Gerçeğe yeni ses
Numedya24

Yeni dönemin zor sınavı: Dış politika |

Almanya nasıl bir yol izleyecek?

Yeni dönemin zor sınavı: Dış politika |

Almanya’da yeni dönemin en büyük dış politika sınavı, ABD’nin iç siyasete yönelik artan müdahalesi olacak. ABD’ye yüksek ihracat ve güvenlik bağımlılığı, Berlin’in Washington’a karşı sert çıkışlarını sınırlasa da yeni hükümet savunma kapasitesini artırarak direnç kazanmayı hedefliyor.

HABER MERKEZİ – Almanya’da Friedrich Merz liderliğinde CDU/CSU-SPD ortaklığında yeni bir hükümet kuruldu.

Koalisyonun hem başbakanı hem de dışişleri bakanı Hristiyan Demokratlar’dan (CDU) olacak, bu da dış politikada uyumlu ve merkezi bir yaklaşımı mümkün kılacak.

Ancak yeni dönemin en büyük dış politika sınavı, ABD’nin Almanya iç siyasetine yönelik artan müdahalesi olacak.

BERLİN’DE ABD RAHATSIZLIĞI

AfD’nin “kesin aşırı sağcı” ilan edilmesinin ardından, ABD’li yetkililer ve Elon Musk bu kararı “demokrasi dışı” olarak nitelendirdi ve AfD’ye destek verdi. Washington’un bu tutumu Berlin’de ciddi bir rahatsızlık yarattı ve Almanya-ABD ilişkilerinde kırılgan bir sürecin kapısını araladı.

Yeni hükümetin dış politikadaki temel yaklaşımı denge kurmak olacak. Almanya, bir yandan ABD ile uzlaşı yollarını açık tutmaya çalışacak, diğer yandan Avrupa’daki ekonomik ve güvenlik çıkarlarını korumaya yönelecek. Berlin aynı zamanda Trump’ın desteklediği popülist AfD’ye karşı içerde baskıyı artırarak Washington’un nüfuz alanını sınırlamaya çalışacak.

ABD’ye yüksek ihracat ve güvenlik bağımlılığı Almanya’nın Washington’a karşı sert çıkışlarını sınırlasa da Berlin savunma kapasitesini artırarak direnç kazanmayı hedefliyor.

RUSYA POLİTİKASI: SERT AMA KONTROLLÜ

Merz ve Wadephul’un Rusya’ya karşı Scholz’a göre daha sert, Baerbock’a göre ise daha temkinli bir çizgi izlemesi bekleniyor. Almanya, Rusya ile gerilimin ekonomiye zarar verdiğini biliyor ama geri adım atması halinde yeni güvenlik riskleri doğabileceği için, İngiltere ve Fransa ile koordineli baskı politikası sürdürülüyor.

ABD’nin Rusya’ya karşı Avrupa’yla senkronizasyonu sonlandırmış olması Almanya’yı zayıflatabilir. Ancak Trump’ın Rusya’dan istediği sonucu alamaması, Berlin için yeni bir diplomatik fırsat da yaratabilir.

TÜRKİYE İLE PRAGMATİK İLİŞKİ

Türkiye ile ilişkilerde ise yeni hükümetin yaklaşımı pragmatik ama temkinli olacak. Almanya açısından Türkiye, NATO ve göç politikaları bağlamında vazgeçilmez bir aktör. Ancak Kürt meselesi, Suriye politikası ve insan hakları gibi başlıklarda yapısal bir mesafe korunacak.

Berlin, Kürt meselesinde doğrudan taraf olmayacak ancak ifade özgürlüğü çerçevesinde sivil toplum alanındaki faaliyetlere alan açmayı sürdürecek. Türkiye’nin sınır ötesi askeri operasyonları ise Alman kamuoyunda eleştirilere yol açmaya devam edecek.

Sonuç olarak yeni Alman hükümetinin dış politikası, büyük ölçüde denge, güvenlik ve ekonomik çıkarlar ekseninde şekillenecek.

Washington-Berlin hattında AfD gerilimi |Rubio ‘tiran’ dedi, Berlin’den yanıt gecikmedi
Almanya’da AFD tartışması | Halkın yarısı yasaklanmasını destekliyor

Benzer Haberler