Ahmed El Şara’nın güçlü merkezi devlet inşa etme çabaları, Dürzi, Alevi ve Kürtlerde artan bir güvensizlik yaratıyor. Bileşen temsilcileri daha kapsayıcı bir anayasa isterken hükümet talepleri reddediyor.
HABER MERKEZİ – Washington Post’un haberine göre, Suriye’nin geçiş hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed El Şara, ülkede güçlü bir merkezi devlet kurma hedefiyle hareket ediyor. Ancak bu politikalar, özellikle Dürzi, Alevi ve Kürtler arasında tepkiye yol açıyor. Bileşenler, güvenliklerinin tehdit altında olduğunu ve siyasi haklarının yok sayıldığını belirtiyor.
SÜVEYDA’YA SALDIRILAR
13 Temmuz’da IŞİD, HTŞ ve geçici yönetim ordusunun Suriye’nin güneyinde yer alan Süveyda’ya yönelik saldırılarında en az bin 653 kişi yaşamını yitirdi. Saldırılarda 2’si gazeteci, 21’i çocuk, 57’si kadın, 167’si sivil olmak üzere toplam 725 Süveyda sakini öldürüldü. Suriye ordusuna bağlı silahlı gruplar tarafından 51 kadın ve 15 çocuğun da aralarında bulunduğu 554 kişi yargısız infaz edildi.
10 Ağustos’ta Savunma ve İçişleri Bakanlığı personelinin savaş suçu işleyerek El Süveyda Ulusal Hastanesi’nde görevli 20 sağlık personeli de infaz ettiği görüntüler kamuoyuna yansımıştı.
Washington Post’a göre, Dürzilerin yoğun yaşadığı Süveyda’da hükümet güçlerinin sivillere yönelik saldırıları, Dürzi toplumunun özerklik taleplerini daha da güçlendirdi.
BM uzmanlarından Süveyda raporu: Şam’a bağlı gruplar 105 kadın ve kız çocuğunu kaçırdı
BM: SALDIRILAR SİSTEMATİK
Mart 2025’te Suriye kıyı kentleri olan Lazkiye ve Tartus’ta yaşanan saldırılarda onlarca Alevi yaşamını yitirdi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Suriye Soruşturma Komisyonu tarafından yayımlanan Raporda, Alevileri hedef alan şiddet olaylarının “yaygın ve sistematik olduğu ve muhtemelen savaş suçu” teşkil ettiği belirtildi.
Söz konusu ihlaller ve suçların, yeni Suriye ordusu ve HTŞ militanlarının yanı sıra Şam yönetimine bağlı diğer silahlı gruplar ile eski rejim yanlısı savaşçılar tarafından işlendiği vurgulandı.
Sahil kentlerindeki Alevi katliamları raporu | BM: Yaygın, sistematik ve muhtemel savaş suçu
KÜRTLERİN ÖZERKLİK TALEBİ
Washington Post, Şara yönetimi ile Demokratik Suriye Güçleri (DSG) arasında imzalanan 10 Mart mutabakatı kapsamındaki entegrasyonun uygulanmasındaki gecikmeler ve özerklik konusundaki anlaşmazlıkların da süreci çıkmaza sürüklediğini belirtiyor.
BİLEŞENLERDEN ORTAK ÇAĞRI
8 Ağustos’ta Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentinde düzenlenen Ortak Tutum Konferansı’nda Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Türkmen, Ermeni ve Çerkes temsilcileri, merkezi yönetimin baskıcı politikalarını eleştirerek çoğulcu ve eşit yurttaşlığa dayalı ademi merkeziyetçi bir yönetim çağrısı yaptı.
Katılımcılar, geçmişteki insanlık suçlarının araştırılmasını, DSG’nin rolünün desteklenmesini, demokratik bir anayasa ve geçiş dönemi adaletinin sağlanmasını talep etti.
Kadın, gençlik ve sivil toplumun süreçte öncü rolü vurgulanırken, tüm ulusal ve demokratik güçlerin katılacağı bir Ulusal Kongre düzenlenmesi önerildi ve kapsayıcı bir ulusal mutabakata doğru adımlar atıldığı belirtildi.
The Washington Post’un haberine göre, bileşenler bu konferansta anayasanın daha kapsayıcı hale getirilmesi gerektiğini vurguladı ancak Şara hükümeti bu talebi reddetti.
Ortak Tutum Konferansı sona erdi | “Çoğulculukla yeni bir Suriye inşa edilebilir”
TOPLUMSAL DENGELERİN KIRILGANLIĞI
Washington Post’a konuşan uzmanlar, Şara’nın merkeziyetçi yaklaşımının toplumsal bölünmeleri keskinleştirdiğini ve bileşenlerin devletle ilişkisini kopma noktasına getirdiğini belirtiyor.