BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Komisyon Öcalan’ı dinleyecek mi? |

Uçum: Ben makul karşılarım

Komisyon Öcalan’ı dinleyecek mi? |

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Meclis Komisyonu’nun Öcalan’ı dinleme kararı vermesi halinde bunu makul karşılayacağını söyledi. 

HABER MERKEZİ – Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Türkiye Basın Federasyonu’nun “Anadolu Sohbetleri” kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Abdullah Öcalan ile görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlayan Uçum, “Meclis Başkanımız Sayın Kurtulmuş da açıkladı, ‘Bu, komisyonun değerlendireceği bir karar'” dedi. Uçum şunları söyledi:

דBenim anladığım kadarıyla bu kategorik olarak reddedilen bir şey değil. Bu konu değerlendiriliyor. Bu süreçte İmralı’nın dinlenmesi meselesinde de karar verirse, bu da komisyon bakımından, kendi dinleme faaliyeti bakımından anlamlı bir değerlendirme olabilir. O yüzden nihayetinde komisyonun bu konuda vereceği kararı beklemek lazım. Hangi sebeple bu tartışma konusu olabilir onu tam kestiremiyorum. Fakat komisyonun dinleme faaliyeti açısından baktığımızda böyle bir kararın verilmesini ben makul karşılarım. Komisyon böyle bir karar verirse bu makul karşılanabilir. Nihayetinde komisyonun inisiyatifinde olan bir şeydir. ‘Niye dinlemeye gidiyor?’ şeklindeki eleştirilere o manada katılmam, komisyon böyle bir karar verirse.”

“SÜREÇTE İŞİN HEM CEZA HUKUKU HEM ENTEGRASYON BOYUTU VAR”

Kürt meselesinin çözümü için devam eden süreci “geçiş süreci“ olarak niteleyen Uçum “Bu geçiş sürecinden sonra Türkiye’nin bir demokratikleşme hamlesi, bir hukuk reformu hamlesi, yeni anayasa hedefi olduğunu da hep belirttik” dedi.

Af tartışmalarının ise gündemde olmadığını belirten Uçum, şunları söyledi:

דAnayasa’nın eşitlik ilkesi var. Anayasa’nın eşitlik ilkesi, Anayasa Mahkemesi tarafından aynı durumda olanlara, aynı kuralların uygulanması olarak değerlendirilir. Peki, bu tespitten yola çıkarak neyi ortaya koyabiliriz? Demek ki farklı durumda olanlara farklı kurallar uygulanabilir. Farklı durumda olanlara farklı kuralların uygulanması eşitlik ilkesinin ihlali olmaz. Buradaki farklılık ne? Burada kendini feshetmiş bir örgüt var, burada silah bırakma kararı vermiş bir örgüt var. Dolayısıyla burada farklı bir durum var. Bu farklılığa özgü bir düzenleme yapılabilir. Bu düzenleme özel bir düzenlemedir. Burada genel kanunlar üzerinden değişiklikler yerine bir özel kanun yapmak, mümkünse tüm boyutları içeren tek kanun yapmak ve bu kanunun da bir geçişlik vasfı olması şeklinde bir hukuk politikası doğru olur yaklaşımındayız biz. Yani belli süreler verilir, o süreler içerisinde başvuranlar, gelenler, o kanunun sağladığı imkanlardan yararlanır. O süre geçtikten sonra başvurular dikkate alınmaz, normal hukuk süreçlerine tabi olunur.

Bu süreçte işin hem ceza hukuku boyutu var hem entegrasyon boyutu var. Ceza hukuku boyutunda bir af tartışması gündemde değil. Benim görebildiğim kadarıyla genel bir infaz hukuku düzenlenmesi de gündemde değil. Olabilecek olan nedir? İşte bu farklı durumla ilgili birtakım hukuki düzenlemeler yapmak. Orada da bir torba mantığıyla yaklaşılamaz. Münfesih örgütün suça bulaşmamış olanlarıyla ilgili yaklaşım başka türlü olur, suçlar arasındaki farklılıklara göre hafif suçlar, ağır suçlar başka türlü olur. Dolayısıyla orada da kademelendirilmiş, ölçülendirilmiş bir yaklaşımın gündeme geleceğini öngörüyorum.”

Benzer Haberler