynı suçlamayla yargılandığı davanın duruşmaları, Paris Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
Dünkü duruşmada, sanıklar savcılığın sorularını cevaplarken, davanın sivil tarafları olarak Berlin merkezli Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR) bünyesinde Firmalar ve İnsan Hakları Birimi Eş Müdürü Cannelle Lavite, yolsuzlukla mücadele sivil toplum kuruluşu Sherpa’nın üyesi Anna Kiefer ve Toplu Kaza Mağdurlarının Ulusal Federasyonu (FENVAC) üyesi Chantal Cutajar dinlendi.
Lavite, yolsuzlukla mücadele sivil toplum kuruluşu Sherpa ve Lafarge’ın 11 eski çalışanıyla birlikte 2016’da firmaya karşı Fransa’da sundukları şikayet dilekçesi üzerine çalıştıklarını anlattı.
Bu dilekçeyi sunduktan sonra, Lafarge’ın başka eski Suriyeli çalışanlarının kendileriyle iletişime geçtiğini ve onların hikayelerini dinlediklerini dile getiren Lavite, “Silahlı grupların artan şiddetini, kontrol noktalarının artan şiddetini, kaçırılma korkusunu bizlere anlattılar” diye konuştu.
Sherpa üyesi Anna Kiefer ise, Lafarge’ın IŞİD’e yaptığı iddia edilen ödemeler hakkında “Derneğimiz, bu finansmanların eski Suriyeli çalışanlar üzerindeki etkilerini öne çıkarmak istiyor” dedi. Kiefer, Le Monde gazetesinde 2016’da Lafarge hakkında yayınladığı haberin ardından bu meseleyle ilgili çalışmaya başladıklarını anlatarak, firmaların faaliyetlerinden sorumlu tutulmaları gerektiğini belirtti.
FENVAC üyesi Chantal Cutajar da, “finansmanın, terör örgütlerinin gelişmesine sebep olduğunu” kaydetti.
Lafarge’ın Suriye’deki yan kuruluşu Lafarge Çimento Suriye’nin (LCS) 2008-2014 yıllarındaki eski CEO’su sanık Bruno Pescheux ise, Lafarge’ın farklı ülkelerdeki temsilcilerinin özgürlüğünün sınırlı olduğununu ve çalışanların işe alınmasıyla ilgili tamamen serbest olmadığını belirtti.
Norveç’te bir dönem istihbarat için çalışmış ve 2011-2013 yıllarında Lafarge’da güvenlik personeli olarak görev yapan sanık Jacob Waerness da, firma için Şam, Halep ve çimento fabrikasının etrafında bilgiler edindiğini ifade etti. Waerness, 2011’de devrik Esad rejiminin kontrol noktalarından geçtiğini ancak burada herhangi bir ödeme yapmadığını söyledi.
Lafarge’ın 2006-2015 yılları arasındaki CEO’su sanık Bruno Lafont, Suriye’deki çimento fabrikasının kapatılması yönünde o dönem kendisine bilgi iletilmesi halinde buna olumlu bir yanıt vermiş olacağını savunarak, “Bu talep bana ulaşmadı” dedi.
Bazı sanıklar ise, sivil tarafların avukatlarının yönelttiği sorulara yanıt vermedi.



