Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Oy Xabûr Xabûr I

 Savaş ve yanlış su politikaları bir nehri daha öldürdü

Oy Xabûr Xabûr I

Bir zamanlar Kuzeydoğu Suriye’nin tarımsal yaşamını besleyen Xabûr Nehri kurudu. Kuraklık, çevresel yıkım ve suya erişimin kısıtlanması, bölgede insani krizi tetikliyor.

HABER MERKEZİ- Yıllardır Kuzeydoğu Suriye’nin en önemli su kaynaklarından biri olan Xabûr Nehri, artık akmıyor. Hesekê ve çevresinde on binlerce ailenin geçimini sağlayan nehrin yatağı tamamen kurudu. Kuraklıkla birlikte toprağın çatladığı, meyve ağaçlarının kuruyup öldüğü görülüyor.

320 km uzunluğundaki Xabûr Nehri, Serêkaniyê’den başlayıp Til Temir üzerinden Hesekê’ye kadar uzanan geniş bir hattı suluyordu. Ancak 2015’ten bu yana, Türkiye destekli grupların nehir üzerindeki su akışını kesmesiyle birlikte, nehir giderek kurumaya başladı.

Baraj politikaları da Xabûr’un sonunu getiren etkenlerden biri oldu. 1960’lardan itibaren Suriye devletinin Haseke bölgesinde kurduğu 3 baraj, başlangıçta sulama ve içme suyu amaçlıydı. Ancak özellikle Türkiye’nin sınır ötesi su politikaları ve kontrolsüz barajlaşma ile nehir üzerindeki akış kesintiye uğradı. Son olarak Serêkaniyê’nin işgaliyle kurulan askeri kontrol noktaları ve ilkel barajlarla suyun önü tamamen kapatıldı.

ANHA’nın servis ettiği fotoğraf ve videolar, çevresel tahribatın boyutlarını gözler önüne seriyor. Bir zamanlar tarımla dolup taşan topraklar, şimdi derin çatlaklarla kaplı. Nehir yatağı, bölgedeki geçim kaynaklarının yok oluşuna tanıklık ediyor.

SURİYE’NİN TAHIL AMBARIYDI

Xabur havzası, 37.081 km² alanıyla yalnızca bir su yolu değil; aynı zamanda Suriye’nin en önemli tahıl havzalarından biriydi. Özellikle buğday ve arpa üretimi, mısır ve pamuk ekimi, nehre bağlı sulama sistemleriyle yapılabiliyordu. Nehir kenarında yer alan köylerde üzüm, nar ve elma gibi meyve ağaçları da yetişiyordu. Ancak son yıllarda yaşanan su kesintileri, çiftçileri ya kuyu suyu gibi maliyetli kaynaklara yöneltti ya da tamamen üretimi durdurmaya zorladı. Bölge halkı sadece meyve bahçelerinde yüzde 75’lik ürün kaybı yaşadı.

ÇEVRESEL ADALET SAĞLANIRSA SU KURTULABİLİR

Bugün Xabûr’un yatağı, tarım arazilerinin ortasında derin bir yara gibi duruyor. Susuz kalan köylerde geçim kaynakları tükenmiş, yoksulluk ve göç artmış durumda. Kuruyan nehir, sadece ekolojik bir yıkımın değil, aynı zamanda siyasi müdahalelerle derinleşen bir insani krizin de sembolüne dönüştü.. Suya erişimin bilinçli şekilde kesilmesi, binlerce insanın geçimini, sağlığını ve temel yaşam hakkını tehdit ediyor.

 

Bölge halkı hem Türkiye’nin su politikalarına hem de uluslararası toplumun sessizliğine tepkili. Onlara göre Xabûr’un kaderi yalnızca bir nehir meselesi değil, bölgenin geleceğini ve barış umudunu da doğrudan etkileyen politik bir mesele…

Benzer Haberler