Yerel seçim sonrası geçen 17 ayda 62 belediyede başkanlarının tutuklaması, istifası, yerlerine kayyum atanması veya parti değişikliği nedeniyle yönetimde ‘değişiklik’ yaşandı. Belediyelere yönelik baskıları, göreve iade edilen CHP’li Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ile görevinden uzaklaştırılan DEM Parti’li Van Büyükşehir Belelediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’la konuştuk.
Türkiye’de 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden bu yana geride kalan 17 ayda, AKP hükümetinin yerel yönetimlere yönelik baskıcı uygulamaları, operasyon ve soruşturmaları damgasını vurdu.
Toplum Çalışmaları Enstitüsü‘nün (TÇE) yerel seçimlerinden bu yana belediye yönetimlerindeki değişiklikleri derlediği rapor da bunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Nedim TÜRFENT
YRP’Lİ 20, CHP’Lİ 7, İYİP’Lİ 5 BELEDİYE BAŞKANI AKP’YE GEÇTİ
Rapora göre, 2024 yerel seçimleri sonrasında büyükşehir, il, ilçe ve belde belediyelerinde belediye başkanlarının tutuklaması, parti değişikliği, istifası veya yerlerine kayyum atanması kaynaklı toplamda 62 yerel yönetimde değişiklik yaşandı.
Yönetim değişikliği yaşanmasının başlıca sebebi “parti değişikliği” oldu. Seçildiği partiyi bırakıp AKP’ye katılımlarda ilk üç sırada Yeniden Refah Partisi, CHP ve İYİ Parti bulunuyor. Son yerel seçimden bu yana YRP’li 20, CHP’li 7, İYİP’li 5 belediye başkanı AKP’ye geçti.
16 BELEDİYE BAŞKANI TUTUKLU
Yerel seçimler sonrası ilk operasyon Hakkari Belediyesi’ne yapıldı ve DEM Parti’li Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış tutuklanarak yerine kayyum atandı.
Devam eden süreçte belediyelere yönelik operasyonlarda aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeydan Karalar ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in de olduğu 16 belediye başkanı tutuklandı.
CHP’Lİ BAŞKANLARA 18 GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA, 3 KAYYUM
Şu ana kadar CHP’li 18 belediye başkanı görevlerinden uzaklaştırılırken, Esenyurt, Ovacık ve Şişli belediyelerine kayyum atandı.
CHP’nin İstanbul, Adana ve Antalya büyükşehir belediye başkanları görevlerinden uzaklaştırılan isimler arasında. Görevden uzaklaştırılan Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ise daha sonra göreve iade edildi.
DEM PARTİ’NİN 13 BELEDİYESİNE KAYYUM ATANDI
Belediyeleri en fazla operasyonların hedefi olan ikinci parti ise DEM PARTİ oldu. DEM Parti’nin başta Mardin ve Van büyükşehir belediyeleri olmak üzere 13 belediyesine kayyum atandı.
İki büyükşehrin yanı sıra DEM Parti’nin Hakkari, Siirt, Dersim ve Batman il belediyelerine de kayyum atandı.
TUTDERE: GÖREVDEN ALMA, KAMU’YU MAĞDUR EDİYOR
10 Temmuz’da görevden uzaklaştırılan ancak ev hapsinin kaldırılması sonrası 5 Ağustos’ta göreve iade edilen CHP’li Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, yerel yönetimlere yönelik baskıyı Nûmedya24‘e değerlendirdi.
En başından beri ilkesel olarak duruşlarının net olduğunu belirten Tutdere, “O da şudur: belediye başkanları halkın iradesidir, halkın seçtiği kişilerdir. Belediye başkanlarıyla ilgili tutuklamaların olması, görevden el çektirilmeleri, kamu ve kamuoyunun mağduriyetine neden olmaktadır. Belediye başkanlarının yeri, halkının yanıdır. Onların halkına hizmet etmesi gerekiyor. Hakkındaki soruşturmalar varsa bile tutuksuz yargılamanın esas olduğu bir sistemde hizmetlerini aksatmadan sürdürmelidir” dedi.
“Seçmen sandığa gittiğinde hangi partiye ve kişiye oy verdiğini biliyor” diyen Tutdere, “Seçmen bir tercih yapıyor. Artık sandıktan çıkan irade, o halkın iradesidir. Demokrasilerde aslolan halkın iradesi ise, o irade beş yıllık görev süresi boyunca halkına hizmet edebilmelidir” ifadelerini kullandı.
ZEYDAN: HALK İRADESİNİN GASPI
İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla 15 Şubat’ta görevinden uzaklaştırılan DEM Parti’li Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan ise yerel yönetimlere yönelik operasyonlar için “Bu, AKP’nin sandıkta meşru yollarla, demokratik yollarla alamadığı belediyeleri hukuki kumpaslarla, yargı tuzaklarıyla halkın iradesine çökme girişimidir” yorumunu yaptı.
Belediyelere yönelik operasyonlarda hiçbir adalet ve hukuk mekanizmasının işlemediğini gayet iyi bildiklerini belirten Zeydan, “Tamamen keyfi. Burada olan şey, hükümetin halkın iradesi ve demokrasiyi tanımaması, yerel yönetimlerin mali kaynaklarına çökmesi ve halk iradesinin gaspıdır” diye konuştu.
