“25 Temmuz’dan beri Sayın Öcalan’la görüşmeler neredeyse azaldı. Neden? Böyle mi barışı sağlayacağız? Bir an önce bu yaklaşımdan vazgeçilmeli.”
“Komisyonun Sayın Öcalan ile görüşmesi Türkiye’nin hayrınadır. Geleceğimizin hayrınadır, demokrasinin hayrınadır.”
“Kürtler ne istiyor? Demokrasi, özgürlük, onurlu yurttaşlar olmak istiyor. Birlikte eşitçe yaşamak istiyor. Bunun neresi kötüdür?”
HABER MERKEZİ – Van’da DEM Parti, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) tarafından miting düzenlendi. “Tecrit değil, özgürlük kazanacak” adıyla gerçekleşen mitinge onbinlerce kişi katıldı. Sık sık Abdullah Öcalan lehine sloganların atıldığı mitinge, Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyum tarafından işten çıkarılan 223 işçi de “İşimizi, ekmeğimizi geri istiyoruz” pankartı ile katıldı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, mitingte bir konuşma yaptı. “Bizler barışın ne kadar mukaddes, ne kadar kutsal bir dava ve mücadele olduğunu çok iyi biliyoruz“ diyen Bakırhan, hep birlikte sürece sahip çıktıkları takdirde “cezaevindeki Figenleri, Selahattinleri, Nazmileri, Bekirleri“ özgürleştirebileceklerine inandığını söyledi.
“BARIŞTAN BAŞKA HİÇBİR ŞANS YOK”
Türkiye’de barıştan başka bir şansın olmadığını söyleyen Bakırhan, şunları söyledi:
“40 yıl bu ülkenin enerjisi, ekonomisi boşa harcandı. Onbinlerce insanımız yaşamını yitirdi. Gençlerimizin tabutlarını kaldırmak zorunda kaldık. Ama geldiğimiz nokta, çatışmanın, şiddetin, inkarın, baskının çara olmadığını ortaya koydu. Onun için Sayın Öcalan’ın kapısını araladığı bu barış sürecini başarıya ulaştırarak gençlerimizin yaşamını yitirmesini engelleyebiliriz. Bu ülkenin ekonomisini, enerjisini, demokrasi için daha adil bir ekonomi için harcayabiliriz. Bu süreç bizim için çok kıymetlidir.”
“ÖCALAN’A TECRİT, BARIŞA TECRİTTİR”
Abdullah Öcalan’ın bu süreçte büyük emekleri olduğunu ifade eden Bakırhan, Öcalan’a yönelik tecridin devam ettiğini vurguladı. “Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit barışa uygulanan tecrittir“ diyen Bakırhan, tecrit ortamının bir an önce kaldırılmasını ve Öcalan’ın “çalışma koşullarının, toplumla buluşma koşullarının, fikirlerini özgürce Türkiye’nin bütün dinamikleriyle paylaşmasının koşulların yaratılması“ gerektiğini istedi. Bakırhan, şunları söyledi:
דBu koşullar yaratılmalıdır ki barış süreci başarıya ulaşsın. 25 Temmuz’dan beri Sayın Öcalan’la görüşmeler neredeyse azaldı. Neden? İmralı kapıları elinizdeki bir musluk mudur? Bir ay açıyorsunuz, bir ay kapatıyorsunuz. Böyle mi bu sürece sahip çıkıyorsunuz? Böyle mi barışı sağlayacağız? Bu bir ay aç bir ay kapat barış sürecine hizmet etmiyor. Bir an önce bu yaklaşımdan vazgeçilmeli, gerçek anlamda Sayın Öcalan’ın düşüncelerinin, yaşam ve çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğini tekrar dile getirmek istiyoruz.”
“KOMİSYON SAYIN ÖCALAN İLE GÖRÜŞMELİ”
Meclis’te kurulan komisyona değinen Bakırhan, komisyonun önemli olduğunu, fakat lafla değil icraatla konuşması gerektiğini kaydetti. Komisyonun barışı inşa etmesi gerektiğini vurgulayan Bakırhan, komisyonun Öcalan ile bir an önce görüşmesi gerektiğini de belirterek, “Komisyonun Sayın Öcalan ile görüşmesi Türkiye’nin hayrınadır. Geleceğimizin hayrınadır, demokrasinin hayrınadır” dedi.
“KÜRTLER NE İSTİYOR?”
Komisyondaki siyasi partilere seslenen Bakırhan, „“Kürtler ne istiyor?“ sorusunu sorarak, şunları söyledi:
דDemokrasi, özgürlük, onurlu yurttaşlar olmak istiyor. Birlikte eşitçe yaşamak istiyor. Bunun neresi kötüdür? Bu sürece karşı çıkanlar neye karşı çıktıklarını acaba biliyorlar mı? Dolayısıyla bu sürecin başarıya ulaşması için Türkiye; Trabzonuyla, Sinopuyla, Egesiyle, Trakyasıyla birlikte bu süreçte kenetlenmelidir. Bu süreci başarıya ulaştırarak Türkiye’nin ayaklarına vurulan 100 yıllık, 50 yıllık prangaları artık çıkarmalıdır.”
“BARIŞ ANKET KONUSU DEĞİLDİR”
Sürece yönelik yaklaşımlara hakkında da konuşan Bakırhan, anket sonuçlarına göre yapılan değerlendirmelerin yanlış olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
“Barış bir anket konusu değildir. Barış hayatımızla, geleceğimizle ilgili olduğu için anketlerle, istatistiklerle değerlendirilemez. Diyelim ki barış sürecine destek azaldı. Ne yapacağız? Vites mi düşüreceğiz? Vaz mı geçeceğiz? Önümüzdeki birkaç yıl için ülkenin geleceğini, gençlerimizin geleceğini heba mı edeceğiz? Buyursun bu sorunun cevabını versinler. İster DEM parti, ister iktidar ister muhalefet eğer bu sürece anketlerle, koltuklarla, oy oranıyla değerlendiriyorsa yanlış yapıyor. Meselenin çözümü DEM Parti’den de, MHP’den de AK Parti’den de, Cumhuriyet Halk Partisi’nden de büyüktür.”
“KAYYUM ZULÜMDÜR”
Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyum hakkında da konuşan Bakırhan, kayyumun haksızlık ve hukuksuzluk olduğunu vurguladı. Bakırhan, şunları söyledi:
דKayyum sizin oylarınıza karşı yapılmış bir saygısızlıktır, bir zulümdür. 14’te 14 yapan Van halkının iradesine artık herkes dikkate almak zorundadır. Kayyum geldi, hizmet bitti, kayyım geldi usulsüzlükler ve yolsuzluklar tartışılmaya başlandı. Kayyum geldi, 223 işçi ve emekçi kardeşimiz işinden oldu. 223 emekçi kardeşimizin bir an önce işlerine dönmesi gerekiyor.”