BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

30 yıllık kararlı mücadele |

Index on Censorship’ten Cumartesi Anneleri’ne ödül

30 yıllık kararlı mücadele |

Index on Censorship, 2025 İfade Özgürlüğü Ödülleri’nde Kampanya kategorisinde Cumartesi Anneleri’ni ödüle değer gördü. Cumartesi Anneleri, 30 yıllık azimli, kararlı ve özverili mücadeleleriyle tanıtıldı.

HABER MERKEZİ – Dünyanın önemli ifade özgürlüğü kuruluşlarından Londra merkezli Index on Censorship, Cumartesi Anneleri’ni 2025 İfade Özgürlüğü Ödülleri’nin Kampanya kategorisinde ödüle değer gördü.

İngiltere’nin başkenti Londra’da 19 Kasım’da düzenlenen törende ödülü açıklayan Index on Censorship, Cumartesi Anneleri’ni tanıtırken “küresel ölçekte tehdit altındaki protesto kültürünün içinde bir dayanıklılık ve kararlılık sembolü” nitelemesinde bulundu. Tanıtımda şöyle denildi:

דCumartesi Anneleri, otuz yıldır İstanbul’da barışçıl protestolar düzenleyerek, devlet tarafından kaybedilen sevdikleri için adalet talep ediyor. Onların özverisi ve azmi, insan hakları mücadelesinin bir gecede gerçekleşmediğini hepimize açıkça hatırlatıyor.

Dünya genelinde protestocular hedef alınıyor ve protesto hakları kısıtlanıyor. Türkiye’de ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti aktivistlere meydan okuyor, muhalif isimleri hapse atıyor ve bağımsız medyayı baskı altına alıyor.

Bu bağlamda, Cumartesi Anneleri/İnsanlarının sürdürdüğü kampanya barışçıl direniş konusunda bir ders niteliğinde.”

DİĞER KATEGORİLER VE ÖDÜLE DEĞER GÖRÜLENLER

Index on Censorship, 2025 İfade Özgürlüğü Ödülleri dört kategoride verdi. Cumartesi Anneleri/İnsanlarının ödüle layık görüldüğü Kampanya kategorisi dışında Sanat, Gazetecilik ve Jüri Özel Ödülü’nü kazananlar ise şöyle:

×

  • Sanat kategorisi – Cezayirli cezaevindeki şair Mohamed Tadjadit,
  • Gazetecilik kategori –  Venezuelalı gazeteci Carlos Correa
  • Jüri Özel Ödülü – Belarus muhalefet lideri Sviatlana Tsikhanouskaya.

×

CUMARTESİ ANNELERİ: 30 YILLIK KARARLI MÜCADELE

Benzer deneyimlere sahip dünyanın bazı ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de gözaltında zorla kaybettirilen kişilerin akıbetlerini genelde kadınlar sordu.

Arjantin’deki Plaza de Mayo Anneleri, Guatemala’daki Karşılıklı Destek Grubu ve Şili’deki Tutuklu ve Kayıp Yakınları Gurubu zorla kaybetmelere karşı kadınların verdiği mücadelelerin önde gelen örneklerindendir. Türkiye ve Kürdistan’da ise Cumartesi Anneleri ile Dayîkên Şemiyê bu örneklerden oldu.

Gözaltında zorla kaybettirilenler için ısrarlı mücadeleyi yürüten kadınların Türkiye ve Kürdistan’daki adı ise Dayîkên Şemiyê oldu.

İlk kez 30 civarında kadın, 21 Mart 1995’te gözaltına alınan ve cenazesi 5 gün sonra bulunan Hasan Ocak olayının etkisiyle bir araya geldi ve benzer akıbeti yaşayan yakınlarını sorarak faillerden hesap sorulmasını istedi.

27 Mayıs 1995’te İstanbul Galatasaray Meydanı’nda kadınların başlattığı oturma eylemi, daha sonra gelenekselleşti ve her geçen hafta daha fazla katılımın olduğu eyleme katılanlara Cumartesi Anneleri denildi.

