İmralı Heyeti’nin bugün gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin detayları paylaşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, Abdullah Öcalan’ın yasal düzenlemeler konusunda geç kalındığına işaret ettiğini açıkladı. Görüşmede Öcalan’ın komisyonun yasal düzenlemeler için hareke geçmesi gerektiğini söylediğini aktaran Hatimoğulları, Öcalan’ın adaya gidecek komisyon ile demokratik müzakere sürecini başlatmak istediğini duyurdu.
HABER MERKEZİ – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, JIN TV’de katıldığı özel bir programda, Nezahat Doğan’ın sorularını yanıtladı.
İmralı heyetinin bugün gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin detayları paylaşan Tülay Hatimoğulları, görüşmede sürecin konuşulup değerlendirildiğini açıkladı.
1 Ekim’de MHP lideri Devlet Bahçeli ile tokalaşmalarının üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Hatimoğulları, görüşmede bir yıl boyunca nelerin yapılıp-yapılmadığının değerlendirildiğini kaydetti.
ÖCALAN: GEREKLİLİKLER YERİNE GETİRİLMELİ
תunu söylemeliyim: Sayın Öcalan bu sürece dair gereklilikler büyük bir ciddiyetle yerine getirilmelidir, bunun altını özel olarak çizmiş.
‘HERKESİ CİDDİYETE DAVET ETMİŞ’
Abdullah Öcalan’ın birçok görüşmede olduğu gibi, bu görüşmede de herkesi ciddiyete davet ettiğini açıklayan Hatimoğulları, mecliste çalışmalarını sürdüren komisyonun dinlemeleri bir alt komisyona devretmesini teklif ettiklerini söyledi.
‘GEÇ KALINDI, ZAMAN KAYBETMEDEN YASAL DÜZENLEMELER YAPILMALI’
Komisyonun çalışmalarının önemli olduğunu fakat yasal ve hukuki düzenlemelere başlanması gerektiğini söyleyen Hatimoğulları, “Bize göre çok geç kalındı. Sayın Öcalan da öyle görüyor ve zaten bugünkü görüşmede bunun altını özellikle çizmiş. Zaman kaybetmeden bu sürecin artık bir siyasi zeminde daha güçlü konuşulması, yasal ve hukuki düzenlemelerde de zaman kaybetmeksizin bir an önce o çalışmalara girilmesi gerektiğini vurgulamış” diye konuştu.
‘KOMİSYON YASAL DÜZENLEMELER İÇİN HAREKETE GEÇMELİ’
Abdullah Öcalan’ın çözümün siyasi zeminde güçlü konuşulması gerektiğini söylediğini aktaran Hatimoğulları, “Şunu ifade ediyor: Komisyonun oluşup dinlemesi yeterli olmaz. Aynı zamanda komisyonun en temel görevlerinden bir tanesi de yasama faaliyetidir. Dolayısıyla Sayın Öcalan bu görüşmede parlamentoyu bilhassa bu görevi icra etmek üzere bir an önce görevini yerine getirmesi, bu sorumluluğun hayata geçmesinin ne kadar tarihsel bir öneme sahip olduğunun altını özel olarak çizdi” ifadelerini kullandı.
‘ADIMLAR KARŞILIKLI OLMALI’
Görüşmede adımların karşılıklı atılması gerektiğine vurgu yapıldığını söyleyen Hatimoğullar, “Yani somut adımların karşılıklı atılması için heyetler daha yoğun bir görüşmenin içine girecekler” dedi.
Bu gelişmeyi önemli gören Hatimoğulları, sürecin taraflar arasında ilerlediğini hatırlatarak, adımların karşılıklı atılması konusunun tarafların olumlu yaklaştığını belirtti.
‘PKK İLE İLGİLİ BİR YASAL DÜZENLEME’
דBazı adımlar karşılıklı atılmalı diye hep ifade ettik. Bugüne kadar en somut adımı bir taraf attı. Bu somut adımlara karşılık elbette bizim en büyük beklentimiz Türkiye’deki demokratik siyaset olarak da yasal düzenlemelerin yapılmasıdır. Yani silah bırakan PKK ile ilgili bir yasal düzenleme. O yüzden buna biz ‘özel düzenleme’ diyoruz.”
‘KOMİSYON İLE DEMOKRATİK MÜZAKERE YÜRÜTECEĞİM’
Meclis komisyonunun İmralı’ya gitme konusunun da görüşmede konuşulduğunu dile getiren Hatimoğulları, “Sayın Öcalan elbette komisyonun buraya gelmesi halinde ‘ben kendileriyle bir demokratik müzakere yürüteceğim’ diyor. Ve aynı zamanda bütün kesimlerle, sadece komisyon değil, kendisi birçok kesimle görüşmek istiyor ve onlarla bir demokratik müzakere sürecini başlatmak istiyor” şeklinde konuştu.
‘OYALANMADAN VAZGEÇİLMELİ’
×Bu demokratik müzakere sürecini kendisi talep ediyor ve başlatmak istediğini belirtiyor. Yasal konular büyük bir ciddiyetle ele alınmalı. Oyalanmadan vazgeçilmeli. O, süreci bir oyalama ve sürünceme hali olarak görüyor. Bunların bir an önce bitmesi lazım.
‘ANNELERE KÜRTÇE KONUŞTURULMAMASI KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL’
×Sayın Öcalan bütün bunları tabii ki ifade etti ve aynı zamanda özellikle komisyonda annelerin Kürtçe konuşturulmaması nedeniyle son derece üzgün olduğunu ve tepkili olduğunu ifade etmiş. Bu amaç için kurulmuş bir komisyonun anneleri Kürtçe konuşturmamasının kabul edilebilir bir şey olmadığını da kendisi ifade etmiş.