Gökçer Tahincioğlu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği kararın üzerinden 24 gün geçti.
Aslında bu kararın beklenmesi bile başlı başına hukuksuzluktu.
AİHM, daha önce iki kez daha Demirtaş’ın tutuklanmasının ve hakkındaki dosyanın “siyasi amaçlı” olduğunu karar altına almıştı.
Ama hukukumuz gayet yaratıcı!
Önce Demirtaş ile ilgili mükerrer bir dosya hazırlanarak, Kobani davası açıldı ve sanki yeni bir dosya söz konusuymuş gibi, AİHM’ye, “Sizin karar yerine getirildi, bu başka bir dosya” denildi.
Ardından, AİHM kararlarının kesinleştikten sonra uygulanacağı gibi bir söylem inşa edildi.
Artık bahane de kalmadı.
Hızla Kobani davasının bitirilerek Demirtaş’ın hükümlü hale getirilmesi dışında yol yok.
Olağan koşullarda bu da çok mümkün değil.
Ancak olağan koşullar söz konusu değil.
Burası garip bir ülke… MHP lideri Devlet Bahçeli bile Demirtaş’ın tahliyesinin yararlı olacağını söylerken, birileri hâlâ “Demirtaş şu kadar kişinin katili, şiddet eylemlerinden sorumlu” diye televizyonlarda şov yapıyor.