Kış – yaz, kar – yağmur, sıcak soğuk demeden yüreklerinde taşıdıkları umutlarla aynı meydanda seslerini yükseltmeye devam eden Cumartesi Anneleri, toplumun vicdanında yer edindikçe, seslendikleri adreslerden de tahammülsüzlük artmaya başladı. Annelerin çocuklarını, eşlerini, yakınlarını aramalarına izin verilmek istenmiyordu. Bu nedenle anneler defalarca polisler tarafından tartaklandı, gözaltına alındı, yerlerde sürüklendi. Siyasetçiler ile ana akım basının tutumu da anneleri terörize edecek şekildeydi. Cumartesi Anneleri 13 Mart 1999’da eylemlerine 203’üncü haftada ara vermek zorunda kaldı.

Ergenekon Davası’nın başlamasıyla birlikte faillerden hesap sorulabileceğine dair umutları yeniden canlanan anneler, on yıl önce ara verdikleri eylemlerini yeniden başlattı. Cumartesi Anneleri 31 Ocak 2009’da aynı meydanda ve aynı saatte tekrar buluştu. Daha kalabalıktılar, çünkü adaleti ve hakikati isteyenlerin sayısı da artık çok daha fazlaydı ve Galatasaray Meydanı’nda başlayan eylem birçok kente yayıldı. Cizre, Diyarbakır, Batman, Yüksekova, Mardin gibi kentlerde Cumartesi Anneleri Kürtçe “Dayîkên Şemiyê” adıyla belirledikleri meydanlara çıktı.

2011’de dönemin Başbakanı olarak Tayyip Erdoğan Cumartesi Anneleri’yle görüştü ve yakınlarına kayıp yakınlarının akıbeti için söz verdi. Ancak 2014’te Erdoğan, Cumartesi Anneleri’ni hedef gösteren açıklamalarda bulundu.

25 Ağustos 2018’deki 700’üncü eylemden itibaren ise Cumartesi Annelerinin Galatasaray Meydanı’nda eylem yapılmasına izin verilmedi. Bu yasak kararı sonrası ilk Cumartesi Anneleri eylemine polis plastik mermi ve biber gazıyla müdahale etti, 47 kişi darp edilerek gözaltına alındı.

Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumartesi Anneleri’nin kaybedilen yakınlarının “yasa dışı örgüt üyesi” olduklarını iddia etmiş ve “Yapılmak istenen çok açık. Annelik kavramı üzerinden bir mağduriyet oluşturup, hem teröre bir mağduriyet maskesi giydirmeye çalışıyorlar, hem de toplumu ayrıştırmaya çalışıyorlar. İzin vermedik, doğrudur, çünkü artık bu istismarın, bu kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık?” diye konuştu.

Aradan 5 buçuk yıl geçtikten sonra 11 Kasım 2023’te Cumartesi Anneleri yeniden Galatasaray Meydanı’na çıkabildiler. Cumartesi Anneleri yarın 1078’inci haftada bir kez daha Galatasaray Meydanı’na çıkacak.

Benzer Haberler

Komisyonun nihai raporu için teklifler istendi |

İmralı’ya gidiş programı hazırlanacak

DEM Parti Eş Genel Başkanları’ndan ‘İmralı ziyareti’ açıklaması:

86 milyonun ortak geleceğine ve kalıcı barışa vesile olsun

İHD’den Çocuk Hak İhlalleri Raporu |

Yüzlerce hak ihlali: Tablo giderek kötüleşiyor

Böcek ailesi soruşturması |

Otel sahibi ve çalışanı yeniden gözaltına alındı

Komisyonun nihai raporu için teklifler istendi |

İmralı’ya gidiş programı hazırlanacak

DEM Parti Eş Genel Başkanları’ndan ‘İmralı ziyareti’ açıklaması:

86 milyonun ortak geleceğine ve kalıcı barışa vesile olsun

DEM Parti’den ilk tepki |

Bakırhan: CHP Kürt meselesini doğru okumalıdır

“Öcalan’ın örgüt üzerindeki etkisini biliyoruz” |

Bahçeli: Silivri’ye gidiliyorsa İmralı’ya da gidilir